Toplu Mezardan İki Kardeş Çıktı

Mardin Kızıltepe Savcılığı'nın 2008 yılında yaptığı kazıda bulunan kemiklerin, 1995 yılında evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şemsettin Yalçınkaya ile Nejat Yalçınkaya adlı kardeşlere ait olduğu belirlendi.

1995 yılında Kızıltepe Belediyesi'nde zabıta memuru olarak görev yaptığı sırada ortadan kaybolan Şemsettin Yalçınkaya (35) ile kardeşi Nejat Yalçınkaya (45), evlerine gelen bazı kişilerce, gözaltına alınarak götürüldükten sonra ortadan kayboldukları belirtildi. Meçhul kişilerce alınıp götürüldükten sonra kendilerinden bir daha haber alınamamış, İstanbul'da ikamet eden Yalçınkaya ailesi ise yıllarca iki kardeşe ulaşma gayretleri sonuçsuz kalmıştı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı Avukat Erdal Kuzu, kayıp kardeşlerin de aralarında olduğu ve o dönem ortadan kaybolan Mardin'deki kayıp 52 kişinin akıbetini öğrenmek ve araştırmak için yıllardır hukuki bir çaba içerisinde olduklarını belirtti.

.

Kemiklerin bulunduğu Katarlı köyündeki kuyuların o döneme ait faili meçhullerin kaçırılıp sorgulandıktan sonra gömüldüğü kuyu olarak kabul gördüğünün altını çizen Av. Kuzu, "Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı, geçtiğimiz 22 Nisan günü Katarlı köyünde bulunan 11 metre derinlikteki kuyuda Kemal Birlik'in akıbetini öğrenmek üzere ikinci bir kazı daha yaptı. O kazıda yine insanlara ait kemik 15 bulgusuna ulaşmıştık. Bugün aynı dönemlerde ortadan kaybolan Yalçınkaya kardeşlere ait bulguların yakınlarından alınan DNA'larla eşleştiğini öğrenmiş bulunmaktayız" dedi.

Yaşanan gelişmenin İHD olarak kendileri açısından sevindirici ama aynı zamanda da üzücü bir durum olduğunu belirten Kuzu, "Kuşkusuz, Yalçınkaya

ailesi açısından yaşanan gelişme 18 yıl sonra kemiklere ulaşması elbette onların açısından da hem üzücü hem de sevindirici olmasıdır. Fakat bunun JİTEM'in varlığına ve yargısız infazlarına çok büyük bir delil teşkil edeceğini ve soruşturmanın daha da derinleştirmesini sağlayacağını düşünüyorum. Bu anlamda ciddi bir iş ortaya kondu, ciddi bir soruşturma ortaya kondu. Bizler insan hakları savunucuları olarak 52 yurttaşın Mardin?'de akıbetinin ortaya çıkması ve aynı zamanda 93 ve 96 yılları arasında bir devlet konsepti olarak uygulanan sistematik kaybettirme vakalarının bütün gerçekliğiyle ortaya çıkarmasını istiyoruz. Bu soruşturmanın buna katkı sunacağını düşünüyorum. Tabi bu soruşturma o döneme tanıklık eden insanların da savcılıklara başvuru yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu ülkede o tarihte yaşanılmış o Kürt coğrafyasında yaşanılanların ortaya çıkarılması ülkenin toplumsal barışına da bir katkı sunacaktır. Tam da bu barış sürecinde yakınlarını kaybeden insanların adalet arayışına da bir cevap olacaktır. Dolayısıyla bu ön rapor soruşturmada çok ciddi bir noktaya gelineceğine bize ipucunu veriyor. Bu anlamda olumlu görüyoruz. Fakat dediğimiz gibi soruşturma hala gizlidir. Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma neticesini bekleyeceğiz aynı zamanda o dönemin tanıklarını da başsavcılığına da başvurmalarını bekliyoruz" diye konuştu.