TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Politika

TBMM Genel Kurulu

HDP'nin, 2015 yılı bütçesine yazdığı muhalefet şerhinde, "Kürt" ve "Kürdistan" kelimelerinin geçmesi hedeniyle Komisyon raporunda yer almaması tartışma yarattı.

09.12.2014 19:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP'nin, 2015 yılı bütçesine yazdığı muhalefet şerhinde, "Kürt" ve "Kürdistan" kelimelerinin geçmesi gerekçesiyle Komisyon raporunda yer almaması TBMM Genel Kurulu'nda tartışma  yarattı

AK Parti, TBMM Danışma Kurulu'nun toplanamaması üzerine önerisini Genel Kurul'a taşıdı. Öneride, bedelli askerlikle ilgili yasa teklifi ile HDP'nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkındaki gensoru önergelerinin bugün, CHP'nin; Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve eski  Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı hakkında verdiği soruşturma önergelerinin ise 6 Ocak Salı günü görüşülmesi, ayrıca Genel Kurul'un Ocak ayı boyunca salı günleri 15.00-21.00, çarşamba ve perşembe günleri ise 14.00-21.00 saatleri arasında çalışılması öngörülüyor.

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, öneri aleyhinde yaptığı konuşmada, "AK Parti'nin önerisinde son  tarih 29 Ocak 2015. Kendi gündemini belirliyor. Yani bu şu demek; erken seçim tarihi 26 Nisan...1 Şubat'tan itibaren Meclis seçim takvimi nedeniyle tatile girecek, herkes ona göre bundan sonra hareket etsin. Bunun anlamı budur" dedi.

Kaplan, 2015 yılı bütçe görüşmelerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu raporu için 108 sayfalık muhalefet şerhi yazdıklarını, ancak "Irak Federal Kürdistan Bölgesi" dendiği için AK Parti'li üyelerin rahatsız olduğunu söyledi. Kaplan, muhalefet şerhlerini göstererek, "Arkadaşlarım bunu okudukları zaman bu kavramların ne kadar resmi kavramlar olduklarını görecekler. Yani Irak'ta bir federal devlet, orada bir anayasa ve Kürdistan bölgesel yönetimi olduğunu, Türkiye'nin enerji sözleşmeleri imzaladığını görecekler. Yani resmi evraklarımızda bunlar var. Kürdistan'daki ekonomiden, Rojava Kürdistan'ı, Kobani'deki yaşanan olaylardan, çözüm sürecinden bahsediyor ve Türkiye'de Şemseddin Sami'ye de atıfta bulunarak Kürdistan ile ilgili Meclis tutanaklarındaki bilgilere dikkat çekiliyor. Bunların hepsi 6 sayfa içinde birer paragraf bile değil. Plan Bütçe Komisyonu, zamanında gönderdiğimiz muhalefet şerhini buraya eklememiş. CHP'nin, MHP'nin şerhi var ama HDP'nin yok. Hukuka aykırı geliyor, zorbalık uyguluyor, Anayasa ve İçtüzük'ü çiğniyor. Burası dağ başı değil, muz cumhuriyeti değil" diye konuştu.

Hükümet'in söylediği sözlerin arkasında durması gerektiğini ifade eden Kaplan, kürsüye getirdiği dizüstü bilgisayarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı iken grupta yaptığı konuşmadan bir bölüm dinletti. Birleşimi yöneten Başkanvekili Güldal Mumcu'nun uyarısı üzerine Kaplan, "Erdoğan Kürt gerçekliği, Kürdistan'ın varlığından söz ediyor, gerçek isimleri kullanma konusunda çağrıda bulunuyor. ya şerhi basar getirirsiniz ya da yarın kıyamet kopar. Rapor eksik şekilde bütçe görüşülmez. Muhalefet partilerinin ses vermesini bekliyoruz, suskun kalamazlar. Kürt, Kürdistan yoksa Erdoğan, Başbakan, bakanların sözlerini çıkarın. Yarına kadar size süre. Basılacak" dedi.

-Bostancı: "Bu kavramların kullanılmasına bir antipati söz konusu değil"

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, sataşma gerekçesiyle söz alarak,  geçen yıl da aynı tartışmanın yaşandığını belirtti. "Bu tür metinler hazırlanırken Anayasa'ya ve yasalara uygunluğu konusunda bir mutabakat teşekkül etmişti genel olarak ve Genel Kurul'un oylarıyla bunların düzeltilmesi için geri gönderilmesi kararlaştırılmıştı. Bu yıl da aynı şekilde bir problemle karşı karşıya oluyoruz. Hasip Bey'in ifade ettiği gibi Kürtlüğe, Kürdistan'a, bu kavramların kullanılmasına yönelik herhangi bir antipati, alerji söz konusu değil. Türkiye'de elbette Kürtler vardır, Türkiye'nin dışında da Kürtler vardır. Sosyolojik olarak tanımlama ile hukuka ilişkin insanların göstereceği uyum bazen birbirinden farklı olabilir. Türkiye'deki rayiç hukuka baktığımızda, bu tür ifadelerin, metinlerin, bütçe görüşmelerine ilişkin mevcut zabıtlarda bulunmasına Anayasa ve İçtüzük izin vermiyor" dedi.

Kaplan ve HDP'li diğer milletvekillerinin "hangi madde izin vermiyor?" diye tepki göstermesine Bostancı, "Biz her türlü dilden anlarız, her türlü dilden de cevap vermesini biliriz. Parlamentonun dili sükunet dolu olmalı.  Bunlar zaten konuşuluyor, tartışılıyor. Hasip Bey'in bugün itiraz ettiği konulara ilişkin meseleler de mevcut siyasal gündemin, çeşitli müzakerelerin de bir parçası. Bütün bunlar neticesinde, Türkiye'nin birliği, dirliği yolunda zaten bir yere varacağız. Lüzumsuz blokajlara da gerek yok" karşılığını verdi.

Kaplan, yeniden söz alarak, Komisyon Başkanı'nın kendilerine mail göndererek, "Kürt ve Kürdistan kelimelerini çıkarın" dediğini ifade ederek, "Cumhurbaşkanınız mı doğru söylüyor, siz mi doğru söylüyorsunuz? Başbakanınız mı doğru söylüyor, siz mi doğruyu söylüyorsunuz? Sizin kaç yüzünüz var, kaç gerçekliğiniz var? Bahsettiğiniz bölücülük sendromu, kafanıza, beyninize işlemiş. Yok böyle bir şey. Biz Türkiye'nin bütünlüğünü, bütünlüğü içinde çözümü savunuyoruz ama siz Türkiye'nin gerçekliğini konuşmak istemiyorsunuz, İmralı'yla görüşmek konuşmak istemiyorsunuz, çözüm sürecini Meclis'te konuşmak istemiyorsunuz. Bunu düzeltmezseniz, bu bütçeyi yarın görüşemezsiniz" dedi.

HDP milletvekillerinin itirazlarını sürdürmesi üzerine Mumcu, "Meclis Başkanlığı yaptığınız başvurunun gereğini yerine getirecektir" diyerek tartışmayı sonuçlandırdı.

MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık da  Türkiye'nin gündeminin "VIP yolsuzlukları" olduğunu savunarak, seçim öncesi rüşvet anlamına taşıyan bedelli askerliğin gündeme getirilmesinin doğru olmadığını savundu. CHP Genel Başkanı Haluk Koç'ın kamuoyuyla paylaştığı kadro ve atama yolsuzluğuyla ilgili iddiaların çok önemli olduğunu ve buz dağının görünen kısmını oluşturduğunu belirten Işık, iddiaların araştırılması gerektiğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, öneri aleyhinde yaptığı konuşmada, bedelli askerliğin görüşülmesine destek verdiklerini belirterek, sözleşmeli er ve erbaşlarla ilgili düzenlemenin yeterince tartışılmadan aceleye getirildiğini söyledi.

Bedelli askerlik bekleyenlerin gözünün Meclis'te olduğunu belirten Hamzaçebi,  son çıkan yasadan ders alınarak yeni düzenleme yapılmasını istedi.  Bedel ve  yaş yüksekliğinde makulün bulunması halinde düzenlemenin başarılı olabileceğini savunan Hamzaçebi, "Bedelli askerlik beklentisine yol açan iki neden var. Biri Türkiye'de askerlik süresi uzundur. Bunu makule indirmedikçe beklenti olacaktır. İlk aşamada 9 aya, ilerleyen dönemlerde de kademeli olarak 6 aya kadar indirmek mümkündür. İkinci neden ise devamlı düzenleme yapılmasıdır. Her düzenleme yeni bir beklentiye yol açıyor. Bu düzenleme de beklentileri kesmeyecektir. Hemen bunun arkasından askeri reform projesi uygulamaya konulmalı" diye konuştu.

Bedel olarak belirlenen 18 bin liranın eşitlik olmadığını, parası olmayandan hiç bedel alınmamasını öneren Hamzaçebi, iki aylık başvuru süresinin  en az altı aya yayılması, ayrıca 1988 yılında doğanların da kapsama alınması talebine de kulak verilmesi gerektiğini söyledi.

Konuşmaların ardından ardından AK Parti'nin grup önerisi kabul edildi.

Genel Kurul'da daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hakkında verilen gensorunun gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelere geçildi. - TBMM

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement