Şişli'deki Asansör Kazası Davası

Şişli'de 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 25 sanığın, "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan yargılandığı davada tutuklu 3 sanığın tahliye edilmesini eleştiren müşteki avukatı Yıldız İmrek, "Adil bir yargılama yapılacağına dair hiçbir inancımız kalmamıştır. İtirazımız sonucunda diliyoruz ki, adalete uygun bir karar verilecektir" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalkılıç'ın "suçun vasfı, karartılacak delil bulunmadığı, mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süre" gözetilerek tahliye edilmeleri, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde ölen işçilerden bazılarının aileleri ve müşteki avukatı Yıldız İmrek tarafından protesto edildi.

Avukat İmrek, yeni atanan bir mahkeme heyetiyle karşı karşıya olduklarını ve daha önceki mahkeme heyetinin daha bir yılını doldurmadan değiştirildiğini belirterek, "Çarşı davası, Şike davası, asansör davası gibi hükümetle doğrudan doğruya ilişkili 3 önemli davada karar almak üzere özel bir heyet görevlendirildiğine tanık olduk. Bizler kamuoyunda bu yeni atamanın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun siyasi listesi olarak şekillenmesi gerçeği karşısında davaya müdahale edildiğine dair kuşku uyandırıldığını ve bunun hakimler tarafından da değerlendirilmesi gerektiğini belirterek çekilmelerini istemiştik, bu talebimiz kabul görmemişti" diye konuştu.

"Trafik kazalarında dahi bu kadar jet tahliye yok"

Duruşmada tahliye kararı verilirken usul hükümlerinin ihlal edildiğini ve mahkemenin tarafsız olmadığını savunan İmrek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sanıkları tahliye etmek için 10 gün sonraya duruşma günü veren mahkeme heyeti, ölenlerle ilgili delil toplanması konusunda kaygı taşımadığını göstermiştir. Duruşmanın bu gidişatı aslında sanıkların bilinçli taksirden de düşürülerek, basit bir trafik kazasındaki cezalandırmaya dönüştürüleceği görülüyor. Trafik kazalarında ölüm olduğunda dahi bu kadar jet tahliye yoktur. Katledilen işçilerin ailelerinin adalet arayışını hiçe sayan bir mahkeme pratiği söz konusudur."

Yıldız İmrek, davaya bakan İstanbul 13 ve İstanbul 14. ağır ceza mahkemelerinin terör davalarıyla yetkilendirilmesi ve özel ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilmesinin, iktidarın mahkemeleri kontrol etme tutumuyla ilgili olduğunu öne sürerek, reddi hakim taleplerinin reddedilmesine itiraz edeceklerini hatırlattı.

Avukat İmrek, "Adil yargılama yapılacağına dair hiçbir inancımız kalmamıştır. İtirazımız sonucunda diliyoruz ki, adalete uygun bir karar verilecektir. Bağımsız bir mahkeme var ise bu reddi hakim talebimizin kabul edilmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.