Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Cübeyr: "Esed'in Devrilmesinde Askeri Seçenek Söz Konusu Olabilir"

BİRLEŞMİŞ Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr tercih edilen siyasi süreç Esed'in gitmesini sağlamazsa askeri operasyonun söz konusu olabileceğini söyledi.

Basına konuşan Suudi Dışişleri Bakanı askeri seçeneğin daha uzun süreceğini ve daha yıkıcı olabileceğini, ancak 2012'de ilgili ülkeler tarafından çizilen ve Suriye yönetiminin bir geçiş hükümetine devrini öngören yol haritasına uyup uymama konusunda seçimin Esed'e kaldığını belirtti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, birkaç ülkeden destek alan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve ılımlı muhalif güçlerin Esed'e karşı savaşmaya devam ettiklerini ve bu gruplara desteğin daha da yoğunlaşacağını kaydetti.

El-Cübeyr "Suriye'de anlaşma için iki seçenek var. İlk ve tercih edilen seçenek yönetim yetkisi olacak bir geçiş konseyi oluşturulması. Ancak diğeri Esed'in güç kullanılarak devrilmesiyle sona erecek askeri operasyon seçeneğidir" dedi.

Suudi Arabistan'ın Suriye konusunda İran ile müzakereleri reddetmediğini dile getiren Cübeyr, İran'ın Suriye'de işgalci bir güç olduğunu, Esed rejimini desteklemek için savaşan Hizbullah ve diğer Şii militanları Suriye'den çekmeden çözümün bir parçası olamayacağını savundu.

Cübeyr "Esed siyasi süreç yoluyla gitmeyi kabul ederse bir yere ulaşabiliriz ancak bunu yapacağına dair herhangi bir belirti görmedik. En büyük iki destekçisi Rusya ve İran'ın da Esed'i buna yönlendirdiğine dair bir işaret görmüyoruz. Sürecin başarıya ulaşacağını umuyoruz ama Rusya ve İran'ın konumuna bakarak çok da umutlu olmadığımızı söyleyebilirim" ifadesini kullandı.

"Rusya DAEŞ'e karşı mücadele konusunda ciddi olsaydı uluslararası koalisyona katılırdı" diyen Cübeyr, Rusya'nın yıllar sonra Suriye'ye askeri güç göndermesinin DAEŞ'a karşı mücadele değil Esed rejimine destek amaçlı olduğunu dile getirdi.

Cübeyr ABD'nin ve Esed rejimine karşı çıkan diğer ülkelerin, Suudi Arabistan'ın uçuşa yasak bölge ve Suriye'deki muhalefetin silahlandırılması önerilerini zamanında kabul etmeyerek Avrupa'ya Suriyeli sığınmacı akınına neden olduklarını söyledi.