Tercihim Öğretmenlik Yapmamak Değildi, Başörtümle Olmaktı"

FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Başörtüsü nedeniyle 1999 yılında mezun olduğu Marmara Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden çıkış belgesi alamayarak öğretmenlik başvurusunda bulunamayan 3 çocuk annesi Sündüs Aslan, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

Samsun'un Çarşamba ilçesinde yaşayan evli ve 3 çocuk annesi Sündüs Aslan (37), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marmara Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden 1999 yılında, 28 Şubat sürecinin zor şartları altında mezun olduğunu söyledi.

Süreçle ilgili sıkıntılar ve baskılar yaşanmaya başladığında 3. sınıf öğrencisi olduğunu ve her gün "Okula gidebilecek miyim, okula girebilecek miyim" diye korkular yaşadıklarını aktaran Aslan, 4. sınıftayken şartların iyice zorlaştığını belirterek, "Ev arkadaşlarımdan biri edebiyat öğretmeni olarak İstanbul Kartal'da görev almıştı. Onun öğretmenlikten istifası istendi. Onun son maaşını ben bizzat giderek almıştım. Çünkü onun başörtülü okula girmesi yasaktı. Bu benim için kötü bir tecrübeydi" dedi.

Başörtüsüz fotoğraf vermediği için mezun olduğu okulundan çıkış belgesi dahi alamadığını, bir ay sonra ise mezun olduğu okuluna ziyaretçi olarak bile girmesine izin verilmediğini, hocalarının kendilerini görmezlikten geldiğini ifade eden Aslan, o dönem çok istediği öğretmenlik mesleği için başvuruda dahi bulunamadığını belirtti.

Mezun olduğu 1999 yılının, öğretmenliğe sınavsız başvuru için son yıl olduğunu, daha sonraki yıllarda Devlet Memurluğu Sınavı ve Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın başladığını anımsatan Aslan, şöyle devam etti:

"Bugün öğretmenler başörtülü görev yapabiliyorlar lakin biz dışarıda kaldık. Çünkü o dönemde başvuramamıştık. Biz kendimizi 28 Şubat'ın görünmeyen mağdurları olarak nitelendiriyoruz. Benim durumumda arkadaşlarım var. Kendimizi 28 Şubat mağduru olarak tanımladığımızda karşımızdaki insanlar 'siz mağdur olamazsınız, mağdurlar zaten geri döndüler' diyorlar. Halbuki geri dönenler zaten öğretmenliğe başlayabilmiş olanlardı. İstifa ettikleri için görevleri iade edildi ama biz başvuramamıştık."

Aradan geçen 15 yıl içinde mesleğini yapamamanın üzüntüsünü yaşadığını, aynı üniversiteyi tamamlayan öğretmen eşi Ahmet Aslan gibi, hayalini kurduğu mesleğini yapabilmek için son üç yıldır sınavlara hazırlandığını anlatan Sündüs Aslan, şöyle konuştu:

"Son üç yıldır KPSS'ye hazırlanıyorum. Çok zorlu bir süreç. Puanım giderek arttı. Bu sene 78,45 aldım. Geçen seneye göre atananlar içinde olacaktım. Geçen sene edebiyat öğretmeni olarak 3 bine yakın öğretmen alınmıştı ama bu sene bin 115 kişi alındı ve ben bin 700. sırada dışarıda kaldım. Önümde 500 kişi kaldı. Umudun tükendiği noktadaydım. Artık devlet bana bir şekilde dönmüyorsa, mağduriyetim giderilmiyorsa ben kendi şartlarımla 'dilenmeden elde edeyim' dedim ama olmadı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ne zaman, ne kadar, hangi branştan öğretmen atayacağı belli olmuyor maalesef."

Milli Eğitim Bakanlığı'nın insan kaynakları birimine dilekçe yazarak mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini anlatan Aslan, "Bakanlık bize olumsuz yönde cevap verdi. Dilekçemize cevap olarak, 'siz atanabilirsiniz lakin KPSS'den gerekli puanı almak şartıyla' diye cevap verdi. Bu cevap hiç de insani değildi. KPSS'den yeterli puanı aldığımda atanacağımın farkındayım. Mağduriyetimi belgeleyemediğim için bir kez daha benimle ilgilenilmedi ve tekrar mağdur oldum" ifadelerini kullandı.

28 Şubat dava sürecine müdahil oldu

Söz konusu dönemde yaşadıklarından dolayı 28 Şubat davasına müdahil olduğunu ve davaya ilişkin ifade verdiğini, kendilerini mağdur edenlerin cezalandırılmasını talep ettiklerini dile getiren Aslan, "Benim gibi mağduriyetini belgeleyemeyen arkadaşlarımın öğretmenlik haklarının iade edilmesini talep ediyoruz. Bu arada yaşım 37. Memurluk başlama yaşı 35. Memurluğa başvuramıyorum. Puanım da iyi. 40 yaş da öğretmenliğe başlama yaşı. Yakında onu da doldurmuş olacağım. Eğer sınavdan güzel bir not alamazsam ki çok zor, 3 çocuk annesiyim, onlarla da ilgilenme durumum var" diye konuştu.

Ombudsmana başvurdu

Milli Eğitim Bakanlığına yazdıkları dilekçeye olumsuz cevap gelince taleplerinin yerine getirilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi için ombudsmana başvurduklarını da aktaran Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'dan destek beklediklerini ifade etti.

"Lütfen bizim sesimizi duyun. 28 Şubat'ın görünmeyen, belgelenemeyen mağdurlarının mağduriyetini de gideriniz lütfen" diyen Aslan, şunları kaydetti:

"Biz üniversitedeyken Recep Tayyip Bey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. O dönemden beri nice süreçlerden geçti. Mağduriyetler giderildi. Şu an Cumhurbaşkanı, daha güçlü durumda ve biz, bizlerin unutulmasını değil de hatırlanmasını istiyoruz. O dönem korkunç bir dönemdi. Bir daha o dönemleri yaşamak istemeyiz ama elhamdülillah güçlüydük. İçimizde inanç vardı. Biz vazgeçmedik, ayakta durduk ve bugüne kadar geldik. Bize 'sen zamanında tercihini yaptın, öğretmenlik yapmak istemedin, o zaman tercihinin arkasında durmalısın, üzülmemelisin' diyorlar ama benim tercihim öğretmenlik yapmamak değildi. Benim tercihim başörtümle olmaktı. Ben başörtüme sahip çıktım ve bugün buradayım, 3 çocuk annesiyim, evdeyim. Kendimi nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum. Ev hanımı değilim, oraya koyamıyorum. Öğretmen değilim oraya koyamıyorum. Ev hanımlığı ile öğretmenlik arasında kalmış durumdayım." - Samsun