Tarihin Utanç Dolu Deneyi! Küçük Albert 7 Yaşında Öldü - Son Dakika
Yaşam

Tarihin Utanç Dolu Deneyi! Küçük Albert 7 Yaşında Öldü

İnsanın korkularını doğuştan mı yoksa sonradan mı kazandığını araştıran davranışçı psikolog John B. Watson'nın denek olarak seçtiği küçük Albert, 7 yaşında hayata gözlerini yumdu.

29.05.2015 10:11  Güncelleme: 12:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Davranışçı psikolog John B. Watson, sahada yaptığı araştırmalarda insanın korkularının sonradan kazanıldığına dair bir gözlem yapınca, bu tezini araştırma laboratuvarına taşıma kararı verir. Denek olarak ise belki de seçilebilecek en kötü kişiyi seçer: 8 aylık olan Küçük Albert...

PAVLOV'UN ARAŞTIRMALARI DİKKATİNİ ÇEKTİ

Her şey Rus Psikoloji tarihinin kuşkusuz en önemli isimlerinden biri olan İvan Pavlov'un köpeklerdeki koşullanma sürecini incelemek adına gerçekleştirdiği deneylerin, ünlü psikolog John Watson'un dikkatini çekmesiyle başlar. Watson, Pavlov'un araştırmalarını kullanarak, "Korku, insanda sonradan edinilen bir refleks mi yoksa doğuştan gelen bir dürtü mü?" sorusunun cevabını aramaktadır. Davranışçı psikolog John Watson, sahada yaptığı araştırmalarda insanın korkularının sonradan kazanıldığına dair bir gözlem yapınca, bu çalışmaları küçük bir denek üzerinde denemek ister.

ÇOCUKLARI UZAKTAN İNCELEDİLER AMA...

Psikoloji biliminde davranışçılık yaklaşımının kurucusu olan John B Watson ve asistanı Rosalie Rayner, çalıştıkları John Hopkins hastanesi kreşinde oynayan çocukları uzaktan incelemeye başlarlar. Fakat, 'korku' hakkındaki sorularının cevapları için kesin yanıtlar alabilecekleri testler yapmaları gerekir. Watson ve asistanı, şefkatten nasibini almamış bu deney için 8 aylık sağlıklı bir bebek olan Albert ile bir deney tasarlamaya karar verirler. Albert'in annesi geçimini sağlamak için her gün hastaneye giderek sütünü para karşılığı satar, Albert da bu sırada hastanenin kreşinde annesinin işi bitene kadar diğer çocuklarla oynardı.

ALBERT'A DUYGUSAL TEST

Tarihteki en önemli psikolojik deneylerden biri olarak kabul edilen Küçük Albert Deneyine başlamadan önce küçük Albert'a birkaç duygusal test yapılır. Minik bebeğe sırasıyla beyaz bir fare, tavşan, yanan kağıt parçaları, peluş bebekler, maske gibi ilk kez karşılaşabileceği nesneler ve durumlar gösterilir. Amaç, Albert'ın bunlara koşulsuz karşı tepkisi olup olmadığını incelemektir. Sonuç olarak, henüz bir korkuya sahip olmayan minik Albert, gördüğü her şeye gülümser.

YANINA FARE SALDILAR

Bu masum görünen denemelerden sonra Albert'i boş bir odaya alırlar. Odada, Albert'in üzerine oturduğu yatak haricinde hiçbir eşya bulunmaz. Daha sonra odadan çıkarak yalnız bıraktıkları Albert'in yanına beyaz laboratuvar faresi salarlar. Albert, fareden korkmadığı gibi, tam tersi bir tepki göstererek fareyi çok sever, yakalamaya çalışıp, gülmeye başlar.

ALBERT AĞLAMAYA BAŞLADI

Deneyin korkutucu bölümü de işte bu aşamadan sonra başlar, çünkü Albert bir sonraki bölüm için hazırdır. Fare yine odaya salınır, fakat tek farkla. Albert, fareye her dokunduğunda biri çekiç, biri çelik çubuk olan iki demir çubuğu birbirine vurarak rahatsız edici sesler çıkarırlar. Henüz bu sese aşina olmayan Albert, korkar ve ağlamaya başlar. Bir müddet sonra ortam yine sessizleşince Albert, fareyle oynamaya devam eder ve fareye dokunduğu ilk anda ekibin çıkardığı o gürültülü ses ile karşılaşır. Ağlaması yatışıp, aklı tekrar fareye kayan Albert, dokunmaya çalıştığı an hep aynı sesi duyduğu için fareye dokunmaktan korkmaya başlar.

