Sedat Peker, polis koruması isteyen akademisyenlere seslenerek, "Bence bu aydınlar, eğer ki bir koruma istiyorlarsa bildirilerinde destek çıktıkları terör örgütü üyelerinden istemelidirler" dedi.
"BENİM YAPTIĞIM AÇIKLAMA..."
Yazılı bir açıklama yapan Peker, "Kıymetli Dostlarım" diye başladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: "Sözde aydınların bildirisine göstermiş olduğum haklı reaksiyonumdan sonra şahsımla ilgili bu akademisyenler tarafından, çeşitli adliyelere şikayetlerde bulunulduğunu basından öğrenebilme imkanım oldu. Dilekçelerinde polis koruması istemeleri ise bence üzerinde mizahçıların hikayeler yazması kadar komik bir durumu ortaya çıkarmıştır (Polise katil diyeceksiniz, sonrada onlar tarafından korunmak istiyoruz diye, dilekçe vereceksiniz). Bence bu aydınlar, eğer ki bir koruma istiyorlarsa bildirilerinde destek çıktıkları terör örgütü üyelerinden istemelidirler. Benim yaptığım açıklama bu sözde akademisyenlere doğru adresi gösterebilmişse bu işe de yaradı diye, ayrıca sevinç duyarım.
"BU TERÖRİST SEVDALILARINA ÜZÜLECEKLERİ BİR HABERİM VAR"
Ancak bu terörist sevdalılarına üzülecekleri bir haberim var. Yaptıkları şikayetten hukuken hiçbir şey çıkmaz. Şahsımı tanıyan bütün avukatlar, müşterek olarak hukuk bilgimin Türkiye'deki en iyi avukatlarla eşit durumda olduğunu söylerler. Paralel yapının gizli elemanı olan bir savcıya dahi bu dosyayı düşürseniz, yapabileceği hiçbir şey yok. Çünkü ben afaki bir zamandan bahsediyorum. Eğer şunlar olursa karşılığında da bu olur diyorum (Örnek vermek gerekirse halanızın sakalları, bıyıkları olursa emiceniz olurdu demekle aynı anlamı taşıyor)Yani halihazırda öyle bir şey olmadığı için söylediklerimin de şiddete çağrı yapmadığı ortaya çıkıyor.
"SİLAHSIZ OLAN KİMSEYİ TEHDİT ETMEDİM"
Geçen gün bir açıklama yaparak ben silahsız olan kimseyi tehdit etmedim. Üç yaşındaki çocuk şehitlerimizin kanlarıyla duş alanlar ve onları destekleyenler eğer ki hayallerine ulaşır, devletimizi yıkmayı başarırlarsa gereğini yapacağımızı söyledim, diyorum.
Bazı yarım akıllılarda benim korktuğumu, geri adım attığımı söylemişler. Yazılanı okuyabilen ama anlayamayan yarım akıllılara karşı her zaman merhametli olmuşumdur. Çünkü (beyinsiz oldukları için) ben bırakın söylediğimden geri adım atmayı, çıtayı bir adım daha üste taşıyorum. Ben tehdit etmedim. Başlarına gelecekleri söyledim diyorum (Bu söylediğim asla geri adım atmak değildir. Aksine çıtayı bir adım yükselterek iddiamın altını kalın harflerle çizmektir.).
NAZLI ILICAK'A CEVAP VERDİ
Bir de Sayın Nazlı Ilıcak'ın hakkımda yazdığı tweete değinmek isterim. Nazlı abla tweetinde, -Sedat Peker'in 'En iyi iş adamı' anketinde birinci olması ülkemizin durumunu anlatıyor- tarzında bir şeyler söylemiş. Biz,Nazlı ablayla yüz yüze 95'li yıllarda tanışıp röportaj yapmıştık. 2004 yılında gözaltına alınıp tutuklandığım zaman sağ olsun benimle ilgili haberler yapmıştı. Bu haberler üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü kendisi hakkında beni koruduğu için 'suçu ve suçluyu övmekten' yargılanmasını istemişti (Hatta kendisini basın konseyine de şikayet etmişlerdi). Benim anlayamadığım sanki ben Nazlı ablayla ilk tanıştığımda kendimi cami hocası olarak tanıttım da bugün sözde akademisyenlere bu şekilde sert sözler söyleyerek kendisini şaşırttım. Ben ilk tanıştığımızda da kendisine iş adamı olduğumu ancak inandığım kutsal değerlere ve ülkeme birisi zarar verirse ona asla merhamet etmeyeceğimi ve acımayacağımı söylemiştim.
Yukarıdaki satırda söylediğim gibi kendimi cami hocası olarak tanıtıp sonrasında içimden farklı bir adam ortaya çıkarmadım. Ben neysem onu söyledim. 2004 yılında polise karşı beni savunmakla suçlanan Sayın Nazlı Ilıcak ne değişmiştir de bugün benimle ilgili bu tweeti paylaşma gereksinimi hissetmiştir ( Bu sorunun cevabı olarak paralel yapının gerçek yüzünü elimden geldiğince insanlarımıza anlatmamın olabileceğini düşünmeden edemedim.)?"
Son Dakika › Güncel › Sedat Peker'den Akademisyenlere: PKK'dan Koruma İsteyin, Polisten Değil - Son Dakika
Sakarya'nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı alan bir şahıs, benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe verdi. Olay sonucunda şahıs tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Şahsın adliyeye sevk edilirken gazeteciye yönelik tepkisi de dikkat çekti.
İzmir'in Konak ilçesinde, otomobil ile çarpışan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Olayda motosiklet sürücüsü E.Ö. hayati tehlike altında olduğu için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.
Kırıkkale'nin Kaletepe Mahallesi'nde meydana gelen kazada, bir ambulans ile ticari taksi çarpıştı. Kazada, sürücüler ve ambulansta bulunan sağlık personeli olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.
Ümraniye'de sürücüsünün kimliği belirlenemeyen bir hafif ticari araç, kontrolden çıkarak park halindeki 14 araca çarptı. Sürücü kazayı yara almadan atlatırken, araçlarda hasar meydana geldi. Polis ekipleri olay yerine gelerek caddeyi trafiğe kapattı. Kaza yapan sürücü işlemler için polis merkezine götürüldü ve araçların çekiciyle kaldırılmasının ardından cadde yeniden trafiğe açıldı.
Ümraniye'de frenleri tutmayan bir araç, seyir halindeyken park halindeki 14 araca çarptı. Kazada şans eseri ölen veya yaralanan olmazken, otomobillerde maddi hasar meydana geldi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü.
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, Bulancak ilçesinde bir kuyumcunun soyulması olayına ilişkin soruşturma işlemlerinin hala devam ettiğini açıkladı. Olayın gerçekleştiği gün yakalanan 3 şüpheli tutuklandı ve suç aletleri ile gasbedilen ziynet eşyaları ele geçirildi. Soruşturma devam ederken, kamuoyuna gelişmeler hakkında bilgi verileceği belirtildi.
Denizli'nin Tavas ilçesinde 10 gün önce 3 kişinin öldüğü kaza bölgesinde, bugün yeni bir kaza meydana geldi. Otomobil ile kamyonetin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı. Kaza; Tavas ilçesi Güzelköy Mahallesi Dümberek mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; 19 gün önce 4 ölümlü bir kazananın yaşandığı aynı mevkide karşı yönlerden gelen kamyonet ile otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle kamyonet yola devrilirken, otomobil ise yol kenarındaki yağmur suyu tahliye kanalını da aşarak tarlaya savruldu. Kazada, kamyonet sürücüsü İ.H.M. ile otomobilde bulunan Hakan İ. ve Levent C. yaralandı. Karahisar ve Tavas itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları araçlardan kurtarılan yaralılar, sağlık ekiplerine teslim edildi. Ambulanslarla hastaneye sevk edilen yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Aynı bölgede 9 Nisan tarihinde meydana gelen kazada, Mehmet Fışkınlı (50) yönetimindeki 20 B 4012 plakalı otomobil ile Yusuf Yusmak (16) idaresindeki plakasız motosiklet ile çarpışmıştı. Kazada motosiklet sürücüsü Yusuf Yusmak ile motosiklette yolcu konumundaki Yavuz Yumaç (14) ve otomobil sürücüsü Mehmet Fışkınlı yaşamını yitirmişti.
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde hırsızlık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla aranan M.S., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. M.S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde meydana gelen yağma ve kasten yaralama olayının şüphelisi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hatay Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan şüpheli üzerinden bir adet pasaport, müştekiye ait kimlik ve 700 TL nakit para ele geçirildi.
Yorumlar (130)