STK'lar IŞİD Vahşetini Kınadı

IŞİD'in geçtiğimiz hafta Kobani ve çevre köylerine yönelik saldırısı hafta sonu da devam ederken, bölgede çok sayışa kişinin yaşamını yitirdiği bilgisi geldi. YPG kıyafetleri ile bölgeye baskın yapan ve ardından yaşanan vahşete sessiz kalmayan Urfa'daki STK'lar da basın açıklaması düzenleyerek yaşananları kınadı.

MEMUR SEN: IŞİD TAŞERON BİR ÖRGÜT

Bölgede yaşanan olayları değerlendiren Memur Sen Urfa İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, IŞİD'in bölge coğrafyasının yeniden şekillendirilmesinde görev alan taşeron bir örgüt olduğunu söyledi. IŞİD'in sadece Kobani ve çevresinde değil Tunus, Kuvveyt ve Fransa'da da katliamlar yaşattığını hatırlatan Coşkun açıklamasında özellikle vahşetlerin İslam dünyasında yaşandığına dikkat çekti.

Coşkun açıklamasında şu ifadelerine yer verdi: "Bölgedeki, etnik ve mezhebi duyarlılıklardan büyük savaşlar başlatma konusunda deneyimli olan, emperyal güçlerin, İslam coğrafyasında dün olduğu gibi bugün de kanlı operasyonlar yapmaktan kaçınmayacağına inanıyoruz. DAİŞ eylemleriyle hep bir "öteki"ne ihtiyaç duyan, ABD benzeri ülkelerin kendi toplumlarını bir arada tutma ve sorunlarını örtmelerine yardım ederken, dini söylemle mücadelesine haklılık kazandırmaya çalışırken, gerçekte İslam'ın evrensel mesajını da tahrip etmektedir.

'KÖRFEZ ÜLKELERİ, BÖLGEDE MEZHEBİ GERİLİME YOL AÇIYOR'

Farklı dinleri, kültürleri, medeniyetleri yok eden, yok edemediklerini ötekileştiren, şeytanlaştıranların, demokrasi vaadiyle milyonları öldüren sömürgeci ve post sömürgeci devletlerin, DAİŞ gibi örgütlerin insanlık dışı eylemlerinin ortağı olduğuna inanıyoruz. Biz, ABD'nin Irak işgalinin nasıl yıkıma ve mezhep kavgasına yol açtığını unutmadık. Körfez ülkelerinin ve Rusya, İran'ın Irak ve Suriye'deki mezhebi gerilimleri nasıl kışkırttığını da biliyoruz.

Bugün küresel bir senaryoyla karşı karşıyayız. Bu senaryoda rol alan aktörleri iyi tanıyor ve uyarıyoruz: Bugün suçlama değil, sorumluluk alma vaktidir. Bugün yalan ve iftiraya sarılarak senaryoda rol alma değil, birlik olarak oyunu bozma vaktidir."

GÖÇMEZ: KOBANİYE YAPILAN KATLİAMI LANETLİYORUZ

Kalemder Başkanı Ve Doğu Batı Kardeşlik Platformu Doğu Sekreteryası Abdullah Göçmez ise benzer ifadeler kullandığı basın açıklamasında Ortadoğu'daki ülkelerinin oyuna gelmemesi çağrısında bulundu.

Göçmez açıklamasında batılı emperyalist egemen güçlerin her zaman Ortadoğu'yu hedef aldığının altını çizerek "Ortadoğu coğrafyası sahip olduğu stratejik konumu ve özellikleri nedeniyle İkiyüzlü batılı emperyalist egemen güçlerin iştahını çekmeye devam etmektedir" dedi.

'SON ÖRNEK KOBANİ'

Göçmez açıklamasında şu ifadelerini kullandı: "Komşumuz Suriye'de her gün ayrı bir katliam, ayrı bir trajedi ve insanlık dramı haberi geliyor. Bunun son örneği Kobani de yaşandı. Terör örgütü İŞİD tarafından yapılan saldırılarda yüzlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine yüzlerce insanımızın da yaralanmasına sebep oldu. Suriye'nin Kobani bölgesindeki Kürt kardeşlerimize yapılan bu hunharca saldırıyı lanetliyor ölenlere Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Doymak bilmeyen iştahlarıyla kirli ellerini mazlum insanların kanlarından çekmeye niyetleri olmayan, genelde dünyayı ve özelde ise coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya ve karıştırmaya devam eden zalim şer güçler, mazlum insanları yerlerinden, yurtlarından etmeye devam etmektedir. ABD'nin Irak'ı işgaliyle başlayan süreçte yüzbinlerce insanın katledilmesi ve milyonlarcasının göçmen durumuna düşmesi büyük bir insani trajedi olarak Ortadoğu'da yaşayan bütün halkları etkilemeye devam etmektedir."

'IŞİD'İN DURDURULMASI İÇİN HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALIDIR'

Kobani ve çevresinden her geçen gün ölüm haberleri geldiğini de dile getiren Göçmez, "Bir günde on binlerce insanın mülteci durumuna düştüğü bu insanlık faciasında kadın, çocuk ve yaşlı binlerce insan mağdur duruma düşmüştür. IŞİD tarafından yerlerinden edilen Kürt, Arap, Türkmen tüm insanların evlerine dönebilmeleri ve bu kanlı örgütün durdurulması için herkesi üzerine düşeni yapmaya çağırıyoruz.

Zalimin dili, dini sorulmadığı gibi mazlumunda dili ve dini sorulmaz. Suriye'de yaşayan ve mazlum olan Kürt, Arap, Türkmen hepsi kardeşimizdir ve hepsinin canını namusunu kendi canımız ve namusumuz kadar aziz biliriz. Ve dini, dili ve mezhebi ne olursa olsun eğer zalim ise onunda karşısında olur, lanet okumalıyız" diye konuştu.

AHMED-Ê XANÊ DERNEĞİ'NDEN ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI

Ahmed-Ê Xanê Derneği ise düzenlediği basın açıklaması ile Kürt halkına başsağlığı diledi. Suriye ve Kobani'de yaşanan vahşetin lanetlendiği açıklamada "Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyoruz!

Kürtler, artık kendi dünyevi ve nefsanî menfaatlerini İslam'ın gerekliliğiymiş gibi gösteren ve yüzyıllardır Kürtleri kandıran münafıklara kanmayacaktır" denildi.

Bölge coğrafyasında Kürtlerin bir araya gelerek IŞİD'in bertaraf edilmesinin belirtildiği açıklama şu cümlelerle devam etti: "Kürtler bu haklarını elde etmek ve muhafaza etmek için kimseden izin almak zorunda değiller ve öyle bir düşünceleri de yoktur. Çünkü Allah'ın bahşettiği dini ve milli hakları yaşamak için kimseden müsaade isteme gibi bir zorunlulukları yoktur.

Kobanê ve Girê Spî ve diğer Kürt topraklarında Kürtlere yaşatılan katliamlar, dost ve düşmanı apaçık bir şekilde birbirinden ayırmış ve Kürtler üzerindeki bu fitnenin bertaraf edilmesinin tek yolunun her nerede yaşıyorlarsa yaşasınlar Kürt birliğinin sağlanıp Allah'ın Kendilerine bahşettiği her türlü insani haklarını müdafaa etmeleri gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır."

GÜVENÇ DE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Bu arada Kobani'de yaşananlarla ilgili yerel yönetimden tek başsağlığı mesajı ise Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç'ten geldi. Güvenç açıklamasında, "Kobani'de; yaşlı, kadın ve çocukların hayatını kaybettiği saldırılar bizleri yürekten üzmüştür. İslâm Âlemi'nin Ramazan ayını idrak ettiği bu mübarek günlerde yapılan saldırılar sadece Kobani'ye değil; insanlığa, barış ve huzura da yapılmıştır.

Hayatını kaybeden Kobanililere Allah'tan rahmet, yaralılara da Allah'tan acil şifalar diliyorum" dedi. (Kaynak: Gazeteipekyol)