TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Politika

TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulunda, Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine geçilmeden önce usul tartışması yaşandı.

24.02.2016 23:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Genel Kurulunda, Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine geçilmeden önce usul tartışması yaşandı.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AB'nin, kişisel verilerle ilgili tüzüğünün yakında kesinlik kazanacağı ve yürürlüğe gireceğini belirterek, "AB ile müzakerelerin kesintiye uğramaması ve kanun çıktığı zaman itirazla karşılaşılmaması açısından tüzüğün kesinleşmesini beklememiz gerekmektedir. Bu nedenle, tasarının görüşülmesinin, tüzüğün kesinleşmesine kadar ertelenmesi gerekmektedir. Aksi halde eksik bir uygulama olacaktır, ihtiyacı karşılamayacaktır ve AB karşısında da bizi zor durumda bırakacaktır. Bu nedenle, tasarının geri çekilmesi ve müzakerelerin durdurulması gerekmektedir" dedi.

Başkanvekili Pervin Buldan, Gök'ün sözlerinin ardından birleşime ara verdi. Buldan, aradan sonra komisyon ve hükümet dışında milletvekillerinin tasarı ve tekliflerin geri verilmesine ilişkin önerge veremediklerini belirterek, taleple ilgili işlem yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Gök'ün isteği üzerine konuyla ilgili usul tartışması açıldı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Doğan Kubat, düzenlemenin kişisel verilerin korunması ve aktarılmasına yönelik hukuki güvenlik tedbirlerinin alınması için çıkarılmasında görüş birliği olduğunu belirterek, yeni AB direktifi çıkarılması önerisini temenni olarak alabileceklerini, taslak metnin bürokrat ve milletvekillerinde olduğunu ifade etti.

Tasarının birkaç maddesinde sorun olduğunu ifade eden Kubat, görüşmelere ara verilmesinin TBMM İçtüzüğü'ne de aykırı olduğunu, hükümet ya da komisyonun, tasarının tümü veya bazı maddelerinin geri çekilmesini isteyebileceğini, anayasaya aykırılık önergelerinin görüşmeler sırasında verilebileceğini, çıkıp çıkmayacağı belli olmayan genelge için çalışmalara ara verilmesinin milli iradeye de aykırı olduğunu söyledi.

Gök, Kubat'ın milli iradeyle ilgili sözlerinin kendisini üzdüğünü belirterek, "AB'ye girelim. Çıkardığımız kanun bir süre sonra kadük olacak. Tekrar mesai yapacağız. Biz uyarımızı yapıyoruz. Tasarı geri çekilmelidir. Arkamızdan kovalayan mı var? Bütçeden sonra ülkemizin menfaatlerine en uygun şekilde çıkarırız" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, tasarının 1989 yılına dayanan süreci olduğunu hatırlatarak, yıllar içinde kadük kaldığını ve üçüncü kez Meclis gündemine geldiğini bildirdi. Tasarı hazırlanırken müktesebata uyum çerçevesinde AB'nin yürürlükteki tüzüğü, 2012 yılından beri üzerinde çalışılan ve 2016 yılında yürürlüğe girecek olan yeni tüzüğün incelendiğini, mümkün olduğu kadar yeni kuralların düzenlemeye yansıtıldığını anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bizim bu tüzüğü saklamamız diye bir şey, iyi niyetle bağdaşacak bir ifade değil. Çünkü bu tüzük aleni, Avrupa'da çalışılmış, Aralık'ta açıklanmış. Aleni olan, herkesin bilgisine sunulan bir şeyi, gizleme düşüncemiz olmamıştır. Tüzük değişikliği, yüzde 90, belki daha fazla oranda tasarıya yansıtılmıştır. Bunu dikkate aldık."

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, komisyon olarak tasarıyı geri çekme yetkisini kullanmak istemediklerini ifade etti.

-"Sataşma" tartışması

Genel Kurulda, daha sonra muhalefet milletvekilleri "sataşma" gerekçesiyle söz alarak birbirlerine yönelik eleştirilerde bulundu.

CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, "Benim aklıma şu geliyor: Yeni direktif, mevcut kanunu olan ülkelerde iki sene ötelediğine göre, acaba bu kanunu alelacele geçirip, iki sene kazanıp, iki sene vatandaşı fişleyelim diye bir düşünce mi var? Eğer gerçekten bu fişlemenin panzehri ise iki günün, bir haftanın ehemmiyeti, 15,20, 30 senenin yanında olmaması gerekir" görüşünü savundu.

HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, hastalıklı bir düzenlemenin görüşüldüğünü belirterek, tasarının geri çekilmesini istedi.

Irgat'ın "Evet, muhalefet arkada müzakerelerde anlaştı birkaç maddede ama bu yasanın tamamı değişmeye muhtaç durumdadır" sözlerine, CHP'li Gök, "sağıma bakıyorum hayal kırıklığı soluma bakıyorum hayal kırıklığı.Nerede anlaşmışız?" dedi.

CHP'yi Yüksel ise "Ben, komisyon toplantılarına da çağrılan bir akademisyenden, bu yasa kabul edildikten sonra TCK'nın 135-140'ıncı maddelerinin kaldırılacağını öğrendim. Eğer bu doğruysa bir fecaattir. Bu doğruysa gerçekten Meclisten artık hiçbir şey beklenemez" ifadesini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Gök'ün kendilerine sataştığını belirterek, "Allah yazdıysa bozsun; AKP ile aynı kelimede geçmek bile bizim için züldür. AKP'nin işlerini kolaylaştırmak için aylardır burada ne yapıldığını toplum izliyor, aylardır grup önerisi getirmiyorsunuz, yasalar hızlı çıksın diye konuşma hakkınızı ve önergelerinizi çekiyorsunuz. Seçimden sonra 37 gün sizi istikşafi görüşmelerle oyaladılar, sonra hükümet kurma yetkisi size verilmedi. Siz bir basın açıklaması, yürüyüş bile yapmadınız. MHP, için bir şey söylemiyorum, AKP'nin yedek lastiği.... Böyle muhalefet anlayışı doğru değil" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Baluken'e yanıt verirken, şu ifadeleri kullandı:

"Filan partinin vagonu, bastonu, yedek lastiği gibi sözleri şiddetle kınarım, iade ederim. O zaman HDP'nin kimin partisi olduğunu sorgularım. Burada aylardır PKK savunuculuğunu yapıyorsunuz. Hiç kimse MHP'ye istikamet vermeye kalkışmasın. MHP, Türk milletinin ari çıkarları için aşkla, şevkle gayret göstermektedir. Her ne pahasına olursa olsun ilkelerimizden asla vazgeçmeyiz. Biz başka partiler gibi kompleksli parti değiliz."

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yapıcı muhalefetin gereğini yaptıklarını belirterek, "Keşke HDP, CHP'den örnek alsa" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Partiler burada hasım siyasetler mi güdecek? Partiler ayrı ama ayrı ülkenin partisi değiliz, hepimiz aynı ülkenin siyasetleriyiz ve ortaklıklarımız olacak. Bunu yedek, ön, arka lastik tabirleriyle değerlendirirsek siyasetin en temel unsuru olan uzlaşma ve anlaşmaya hasım tavır sergileriz ki bu da uygun olmaz" diye konuştu.

HDP'li Baluken, son 5 ayda iktidarın talimatlarıyla ve bindirilmiş kıtalarla parti bürolarının yakılıp yıkıldığını, mitinglerinin bombalandığını, arkadaşlarının tutuklandığını belirterek, "HDP hala yüzde 10'u geçiyorsa, Kenan Evren'in yüzde 10 barajının arkasına saklananların saltanatını yıkıyorsa; HDP'nin kimin partisi olduğu belli" ifadesini kullandı.

AK Parti'li Bostancı, Baluken'e, "AK Parti tarafından talimatlandırılmış insanların HDP binalarına saldırdığı şeklindeki provokatif AK Parti hasımlığıyla gözü kör olmuş Baluken'i kınıyor ve reddediyorum" karşılığını verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, muhalefetin birbirine yönelik sözlerine tepki göstererek, İçtüzükten kaynaklanan hakların kötüye kullanıldığını, Meclisi tıkamanın amaçlandığını ifade etti.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın, " Hep 1 Kasım'ı örnek vermesini biliyorsunuz. 7 Haziran'daki milli iradeyi niye tanımadınız? Hep 1 Kasım'ı söylemek hoş, yüzde 49,5'u anlatmak iyi. Gel, yüzde 40,5'i niye tanımadığını anlat. Bu milletin iradesi sizin oyuncağınız mı?" sözlerine AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, "Buradaki milletvekilleri milletin bekası için her şeyi yapar" dedi.

Buldan, tartışmanın sürmesi üzerine birleşime ara verdi.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement