Tim Üyeleri ile İstişare Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Tim Üyeleri ile İstişare Toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet 'İmanlı Çılgın Türkler.

10.08.2016 17:15
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet 'İmanlı Çılgın Türkler.' Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri ile istişare toplantısında bir araya geldi.

Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önündeki kavşağın F-16 ile bombalandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Millet Camisi'nin önüne bomba atıldığını ve orada 6 kişinin şehit olduğunu belirtti.

"Bunlar bu kadar vahşi, bu kadar alçak, bu kadar hain." diyen Erdoğan, Türkiye'nin geçmişinde böyle bir zulüm olmadığını vurgulayarak, dökülen kanların yerde bırakılamayacağını kaydetti.

15 Temmuz tezgahını kuranların, siyasi partilerin, iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın büyük bir kısmının, farklı meşrep ve ideoloji sahibi kesimlerin bu ortamda birbirine gireceğini, kendilerinin ise rahatça işlerini göreceklerini sandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'daki mitingle ezberlerin bozulduğunu ve FETÖ mensuplarının hiç istemedikleri bir büyük Türkiye tablosunun ortaya çıktığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tatil olduğu halde 15 Temmuz gecesi TBMM'de 100 kadar milletvekilinin toplandığını ve oturum yaptığını anımsattı.

Bu duruşun önemini vurgulayan Erdoğan, "Eğer taşın arkasına lider kadrolar saklanırsa, o zaman millet dağın arkasına saklanır." dedi.

"Karşılarında bizi bulacaklar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat gibi ayaklar üzerinde büyütmek ve yapısal reformları kesintisiz şekilde sürdürmek konusunda kararlı olduklarını bildirdi.

Mali disiplinden asla taviz vermediklerini ve vermeyeceklerine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü böyle bir dönemde fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır. Hep söylüyorum, sadece faiz oranları konusunda bankacılarımızla benim aramda bir anlaşmazlığımız var. Hele hele bu dönemde, kardeşim, sürümden kazanacaksın ya. Böyle yüksek faizlerle bu iş olmaz. Bu konuda tabi dayanışma içerisinde, tüm bakan arkadaşlarımın aynı tavrı ortaya koyması lazım. Dünyada örnekleri ortada. Amerika'da faiz oranı ne, Japonya'da faiz oranı ne, Avrupa ülkelerinde faiz oranı ne, peki bizde ne oluyor? Niye bizde böyle oluyor? Neden? Ekonominin prensipleri, kaideleri, başlıkları oralarda farklı bizde farklı mı ya? Aynı ilkelerle hareket ediyoruz, bu şekilde milleti aldatmanın veya bizim girişimcimizi aldatmanın hiçbir anlamı yok. Getiriyorlar önünüze böyle karınca şeyi gibi bir sözleşme, siz de okumadan falan imzayı atıyorsunuz. Bu ne getirir, ne götürür, hiç... Bir an önce parayı alayım diyorsunuz, bir an önce de parayı alamıyorsunuz ha. Onda, bugün git yarın gel, mantık bu. Finans sektörünü bu noktada, kusura bakmasınlar, sıkıştıracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizler düşüp kredi imkanları genişletildiği zaman hem ülkenin hem yatırımcıların hem de bankaların önünde yeni bir dönem açılacağını açıkladı.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredilerini geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiş demektir, bunu da duyurmak istiyorum ama bu saf, ülkemizin ve milletimizin safı değildir. Hiçbir banka karı azaldığı için bundan kalıcı zarar görmez ancak faiz ve kredi politikasında olumsuz yönde kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten ve kurallar çerçevesinde kendilerinden bunun hesabını sormaktan da çekinmeyiz. Bunu da burada açıklamak durumundayım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu andan itibaren tüm bankalardan, Türkiye'nin ve Türk milletinin içerisinde bulunduğu birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını beklediğini vurgulayarak, "İhracatçılarımızla birlikte ekonomimizin tüm aktörlerine diyorum ki ülkemizin üzerinde oynanan oyunu beraber bozduk, hedeflerimizi de beraber hayata geçireceğiz." dedi.

Erdoğan, bunun için devletin ve hükümetin üzerine ne düşüyorsa, cumhurbaşkanı olarak hepsinin takipçisi olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin kanunla, yeşil pasaport başta olmak üzere ihracatçıların çeşitli sorunlarına çözümler getirildiğini anımsattı. İhracat detsek paketi konusundaki çalışmalara da işaret eden Erdoğan, içerisinde ihracat desteklerinin yeniden düzenlenmesi, ihracat kredi garanti fonu kurulması gibi hususların yer aldığı bu paketin en kısa sürede yasalaşması için hükümete telkinde bulunduğunu ifade etti.

Ayak basmadık yer, sıkmadık el bırakmayacaklarını anlatan Erdoğan, "Görüyorsunuz işte, bizim bıraktığımız boşlukları terör örgütleri dolduruyor." ifadesini kullandı.

"Alçaklar, şerefsizler..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir şey yanıltmasın sizleri, yıllarca bu ülkede 'silahsız terör örgütü olur mu' diyorlardı. Oldu mu? Bak, hem de senin benim verdiğimiz vergiyle adam silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin, devletin silahlarını kime karşı kullandı? Millete karşı kullandı. Şu anda, Türkiye'de bölücü terör örgütünün elinde olmayan silahlarla bizi vurdu bu alçaklar, bu şerefsizler. F-16'larla, Skorsky'lerle, ATAK helikopterleriyle, tanklarla, hepsiyle üzerimize yürüdüler." diye konuştu.

Erdoğan, darbe girişimi sırasında kendini tankların altına atan Sabri isimli gencin, "Nasılsın?" diye sorduğunda, "İyiyim Cumhurbaşkanım, ben iyiyim de siz nasılsınız?" dediğini aktardı.

Hastanede tedavisi süren bilgisayar yazılımcısı 34 yaşındaki bekar bir gence de durumunu sorduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Genç, 'Doktor amcalarımız, hemşire ablalarımız gayet iyi bakıyorlar. İyiyim, kısa zamanda çıkacağım. 6 yaşından beri hava savunma sistemleri üzerinde merakım var, çalışıyorum. Şimdi de bir özel sektör firmasında bilgisayar yazılımcısıyım.' dedi. Şimdi bu imanı, bu aşkı görüyor musunuz? Merhum Akif diyor ya 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.' İşte bu inanç onu oraya götürüyor. Televizyonlarda izliyorsunuz, bir tanesi de geldi, tankın karşısına durdu ve tabi çok ciddi yaralar aldı. Demek ki Rabbim ona şehadeti nasip etmedi. O, şu anda gazi. Bu millet, başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani 'Çılgın Türkler' diyorlar ya ama bu millet, 'İmanlı Çılgın Türkler.' Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor."

İstanbul'da Sivas Koyulhisar'dan bir şehidin evine gittiğini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Çok enterasan. Hanımına, 'Ben köprüye gideceğim. Bilmiyor musun şu anda darbe var. Ben abdestimi aldım, şimdi şehitlik namazımı kılacağım, köprüye gideceğim.' diyor. Hanımı da 'O zaman ben de seninle geleceğim.' diyor. Beraber gidiyorlar ve köprüde beyi Çetin, şehit oluyor. Hanımı oradan basit bir yarayla dönüyor. Ama tablo bu. Bu inançla gidiyor Sivas Koyulhisarlı. Bu millet alnından öpülesidir, böyle bir millettir. Ben milletimle iftihar ediyorum, gurur duyuyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabi ki iş dünyamız, inşallah bundan sonraki süreçte, her alanda olduğu gibi iş dünyasında da boşluk bırakmaksızın, inşallah buna da izin vermeden bu yola devam edecektir. Hep birlikte daha çok çalışarak, ülkemizi ve milletimizi hak ettiği yere ulaştıracağız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının sonunda TİM üyelerine şöyle seslendi:

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, bu gazi mekana teşriflerinizden ötürü sizlere teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Kalın sağlıcakla."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Tim Üyeleri ile İstişare Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement