TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Politika

TBMM Genel Kurulu

AK Parti, CHP, MHP ve HDP Grup Başkanvekilleri, Diyarbakır'daki terör saldırısında Baro Başkanı Tahir Elçi ve bir polis memurunun katledilmesini kınadı.

28.11.2015 17:13
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti, CHP, MHP ve HDP Grup Başkanvekilleri, Diyarbakır'daki terör saldırısında Baro Başkanı Tahir Elçi ve bir  polis memurunun katledilmesini kınadı.

TBMM Genel Kurulu, 64. Hükümet Programını görüşmek üzere, TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı.

Kahraman, birleşimi açtıktan sonra yaptığı kısa açıklamada, Diyarbakır'da meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden Diyarbakır Belediye Başkanı Tahir Elçi ve şehit polise Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

İsmail Kahraman, "Ülkemizin istikrarı hedef alan bu saldırıları lanetliyor, bu ve benzeri saldırılara millet olarak boyun eğmeyeceğimizin altını bir kez daha çizmek istiyorum" dedi.

TBMM Başkanı Kahraman, önceki birleşimlerde yemin etmeyen HDP Eş Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ve HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan'ın isimlerini okuttu. Demirtaş, Zana ve Yıldırım salonda olmadıkları için yemin etmezken, Ali Atalan ant içti.

Atalan, Tahir Elçi'yi basın açıklaması yaparken gösteren fotoğrafı ile kürsüye çıktı. Atalan'ın, yemin etmeden önce, "Sayın Elçi'nin katledilmesini şiddetle kınıyor, kendisine rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum" ifadeleri üzerine, AK Parti'li milletvekilleri "yemin et" diye seslendi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Kahraman'a, "HDP Grubunun önerisi var" deyince, "Milletvekillerinin gündemdışı konuşma talepleri var ancak kabul edilmediği görülüyor. Bu talepleri yerine getirmenizi talep ediyorum" ifadesini kullandı.

Bunun üzerine Kahraman, bugün Hükümet programı üzerinde müzakere yapılacağını, bundan sonraki günlerde bu taleplerin yerine getirileceğini belirtti.

Özel de Kahraman'ın tutumu hakkında usul tartışılması açılmasını istedi.

Muhalefet usul tartışması açılmasını istedi

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır'da yapılan alçakça saldırı sonucunda, Tahir Elçi'nin katledildiğini belirterek, şunları söyledi:

"Kendisi uzun bir süredir adeta bütün saldırıların hedefi haline getirilmişti, bir linç kampanyasına maruz bırakılmıştı. Uzun süredir sahaya sürülen savaş konseptinin, bugün baro başkanını katledecek bir düzeye ulaşmasıyla ilgili bu oturumda gündemdışı söyleyeceğimiz sözler vardır. Bu konuda grubumuza gündemdışı söz vermenizi talep ediyoruz. Eğer Özel'e belirtmiş olduğunuz tutumu devam ettirirseniz, biz de tutumunuz hakkında usul tartışması açacağız."

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da Meclis'in bugün özel bir gündemle toplandığını ve bu nedenle de grup önerilerinin görüşülmeyeceğini belirtti.

Bostancı, şöyle konuştu:

"Tahir Elçi'nin öldürülmesini şiddetle kınıyorum. Mutlak surette, bu işin arkasında, önünde, sağında, solunda ne varsa bütün çıplaklığıyla açığa çıkarılmalı, bizim talebimiz budur. Tahir Elçi, barışçı kişiliğiyle Türkiye kamuoyunda öne çıkmış bir insandır. Yaptığı açıklamalara baktığınızda, bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerine baktığınızda bunu görürsünüz, sosyal medyadaki hesaplarına girdiğinizde de kanaatlerinin ne olduğuyla karşılaşırsınız. Hendeklerin kapatılmasını talep ediyor Tahir Elçi, barışı istiyor. Elçi'nin bu barışçı kişiliği, öyle anlaşılıyor ki birtakım çevrelere rahatsızlık veriyor. Mutlak surette, daha olayın ne olduğu bilinmeden, anlaşılmadan, peşin hükümlerle sahaya çıkmak asla kabul edilemez."

