Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Darbe Girişimini Değerlendirdi

Emekli Özel Harp Subayı, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, "Darbe girişimi veya darbede başarılı olmak bir ara hedef. Asıl hedeflerinin Türkiye'de iç savaş çıkarmak olduğunu düşünüyorum" dedi.

Emekli Özel Harp Subayı, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimini İhlas Haber Ajansı'na değerlendirdi. 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin bir ara hedef olduğunun altını çizen Ağar, "Öncelikle bu darbe girişiminin ne olduğunu anlatmamız gerekiyor. Bu aslında bir darbe girişimi değil. Darbe girişimi veya darbede başarılı olmak bir ara hedef. Asıl hedeflerinin Türkiye'de iç savaş çıkarmak olduğunu düşünüyorum. Daha da ötesi iç savaşın üreteceği gerekçelerle beraber Türkiye'de bir dış müdahaleye gerekçe üreten bir faaliyet olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Darbe girişiminin temel hedefi Türkiye'yi ele geçirmek"

Gerçekleştirilen darbe girişiminin asıl hedefinin toplumu kendi istedikleri şekilde yönetme ve yönlendirmek olduğunu söyleyen Ağar, "Öte yandan bu darbe girişiminin temel hedefi Türkiye'yi ele geçirmek. Silahlı kuvvetlerin kudretini ele geçirmek üzere bir plan yaptı. Eğer bunu başarabilirse buralardan diğer alanlara yani devletin iradesini kırmak ve toplumu kendi istediği şekilde yönetmek ve yönlendirmek gibi bir hedefi var. Bu noktada baskı tarzında bir darbe girişiminde bulundular. Bu noktada öncelikle Türk Genelkurmayı'ndaki ortaya koymuş oldukları etki aslında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sinir sitemini ele geçirmekti. Bu noktada bir gri nokta oluştu. O saatlerde İstanbul'daki uygulamada ortaya koymuş oldukları dalgalanma aslında bir şekilde akamete uğramaları temel sebep oldu. Çünkü İstanbul'un başta 1. Ordu Komutanı olmak üzere televizyona çıkıp o saatlerde bu darbe girişiminin illegal bir yapılanma olduğu, silahı kuvvetler tarafından yapılmadığı, kuvvetler içindeki Fetullahçı bir yapılanma tarafından uygulamaya koyulduğuna dair resmi bir ağızdan böyle bir cümle kurulması aslında darbenin illegal olduğunu ispatlayan ve kamuoyunun tepkisini doğru şekilde yönlendiren temel hamlelerden biri oldu" ifadelerini kullandı.

"Genelkurmay Başkanımızın darbe bildirisini imzalamaması darbenin en büyük açmazlarından birisini oluşturdu"

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın darbecilere karşı gösterdiği tutumun darbenin en büyük açmazını oluşturduğunu belirten Ağar, şöyle konuştu:

"Ankara'daki gri alanlarda İstanbul'un bu şekilde ortaya koyduğu bu refleks, aslında darbenin en önemli kırılma noktalarından bir tanesiydi. Burada önemli olan şey, kalpgahı hedef almışlar. Kalpgahı ele geçirip silahlı kuvvetleri ele geçirmeyi amaçlamışlar. Bunu başaramadılar. Bunu başaramayışları hem Genelkurmay Başkanımızın darbe bildirisini tüm zor koşullara, baskılara, tehditlere direnmesi ve bu darbenin bildirisini imzalamaması darbenin en büyük açmazlarından birisini oluşturdu. Diğer bir açmaz da İstanbul'da tekil bir yapı oluşturamamaları. Buralarda aslında darbenin kırıldığını söyleyebiliriz. Bir başka alan daha var. Özellikle Ankara'da Özel Kuvvetler'deki kırılma, Zırhlı Birlikler'deki kırılma darbenin hedeflerine ulaşmasındaki en büyük engeli oluşturdu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te konakladığı otelden İstanbul'a gidişini anlatan Ağar, "1. Ordu Komutanı teklif ediyor Cumhurbaşkanı'na. 'Ankara'ya gitmeyin. Ankara güvensiz şuan, İstanbul'a gelin' demesi çok önem taşıdı. Cumhurbaşkanı da o doğrultuda hareket etti. Bunu yaparken de aldatma ve şaşırtma taktiklerini uyguladılar" diye konuştu.

"Medyanın ortaya koymuş olduğu rol çok önemli"

Medya'nın dördüncü kuvvet olarak darbe girişi sırasında üzerine düşeni çok iyi bir şekilde yaptığını kaydeden Ağar, "Özellikle medyanın ortaya koymuş olduğu rol çok önemli. Medya gerçekten dördüncü bir kuvvet olduğunu, Ankara'da bir belirsizlik olduğu zaman da medya doğru bilgiyi topluma akıtma üzerinden büyük bir hizmet etmiş oldu Türkiye'nin geleceği açısından" ifadelerini kullandı. - ANKARA