Siyasi Partilerde Bayramlaşma

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "4 sene önce Suriye'deki olaylar kızışmaya başladığı vakit, birçok insanın o tarafa yönünü dönmeye cesaret edemediği dönemde biz 20 civarında medya mensubu ile beraber Suriye'ye gittik. Esad'ı makamında uyardık" dedi.

Partisinin Genel Merkez konferans salonunda Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katılan Kamalak, Ramazan Bayramı'na yapılan ibadetlerle, verilen zekat ve sadakalarla temizlenerek girildiğini belirtti.

Temiz toplumun inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Kamalak, "Onun için diyoruz ki temiz fert, temiz toplum ve temiz siyaset. Ancak temiz toplumu inşa edebilmek için el birliği gerekiyor. Organize olmak gerekiyor. Şu halde diyoruz ki temiz fert, temiz siyaset, temiz toplum. Bu görev bizlere düşmekte" diye konuştu.

Hukukun önemine dikkati çeken Kamalak, şöyle devam etti:

"Günümüzde bir kısım devlet adamımız diyor ki 'Biz hukukun hiç dışına çıkmadık.' Belki şaşıracaksınız ama doğru söylüyorlar, 'Hukukun dışına çıkmadık' derken. Nasıl, çünkü içine hiç girmediler ki. Hukuku hep paravan olarak kullandılar. Biz Milli Görüş olarak defalarca uyardık. Ama suçlanmayla karşı karşıya kaldık. Hep suçladılar. Ama neticede de hep Milli Görüş'ün, Saadet Partisi'nin dediği noktaya geldiler. Ama hep suçlandık, sadece hukuk bakımından değil her alanda."

"Esad'ı makamında uyardık"

Mustafa Kamalak, 4 sene önce Suriye'deki olayların ilk işaretlerinin yaşanmaya başladığı dönemde sorumluluk alarak Suriye'ye gittiklerini anımsatarak şunları kaydetti:

"Birçok insanın o tarafa yönünü dönmeye cesaret edemediği dönemde biz 20 civarında medya mensubu ile beraber Suriye'ye gittik. Esad'ı makamında uyardık. Kendisine de tablo hediye ettik. O tabloda 'İyiliği emreyle kötülüğü nehyeyle' ayeti yazılıydı. Bizi Esadcılıkla suçladılar. Peki aradan 4 sene geçti, Allah aşkına özellikle bizi suçlayanlardan iktidar partisinin Suriye politikasını doğru bulduğunu söyleyen bir tane Allah'ın kulu var mı? Şu halde kimin politikası doğruymuş? Milli Görüş'ün."