Takibe Düşen Borçlu Sayısı 2.5 Milyonu Aştı

Hükümetin kredi ve kredi kartları kullanımını azaltmaya yönelik aldığı tedbirlere rağmen borçları nedeniyle yasal takibe giren kişilerin sayısı artıyor. Kredi kartı taksit sayısında getirilen kısıtlamalar bir yandan kartla yapılan alışverişlerde düşüşlere neden olsa da, kullandırılan ihtiyaç kredilerinde artışlar devam ediyor.

BORCUNU ÖDEYEMEYENLERE 847 BİN KİŞİ EKLENDİ

Bu yıl temmuz ayı itibarıyla kredi ve kredi kartı borçları yüzünden yasal takibe düşenlere 847 bin kişi daha eklendi. Bu sayının 2014'ün Ocak-Temmuz ayına göre yüzde 6 oranında artmış olduğu görülüyor. Temmuz 2015 itibarıyla halen kredi ve kredi kartları borcunu ödeyemeyen ve yasal takibe düşen kişi sayısı 2.5 milyonu aşarak 2 milyon 588 bine ulaştı.

YANGINI BENZİNLE SÖNDÜRÜYOR

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Temmuz 2015 Raporu bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısının, geçen yılın ilk yedi ayına göre yüzde 12 oranında artarak, 436 bin kişiye yükseldiğini gösterdi. Diğer yandan, bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı aynı dönemde yüzde 3 oranında artarak 638 bin kişiye yükseldi. Gedik Yatırım Bankacılık Analisti Etol Gürcan, özellikle dar-orta gelire sahip önemli bir kesim gelirinin yetmediği ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kredi kartına başvurduğunu kaydetti. Gürcan,"Kredi kartı sahibi borçlarının ödeyebileceği seviyelerin üzerine çıktığında da kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için bireysel krediye başvurdu. Yani, borcu borçla kapatmaya çalıştı. Gelir artmadan borcu, borçla ödemek; yangını benzinle söndürmeye çalışmaktan farksızdır" değerlendirmesinde bulundu.

KREDİ KARTI PATLAYAN BAŞKA TÜRYLÜ BORÇLANIYOR

BDDK tarafından yapılan düzenleme sonrasındaki kredi kartı hacimlerinde ve ihtiyaç kredilerinde gözlenen daralmaya karşın; toplam satışlarda önemli bir değişme görülmediğini belirten Gürcan, kredi kartlarına getirilen kısıtlamanın tüketicileri ihtiyaç kredisi senet gibi alternatif borçlanma araçlarına yönelttiğine dikkat çekti. Gürcan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Alınan önlemler zorunlu ihtiyaçların karşılanması anlamında, özellikle gıda fiyatlarında gözlenen yüksek seyri de göz önüne aldığımızda, yapılan düzenlemenin dar-orta gelir kesim açısından zorluk yarattığını söyleyebiliriz. Düzenleme öncesinde bireysel kredilerin önemli bir bölümünün vadesinin 36 ayın üzerinde olması; düzenleme sonrası taksit sayısına sınırlama getirilmesiyle taksit tutarlarının artması takibe dönüşen kredi oranlarının da artmasına yol açtı." (Kaynak:Sözcü)