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Diyarbakır'da Akkoyunlu Sultanı Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare'ye yapılan saldırı ve tahribatı dile getirmek için yaptığı basın toplantısı sırasında uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Tahir Elçi'ye ve polis memuruna Allah'tan rahmet diledi.

Vural, "Bu saldırının ülkemiz üzerinde oynanan derin oyun ve tuzakların bulunduğu bir dönem içerisinde yapıldığını dikkate alarak, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü koruyacak ve bunun arkasındaki amaçları ve emelleri ortaya çıkaracak şekilde açıklığa kavuşturulması bizim de talebimizdir" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özel de Tahir Elçi'ye ve polis memuruna Allah'tan rahmet dileğinde bulundu.

Elçi'nin hayatını kaybettiğini öğrendiği anda, herkes gibi kendilerinin de adeta "Kırmızı Pazartesi" kitabındaki gibi bir cinayetin işleneceğini herkesin bilip kimsenin birbirine söylemediği hissiyatı içinde olduklarını kaydeden Özel, "Çünkü, Elçi'nin bir kısım medya ve internet üzerindeki sosyal iletişim ağlarında nasıl hedef gösterildiğini ve kendisi hakkında nasıl aleyhte yayınlar yapılmak suretiyle kendisinin açıktan hedef haline getirildiğini hepimiz izledik" diye konuştu.

Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Kahraman, tutumu hakkında usul tartışması açtı, lehte ve aleyhte olmak üzere 2'şer milletvekiline söz verdi.

"Polise yapılan saldırıda hem polisimiz şehit olmuştur hem baro başkanı ölmüştür"

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, bugünkü müzakerelerde, Hükümet programı üzerinde görüşme yapılacağının herkesçe bilindiğini belirtti.

Meclis'in özel gündemle toplandığı günlerde grup önerilerinin görüşülmemesi gerektiğini anlatan Turan,  konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada kelime oyunlarıyla zaman kaybetmenin kimseye faydası yok. Ben isterdim ki her grup başkanvekili Tahir Elçi ile ilgili taziyelerini iletsinler ancak sadece baro başkanı ile ilgili değil onu korumak için orada bulunan polis memuru için de taziyelerini iletsinler isterdim. Ölen insandır; ölen insanın siyaseti, kimliği, ideolojisi olmaz. Oraya sadece baro başkanının fotoğrafını koydunuz ama keşke polisle ilgili de fotoğraf koyabilseydiniz. Oradaki saldırı baro başkanımıza değildir, polise yapılan saldırıda hem polisimiz şehit olmuştur hem baro başkanı ölmüştür."

Turan, HDP'li milletvekillerinin laf atması üzerine, "Peşin hükümle 'o katil, bu öldürdü' demek milletvekiline yakışmaz, olay çok taze, daha ceset ve kan yerde. Burası hendek kazılan bir yer değil, burası dağbaşı değil, bağırma yeri değil. Kan ve gerginlik üzerinden siyaset dönemi geride kalmalıdır. Bugün olağanüstü bazı sıkıntılar olması bizi üzmekle beraber, gazeteciler içeride onları da az sonra gündeme getireceksiniz biliyorum ama Hükümet programı üzerinde konuşabiliriz" dedi.

13 yıl sonra yüzde 50 ile Meclis'e tekrar geldiklerini kaydeden Turan, milletin kendilerinden yürümeyi değil, koşmayı istediğini kaydetti.

- "Beyaz toroslar gelmeye başladı"

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise Diyarbakır'daki saldırıda Tahir Elçi'nin katledildiğini, polis memurunun hayatını kaybettiğini belirterek, millete başsağlığı diledi.

