STK'lar Ceylanpınar Raporunu Açıkladı

Şanlıurfa Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şubesi, Eşit Hakları İçin İzleme Derneği, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şanlıurfa Şubesi, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi, Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şanlıurfa Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şanlıurfa Şubesi temsilcilerinden oluşan 15 kişilik izleme komisyonu 30 Mart tarihinde yapılan yerel seçimler sonrası Ceylanpınar'da yaşanan ve basına da yansıyan olaylar, sivil, silahlı kişilerin görüntüleri, yoğun güvenlik önlemleri, gözaltılar, uzun süreli toplantı gösteri yürüyüşü yasağı ile ilçeye giriş çıkış yasağı ile ilgili gözlem, görüşme ve inceleme raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda seçim günü yaşananlar ve sayım sonrası ilçede çıkan olayları değerlendiren komisyon, seçimlerin şaibeli olduğu, seçimlerin yasal olarak geçerli sayılmasına rağmen Ceylanpınar halkı tarafından hukuki bir anlam ifade etmediği kanaatinde olduklarını açıkladı. Topçu Meydanı'nda komisyon üyeleri ve sendika üyeleriyle kitlesel bir eylemle raporu kamuoyuna açıklayan Eğitim-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Keklik, "Yapılan görüşme ve edinilen gözlemler sonucunda Ceylanpınar ilçemizde seçim günü oy kullanma sırasında ciddi anti demokratik uygulamalar ile seçim güvenliğinin tehlikeye girdiği, tespit edilmiştir" dedi.

'SEÇİM KURULU BAZI YERLERE YETİŞEMEDİ'
Ceylanpınar'daki seçimle ilgili yaşanan iddiaları dile getiren Keklik, bazı yerlerde açık oy kullanıldığını ve devletin gerekli önlemleri almadığını iddia etti. Keklik, "Yapılan görüşmelerde özellikle Muratlı, Gümüşsüyü ve Beyazkule sandık alanlarında sandık kurullarına ciddi müdahalelerin olduğu, bir kısım seçmenlerin açık oy kullandıkları, yine aynı yerler ile başka birçok sandık alanlarında okuma yazma bilmeyenler adına akrabaları tarafından oy kullanıldığı, başka birçok yerde usulsüzlükler olmasına rağmen ilçe seçim kurulu başkanının yetişemediği, belli bazı yerlerde müdahale ettiği; ancak etkili olunmadığı anlaşılmıştır. Yine ilçe seçim kuruluna getirilen bazı oy torbalarının mühürsüz olmasına rağmen açılmamış olması ve yeniden sayılmaması başka bir usulsüzlük konusudur. İlçe seçim kurulunca geçersiz oylar konusunda yanlış bilgilendirme yapılmasına rağmen geçersiz oylar konusunda yapılan itirazların değerlendirilmemesi seçime gölge düşürmüştür. Zira ilçe seçim kurulu siyasi parti amblemleri üzerine vurulan 'evet' mührünün oyu geçersiz kılacağı şeklinde bilgilendirme yapmıştır ki, bu durum iptal nedeni değildir. Yine seçim güvenliği konusunda siyasi partilerin de gerekli önlemleri almaları gerekirken asıl sorumluluk devlete ve ilgili kurumlara aittir. Açık usulsüzlüklere rağmen sandık kurullarına gerekli itirazlar yapılmadığından hareketle usulsüzlükleri görmezlikten gelmek gibi bir durum olmuştur" diye konuştu.

'ORANTISIZ GÜÇ'
Seçim sonrası ilçede çıkan olaylar sonrasında yapılan itirazların dikkate alınmadığına ve kullanılan orantısız güç kullanımına dikkati çeken Keklik, "Seçim günü oy kullanma sırasında; açık oy kullanılması, okuma-yazma bilmeyenler adına yakınlarının oy kullanması, Ceylanpınar ilçesinde bulunmayan seçmenler adına oy kullanılması gibi durumların ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Yine bazı torbalar ile sandık sonuç tutanaklarının mühürsüz olduğu ve bunlara ilişkin gerekli hukuki işlemlerin yapılmadığı kanaatine varılmıştır.
Sayım işlemleri sonrasında alınan güvenlik önlemleri ile yapılan eylemlere müdahale konusunda demokratik bir ülkede oluşmaması gereken görüntüler bizzat heyetimiz tarafından gözlemlenmiştir. Yapılan görüşmelerde gerek sayım akşamı ve gerekse de itirazın reddi sonrasında hiçbir uyarı anonsu yapılmadığı, halka gaz sıkıldığı ve orantısız bir şekilde müdahale edilerek kitlenin dağıtılmaya çalışıldığı anlaşılmıştır. İlçe giriş ve çıkışlarında uygulanan yöntemler olağanüstü hal dönemi sıkıyönetim uygulamalarını hatırlatmaktadır" diye ifade etti.

'SIKIYÖNETİM BİR AN ÖNCE SON BULMALI'
"Hiçbir demokratik ülkede olmaması gereken bir işlem ile bir aylık gösteri ve basın açıklaması yasağı getirilmiştir. BDP'li kesimlerde bu yasaklamanın sadece kendileri aleyhinde kullanıldığı şeklinde bir kanaat oluşmuştur" diyen Keklik sözlerini şöyle tamamladı: "Zira beyanlarına göre kendileri birkaç kişi dahi bir araya gelemez iken, yeni seçilmiş belediye başkanının yüzlerce kişi ile şehir turu attığı ancak kimsenin buna müdahale etmediğini düşünmektedirler ki yapmış olduğumuz görüşmeler bu düşünceyi doğrulamaktadır. Zira birçok kişi sivil, silahlı kişilerinde polis ile beraber ya da gruplar halinde sokaklarda gezdiğini ancak müdahale edilmediğini belirtmiştir. Yine yapılan görüşmelerde resmi olarak 26 kişi gözaltına alınmış olmasına rağmen bu sayının çok daha yüksek olduğu 100'ü aşkın kişinin gözaltı işlemi yapılmadan alınıp kaba dayaktan sonra salıverildiği anlaşılmıştır. Genel olarak Ceylanpınar ilçemizde yapılmış bulanan seçimlerin şaibeli olduğu, yasal prosedürler gereğince geçerli bir seçim olduğu varsayılsa bile Ceylanpınar halkının ve kamuoyunun nazarında hukuki bir anlam ifade etmediği anlaşılmaktadır. Halen devam eden olağanüstü sıkıyönetim uygulamalarının bir an önce son bulması temennisi ile tüm kamuoyunu selamlıyoruz." Yapılan basın açıklaması beş dakikalık oturma eyleminin ardından olaysız bir şekilde sona erdi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)