Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadelede Gençliğin Rolü" Konferansı

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Uzmanı Yasemin Cansuz Kurt, "Dünyada temel ihtiyaçları düşündüğümüzde bunun en önemlisinin istihdam olduğunu görüyoruz. İş hayatında olmadan kendinizi o topluma ait hissetmezsiniz." dedi.

Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi) ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı ev sahipliğinde düzenlenen "Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadelede Gençliğin Rolü" konulu konferans kapsamında "Şiddet ve Aşırılıkla Mücadele Gençliğin Güçlendirilmesi İçin Geliştirme Çözümleri" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Kurt, geleneksel kalkınma mimarisinin sadece bazı sorunlara çözüm aradığını belirterek, ihtiyaçların farklı ülkelerle paylaşılması gerektiğini söyledi.

Bireylerin radikalize olmak için doğmadıklarını anlatan Kurt, bunu önleme konusunda BM'nin önemli çalışmaları olduğunu dile getirdi.

Kurt, daha insan merkezli olunmasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Dünyada temel ihtiyaçları düşündüğümüzde bunun en önemlisinin istihdam olduğunu görüyoruz. İş hayatında olmadan kendinizi o topluma ait hissetmezsiniz. Afrika'nın yarısı gençlerden oluşuyor. Onlara hayatlarını sürdürecek bir amaç vermelisiniz. Yeni teknolojik ilerlemeleri için bir alan sağlamalısınız. Teknolojiyi sağlamalısınız. Bütün dünyada bunu yapmalıyız. Biz TİKA olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bizler Türkiye olarak en cömert ülkeyiz. Afrika'da mesleki iş birliklerimiz var. Büyük resme bakıldığında gençliğin radikalizasyonundan bahsediyoruz."

Söz konusu coğrafyalarda bulunmanın kolay olmadığını dile getiren Yasemin Cansuz Kurt, Somali'de bir tarım okulu açtıkları bilgisini verdi.

Kurt, fakülte seviyesinde eğitim verildiğini aktararak, şimdiye kadar bu okuldan 300 kişinin mezun olduğunu kaydetti.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Kırgızistan Danışmanı Chinara Esengul ise Kırgızistan'daki kalkınma çözümleri hakkında bir sunum yaptı.

Esengul, herkesin birbirine yardımcı olması gerektiğini dile getirerek, aşırıcılığın sosyal bir kanser olduğunu ve en erken süreçte terapi yapılması gerektiğini kaydetti.

BM seviyesinde birçok program gerçekleştirdiklerini aktaran Esengul, "En çok etkilenen çocuk ve gençlere bakıyoruz. Kadın ve çocukların son derece kırılgan gruplar olduğunu gördük. Barış, diyalog, ekonomik fırsatlar oluşturulmalı. Radikalizasyondan bahsetmemiz gerekir. Seküler eğitim, din, eğitim gibi unsurları bulunduruyoruz. Çalışmalarımızın dört boyutu var. Toplum içerisinde erken uyarı sistem son derece önemli bir mekanizma. Bütün aktörler bu alana dahil olmalı." diye konuştu.

Esengul, konuşmasında "Aktif vatandaşlık" başlığı üzerine değerlendirmelerde bulunarak, Kırgızistan'da bu konuda yapılan çalışmalardan bahsetti.

"Yardım ve istihdam konularına eğiliyoruz"

Arnavutluk Başbakan Asistanı Agron Sojati ise davetleri için Türk Konseyi'ne teşekkür etti. Dünya popülasyonunun yarısının gençlerden oluştuğunu aktaran Sojati, gençlerin karar alma mekanizmalarına katılamamasının en önemli sorun olduğunu söyledi.

Sojati, bireylerin zaman içinde nasıl radikalize olduğu konusunda araştırmalar yaptıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

"Bütün dünyada bir grup insanın bu terör gruplarına gitmelerini konuşuyoruz. Bütün bunlar açık ve net. Global olarak ağlarımızı daha iyi öğrenmek için bir araya gelmeliyiz. Yapılan yolculuklara bir anlam yüklemeliyiz. Toplumda bir şekilde geriye bırakılmış insanlardan bahsediyorum. Arnavutluk'ta daha ziyade sosyal yardım ve istihdam konularına eğiliyoruz. Herkese angaje olması için kapsama alanına alıyoruz. 15-29 arasındaki gençleri yetiştirecek bir organizasyonumuz da var. Yeni istihdam alanları oluşturuldu."

Devletin radikalize olmuş insanları korumaya alması gerektiğini dile getiren Sojati, Arnavutluk'un bu konuda ulusal bir stratejisi olduğunu söyledi.

Sojati, Türk Konseyi'nin kültürel meseleleri şekilde kapsama aldığını belirterek, "Arnavutluk kökenli 300 kadar kişi DEAŞ gibi örgütlere katıldı. Bu meseleye devlet açısından bakarken bunun sosyal kısmı olduğunu gördük. Biz en temel seviyeye gidiyoruz. Bireylere inmek durumundayız. Bu insanların bu örgütlere katılımını önlemeliyiz. En önemli şeylerden biri de eğitimdir. Devlet, okulları topluluk merkezine dönüştürmek ve gençleri buralarda birleştirmek istiyoruz. Buralarda eşit fırsatlara sahip alanlar oluşturmaya gayret ediyoruz." diye konuştu.

Panelde UNDP'den Shelley Inglis ve Jonathan Friedman da birer sunum gerçekleştirdi.