Dünyanın neresinde olursa olsun, bir baro başkanının sokak ortasında öldürülmesinin önemli bir olay olduğunu ifade eden Ağbaba, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir konuşmasında bahsettiği "beyaz torosların" gelmeye başladığını bildirdi.

Veli Ağbaba, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklandığını anımsatarak, "Bu tutuklamayla birlikte fotoğraf tamamlanıyor aslında. Hatırlayınız, Suruç katliamı yaşandı. Suruç'un o caddesine farklı renkte tişört giyen bir genç gelse, Suruç'ta bunu görmemek mümkün değil ama devlet tarafından ismi bilinen canlı bomba Suruç'a gidiyor, bombanın pimini çekiyor, patlatıyor. Hükümet ise gizlilik kararı veriyor" dedi.

CHP'nin "terör komisyonu kurulsun" talebinin kabul edilmediğini vurgulayan Ağbaba, şunları kaydetti:

"Biz Adıyaman'a, Suruç'a gittik, rapor hazırladık ve açıkladık: 'Bu cinayetler, Suruç'ta işlenen bu cinayetler, IŞİD'in yetiştirdiği ve AKP'nin görmezden gelerek yetiştirdiği, AKP'nin koruduğu IŞİD katilleri tarafından işlenmiştir.' 9 Ağustosta, 22 tane canlı bomba olabileceğini söyledik ama siz tedbir almadınız. Hem Suruç'taki hem Ankara'daki hem de Tahir Elçi'nin öldürülmesindeki eylemin 3 ortak özelliği var. Suruç'ta da barış istiyorlar, Ankara'da barış istiyorlar, bugün de Tahir Elçi barış istiyor. Nerede bir barış eylemi varsa, AKP'nin besleyip büyüttüğü, 'öfkeli gençler' dediği, silah verdiği, MİT tırlarıyla silah gönderdiği IŞİD katillerinden korkun diyor."

"Hükümet programı aylardır Silvan, Cizre, Nusaybin, Silopi sokaklarında"

AK Parti'li milletvekilleri, Ağbaba'nın bu sözlerini sıra kapaklarına vurarak protesto etti.

HDP Grup Başkanvekili Baluken de "Baro başkanı ve polis katledilmiş, siviller yaralanmış ama siz bunun, önemli gündemden dolayı tartışılamayacağını söylüyorsunuz. Bunu kabul edemeyiz. Hükümet programı görüşülecekmiş, Hükümet programı aylardır Silvan, Cizre, Nusaybin, Silopi sokaklarında. 12 Eylül döneminde bile uygulanmayan, günlerce süren sokağa çıkma yasaklarını hükümet programı olarak zaten biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı da CHP'li Ağbaba'nın, "AK Parti DAEŞ'i koruyor" dediğini anımsatarak, "Bu açıklamalar esasen IŞİD'in sadece içerideki iktidar ilişkilerinde değil, dışarıdaki uluslararası ilişkilerde de ne kadar fonksiyonel ve işe yarar bir örgüt olduğunu gösteriyor" dedi.

Bostancı, Türkiye'nin 2013 yılında DAEŞ'i terörist örgüt olarak ilan ettiğini ve sürekli olarak örgütle mücadele ettiğini bildirdi.

Tekrar söz alan Özgür Özel, dün Ankara'da gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını protesto eylemi düzenlendiğini anımsatarak, "TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı ve Ankara Valisinden, dün Yüksel Caddesi'ndeki basın açıklaması sırasında, polisin gözüne sıktığı solüsyondan dolayı hastaneye kaldırılan Grup Başkanvekilimiz Levent Gök ile ilgili üzüntülerini dile getirmesini beklerdik ama bu yapılmadı" diye konuştu.

TBMM Başkanı Kahraman, konuşmaların ardından tutumunda bir değişiklik olmadığını ifade etti.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement