Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygulamalar - Son Dakika
Güncel

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygulamalar

Almanya'nın Bremen eyaletinde Yeşiller Partisi Meclis Grubu, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalarla ilgili insan haklarına riayet edilmesi konusundaki önergeyi kabul ederek, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) yönetimine sundu.

22.07.2015 14:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Almanya'nın Bremen eyaletinde Yeşiller Partisi Meclis Grubu, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalarla ilgili insan haklarına riayet edilmesi konusundaki önergeyi kabul ederek, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) yönetimine sundu.

Önergenin hazırlanmasına öncülük eden Türk kökenli eyalet meclis üyesi Mustafa Kemal Öztürk, yaptığı açıklamada bulundukları bölgede insan hakkı ihlalleri yaşayan Uygurların uluslararası alanda da ayrımcılık gördüklerini ve mülteci hakkından yararlanamadıklarını belirtti.

Öztürk, "Uygurların yardım çığlığı, sık sık yapılan protestolarla dile getirildiği halde bir gelişme göremeyince bu önergeyi hazırlamaya karar verdim. Meclis gurubumuzda kabul edilen önergemizi sunduğumuz koalisyon ortağımız SPD yönetiminden haber bekliyoruz. Olumlu yanıt alacağımızı umduğumuz önergemizi en kısa zamanda eyalet meclisi genel kuruluna taşıyarak bu konuda tüm eyaletleri harekete geçirmek  açısından öncülük etmek istiyoruz" dedi.

Eyalet meclisinde kabul edilmesi istenen önergede talepler şu şekilde sıralandı:

"Federal düzeyde, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin Uygurları siyasi mülteci olarak tanıma siyasetini değiştirmesi ya da en azından sınır dışı edilmeye engel durumların kabul edilmesi yönünde girişimlerde bulunulmalıdır. Federal ve AB düzeyinde Uygurların Çin'e sınır dışı edilmelerinin durdurulması yönünde girişimlerde bulunulmalıdır. Federal ve AB düzeyinde Çin'de insan haklarına uyulması yönünde girişimlerde bulunulmalı ve uluslararası hukuktan kaynaklanan din ve ibadet hürriyetinin korunmasına ilişkin yükümlülüklerin tüm Çin halkı ve özellikle de Uygurlar için temin edilmesi için girişimlerde bulunulmalıdır.

Sincan bölgesinde yaşayan Uygurların durumunu göz önünde bulundurularak federal ve AB düzeyinde yaşam hürriyetleri ile sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarına dikkat çekilmelidir. Federal ve AB düzeyinde Sincan'da bulunan tüm cezaevleri ile kamplara, BM İşkence Özel Temsilcisi ile BM İnsan Hakları Yüksek Komiserinin ve ayrıca Uluslararası Kızıl Haç Komitesi temsilcilerinin engelsiz ulaşımının sağlanması için girişimlerde bulunulmalıdır. Her alanda Çin hükümeti karşısında işkencenin kesinlikle yasak olduğu ve idam cezasının kaldırılmasının gerekliliği dillendirilmelidir."

Önerge içeriği

Sincan Özerk Uygur Bölgesi'nde yaşayan Uygurların ekonomik, sosyal ve siyasi konumlarının özellikle 11 Eylül 2001 sonrasında ciddi anlamda kötüleştiği vurgulanan önergede, birçok Uygur'un sosyal, kültürel ve siyasi açıdan yok olma korkusuyla yaşadığı vurgulandı.

Bunun sonucunda ise sık sık ayaklanmalar ve protestoların düzenlendiği ancak bu tür eylemlerin çoğunlukla büyük bir şiddetle bastırıldığı aktarılan önergede, şunlar kaydedildi:

"Sincan bölgesinde yaşanan son insan hakları ihlalleri neticesinde yeni bir mülteci akını oluşmuştur. Bu süreçte komşu ülke Tayvan'a kaçmaya çalışan ve sınır bölgesinde yakalanan Uygurlar ise genelde doğrudan sözüm ona cihada gitmek isteyen muhtemel terörist muamelesine maruz kalmaktadırlar. Pekin tarafından Uygurlara yönelik işlenen en hassas insan hakkı ihlali ise din ve ibadet hürriyetidir. Okullarda din dersi yasaklanmıştır ve geçmiş dönemlerde yanında Kur'an-ı Kerim bulundurmak bile öğretmenlerin ve öğrencilerin tutuklanmasına neden olmuştur. Çocukların, 18 yaş altındaki gençlerin ve devlet memurlarının camilere girmesi yasaklanmıştır. Ayrıca ramazan ayında oruç tutmak da yasaklanmıştır.

Din ve ibadet hürriyetinin kısıtlanması, Sincan bölgesindeki uygulamalar birçok ağır insan hakları ihlalini de beraberinde getirmektedir. Uygur çocuklarının yurt dışında bulunan okullara gitmesinin yasaklanması neticesinde hareket ve seyahat özgürlüğü büyük oranda sınırlandırılmıştır. Uygur halkının toplanma, dernekleşme ve düşünce özgürlüklerine büyük kısıtlamalar getirilmiştir. 2003 yılından bu yana okullarda ve medyada Uygur dilinin kullanılması yasaktır. Cezaevlerinde ve çalışma kamplarında Uygur halkına yönelik uygulanmakta olan işkence konusunda sayısız anlatımlar ve haberler mevcuttur. Ülke genelinde en çok idam kararı Sincan bölgesinde verilmektedir."

Buna rağmen Almanya'nın Uygur halkına mensup insanları Çin'e sınır dışı ettiğine işaret edilen önergede, "Uygurlar, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi tarafından çoğunlukla siyasi mülteci olarak tanınmamakta, sınır dışı edilmeye engel durumlar kabul edilmemekte ve sınır dışı işlemlerinin genel olarak durdurulması da söz konusu değildir. Oysa Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) gibi kuruluşlar, bulundukları ülkelerden sınır dışı edilen Uygurların Çin'de her geçen gün artan oranda çok ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını ifade etmektedirler" denildi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygulamalar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement