Suriye, Uluslararası Af Örgütü'nün Raporunu Yalanladı

Suriye Adalet Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü'nün dün yayınladığı Şam yakınında 13 bin kişinin toplu idam edildiğine ilişkin iddiaları "ülkeye yönelik karalama kampanyasının bir parçası" ve "tamamen yalan" olarak nitelendirdi.

Suriye'nin resmi haber ajansı tarafından yayınlanan Bakanlık açıklamasında 2011 Eylül-2015 Kasım ayları arasında Şam yakınlarındaki Saydnaya Hapishanesi'nde her hafta toplu idamların yaşandığı iddialarına karşın, "ülkedeki terör gruplarına karşı yürütülen mücadelenin başarısından dolayı, Suriye'ye karşı yürütülen karalama kampanyasının bir parçası" ifadeleri yer aldı. İddiaları "temelsiz" olarak nitelendiren açıklamada Suriye hükümetinin, diğerlerine duyuracağını kast ederek "neden aynı gruptan bazıları sağ bırakılıp diğerlerini idam edilsin" denildi. Adalet Bakanlığı'nın yalanlama metninde "Adalet Bakanlığı kesinlikle reel kanıtlara dayanmayan ve herkesçe bilinen siyasal emellere hizmet eden iddiaları en sert biçimde kınamaktadır" denildi.

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜNÜN RAPORUNDA NE İDDİA EDİLMİŞTİ?

Af Örgütü hazırladığı raporda, 2011 ile 2015 yılları arasında Saydnaya Hapisanesi içinde asılarak yapılan toplu yargısız infazların haftada bir -ve genellikle haftada iki kez- ortalama 50 kişilik gruplar halindeki mağdurlar gecenin bir yarısında ve tamamen gizlilik içinde asıldığını öne sürüyor.

"İnsan Mezbahası: Suriye'deki Saydnaya Cezaevi'nde Toplu Asmalar ve İmha" başlıklı rapor, hükümetin tutuklulara karşı defalarca işkence ve sistematik bir şekilde gıda, su, ilaç ve tıbbi bakımdan yoksun bırakma eylemleri nedeniyle Saydnaya Hapishanesi'ndekileri kasıtlı olarak insanlıkdışı koşullar içinde tuttuğunu öne sürüyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün açıklamasında, "Savaş suçlarına ve insanlığa karşı suçlara karşılık gelen bu uygulamalar, Suriye hükümetinin en üst düzey seviyesindekiler tarafından yetkilendirilmiştir" ifadesi de yer alıyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Beyrut Bölgesel Ofisi Araştırma Direktör Vekili Lynn Maalouf, "Bu raporda gösterilen ve Suriye hükümetinin en üst düzeyler tarafından yetkilendirilen dehşet, Suriye nüfusu içindeki herhangi bir muhalefeti ezmeyi amaçlayan gizli, korkunç bir kampanyayı ortaya koyuyor. Suriye makamlarından Saydnaya Cezaevi'nde ve Suriye'deki diğer hükümet cezaevlerinde yargısız infazların, işkence ve insanlıkdışı muamelenin derhal sona erdirilmesini talep ediyoruz. Hükümetin en yakın müttefikleri olan Rusya ve İran, bu ölümcül gözaltı politikalarına son vermek için baskı yapmalıdır." açıklamasını yapmıştı.

Maalouf açıklamalarında şu ifadelere de yer verdi: " Cenevre'deki yaklaşmakta olan Suriye barış görüşmeleri bu bulguları görmezden gelemez. Suriye hükümetinin hapishanelerindeki bu acımasızlığı sona erdirmek gündeme gelmelidir. BM, Saydnaya'da işlenen suçlarla ilgili olarak bağımsız bir soruşturma başlatmalı ve tüm gözaltı merkezlerine bağımsız gözlemcilere erişim talep etmeli." demişti.

Rapordaki bulgular, Aralık 2015'ten Aralık 2016'ya kadar bir yıl boyunca devam eden yoğun bir soruşturmaya dayandırılıyor. Eski Saydnaya Cezaevi korumaları ve yetkilileri, tutuklular, hakimler ile avukatlar, Suriye'de gözaltı konusunda ulusal ve uluslararası uzmanların da aralarında bulunduğunu 84 tanıkla ilk elden görüşmeler yapıldığı ileri sürülüyor.

(OD) - Şam