KORKUSU HAFIZASINA KAZINDI

Bu deney birkaç gün daha tekrarlanır ve sonuç olarak Albert ne zaman tüylü bir nesne görse, özellikle beyaz renkli, ondan korkuyor ve ağlamaya başlıyordu. Deneyin sonunda ise Albert, ona gösterilen pamuk, beyaz tavşan ve benzer nesnelerin karşısında demir çubuklarla çıkarılan ses olmamasına rağmen yine aynı reaksiyonu göstermiş ve korkmaya başlamıştır. Elde ettikleri sonuçla yetinmeyen Watson ve asistanı, son olarak beyaz sakallı ve tüylü kostümler giyerek odaya girerler. Böylece git gide büyüyen tüylü nesneler karşısında iyice şartlanan Albert'in korkusu, artık hafızasına tamamen kazınmıştır.

ARAŞTIRMA BİTİNCE KADERİNE TERK EDİLDİ

Her ne kadar klasik koşullanma konusunda bilim adına büyük bir başarı sayılıyor olsa da, kesinlikle ahlaki değerlerle bağdaşmayan bu deney sonucunda bilim insanları, koşullu korkuyu kanıtlamışlardır. Fakat deney Albert'in psikolojisi için son derece yıpratıcı geçmiştir. Minik bebek artık tek başına bırakıldığında bile hep tetiktedir. Daha da kötüsü araştırmayı yapan psikologlar, Albert'in ruh sağlığı için bir iyileştirme sürecine başlamazlar ve hastaneden ayrılırlar. Bu durum insanların büyük tepkisini çeker fakat artık olan olmuştur.

7 YAŞINDA HAYATA GÖZLERİNİ YUMDU

Deney sonrasında Küçük Albert'in neler yaşadığı, psikoloji tarihinin gizemlerinden biri olarak sayılsa da psikolog Hall P. Beck tarafından yapılan araştırmalar acı bir sonucun habercisi olmuştur. Gerçek adı Douglas Merritte olan Küçük Albert beyaz ve tüylü nesnelere karşı fobileri olan sağlıksız bir kişiliğe sahip şekilde yaşamını sürdürmüş ve 7. yaşını kutlayamadan hidrosefali'den (beyinde su toplanması) hayatını kaybetti.



Tarihin Utanç Dolu Deneyi! Küçük Albert 7 Yaşında Öldü
Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Yaşam Tarihin Utanç Dolu Deneyi! Küçük Albert 7 Yaşında Öldü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (13)

  • Cotanak: Medeniyet dolu avrupa bizim gecmişimize bakacaklarına kendi gecmişlerini sorgulasınlar yıkanmayı bilmeyen pislikler.. 15 2 Yanıtla
  • Kurdo: Lanet gelsin size. Iman yoksa, yürek et parcasidir. 14 2 Yanıtla
  • bıktım artık: inşallah cehennemden hiç çıkamasınlar 14 1 Yanıtla
  • Bunlar gercek: Avrupalı sapıktır beyin hasarlıdır 11 3 Yanıtla
  • ÖFKELİ: OT BEYİNLİ VİCDASNSIZ KÖPEK ADİ ŞEREFSİZ HIRSIM GEÇMİYOR BUNLARI YAZARKEN BİLE ELİM TİTRİYOR SEN NASIL KIYDIN LAN... YA O ANNE VE BABAYA NE DEMELİ.... GEÇİM İÇİN SUTUNU SATMIŞ... O ÇOCUKĞUN VEBALİNİ NASIL ÖDEYECEKSİN SÜTÜN İLEMİ 13 1 Yanıtla
  • aaaaaa: yazık çocuğun ödü patlamış korkudan 11 2 Yanıtla
  • Davranışçı Kuram: Albert, Watson'un öz oğludur. Bunu bilin. 2 8 Yanıtla
  • TATAR: o bilim adamına bilim adamı demek bilim dünyası içn büyük bir utançtır çocukları korkutarak bilimsel bir araştırma yapmak ancak zeka özürlülüğüdür küçüken anem varolmayan bir yaratıktan bahsederdi ve gece uyumaz yada sesçikarırsanız gelir sizi alır götürürderdi yılarca kabuslar gördüm rüyamda taki ergenleşip öyle bir yaratığın olmadığını anlama yeteneğine sahip olana kadar bu geri zekalar çucuğu resmen öldürmüş öldürmeden önce neler çektirmiş alah bilir bu adamın dinen katli vaciptir kısas uygulana bilir alah belasını versin 9 0 Yanıtla
  • Furkan Karaçalı: Yazıkkk 6 0 Yanıtla
  • TATAR: o bilim adamına bilim adamı demek bilim dünyası içn büyük bir utançtır çocukları korkutarak bilimsel bir araştırma yapmak ancak zeka özürlülüğüdür küçüken anem varolmayan bir yaratıktan bahsederdi ve gece uyumaz yada sesçikarırsanız gelir sizi alır götürürderdi yılarca kabuslar gördüm rüyamda taki ergenleşip öyle bir yaratığın olmadığını anlama yeteneğine sahip olana kadar bu geri zekalar çucuğu resmen öldürmüş öldürmeden önce neler çektirmiş alah bilir bu adamın dinen katli vaciptir kısas uygulana bilir alah belasını versin 5 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız

Advertisement