Torba Kanun Tasarısı Genel Kurulda - Son Dakika
Politika

Torba Kanun Tasarısı Genel Kurulda

Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 itibarıyla subaylıkta 28, 29 ve 30. hizmet yıllarını dolduran albaylar hakkındaki emeklilik kararı, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) tarafından verilecek.

14.01.2016 01:41
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 itibarıyla subaylıkta 28, 29 ve 30. hizmet yıllarını dolduran albaylar hakkındaki emeklilik kararı, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) tarafından verilecek.

TBMM Genel Kurulunda, Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapan Torba Yasa Tasarısında, AK Parti Grup Başkanvekili Coşkun Çakır tarafından verilen önergeyle değişiklik yapıldı.

Buna göre, albayların emekliliğiyle ilgili maddede, kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 itibarıyla 28, 29 ve 30. hizmet yılını dolduran albayların emeklilik kararı YAŞ tarafından verilecek.

"Soykırım" tartışması

Genel Kurulda tasarının görüşmeleri sırasında "soykırım" tartışması yaşandı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, kimlik kartlarında din hanesinin "bam teli" olduğunu belirterek, nüfus cüzdanını gösterip, kendi kimliğinde din hanesinde "Hristiyan" yazdığını söyledi. Çocukluğumdan beri gittiği kurumlarda nüfus cüzdanına bakıldığını ve bu yüzden onlarca kez ayrımcılığa uğradığını, bir günde yapılabilecek işinin 10 günde yapıldığını ifade eden Paylan, "Burası demokratik ülke olacaksa çoğunluğun değil, az olanların hakları korunursa ve ayrımcılığa uğrama riskleri azaltılırsa olacak" dedi.

Tasarının görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunda kimlik kartlarında din hanesinin kaldırılması için verdikleri önergenin reddedildiğini anlatan Paylan, Türkiye'nin bu yüzden AİHM'de mahkum olduğunu, AB ülkelerinin hiçbirinde vatandaşların kimlik kartında din hanesi bulunmadığını kaydetti.

Din hanesinin çeşitli ayrımcılığa yol açtığını anlatan Paylan, "(İsteyen boş bıraksın) deniyor. O zaman da kamu görevlileri 'demek ki ateist' diye bakar karşısındakine. Teşkilat-ı Mahsusa'dan kalma başka bir uygulama daha var; Lozan'daki azaltılmışlarla ilgili soy kodu var. Ermenilerin 2, Rumların 1, Musevilerin 3, Süryanilerin 4'tür. Niye tutar devlet soy kodunu? Varlık vergisinde uygulamıştır. Soykırımdan sonra ayağa kalkmaya çalışan dedemin mal varlığı, bir kez daha varlığının 10 misli varlık vergisi uygulanarak gasbedilmiştir. Soy kodu hala devrededir. Devletimiz vatandaşın diniyle uğraşmamalı" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Paylan'ın konuşmasında, "soykırım" ifadesini kullandığını belirterek, grupların görüşlerini merak ettiğini söyledi. Akçay, "Soykırım söz konusu bile değildir. Bir mahkeme kararı yoktur. Bunlar, birtakım Türkiye düşmanlarının gerçek dışı isnat ve iftiralarıdır. Fakat gerçek olan, belgelere dayanan bir husus vardır, o da: O dönemde, belli bir tarih kesitinde Hınçak ve Taşnak çetelerinin katliamları söz konusudur" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Paylan'ın kullandığı "soykırım" ifadesini reddetiğini ifade ederek, kavramın 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Yahudilere yönelik uygulamaları neticesinde gündeme gelmiş ve hukukileşmiş bir kavram olarak ortaya çıktığını, tarihe bakıldığında "benim tarihim tertemiz" diyebilecek herhangi bir toplumsal kesim, siyasal toplum olmadığını bildirdi. Bostancı, Karabağ'da Hocalı'da dramatik bir katliam yaşandığını söyledi.

Bostancı, şunları söyledi:

"Geçmişte neler yaşandığına ilişkin konuşalım, tartışalım. Sayın Paylan bir vekil olarak gelmiş, burada son derece onurlu bir vazife yerine getiriyor, demokratik Türkiye'nin inşasında rol almasını, geçmişe ilişkin eleştirileri dile getirirken bunların yanına muhakkak o olumlu, makul, ortaklığı esas alan, özgürlükçü ve demokratik Türkiye için neler yapıldığına dair de üç beş kelam etmesini bekleriz. Çünkü böylesine olumlu değerlendirmeler de aynı zamanda Türkiye'nin geleceğe doğru yürüyüşünde insanların ortaklığını, birliğini tahkim eden bir retorik görevi yapacaktır. Esasen kendisinin buradaki varlığının dahi başlı başına demokratik Türkiye için bir olumluluk sayılması gerekir."

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, "Tarihimizde yaşanmış pek çok acı hadise vardır ve bu acı hadiselerin elbette bıraktığı travmalar, üzüntüler, acılar bugün de devam edebilir. Önemli olan güçlü bir ulus olabilmenin tek koşulu bu acıların üstesinden gelebilmek, travmaları aşabilmek ve herkesin 'ben şu anda iyi ki Türkiye'de yaşıyorum' diyebileceği bir ortamı sağlamaktır?" diye konuştu.

HDP'li Paylan, 100 yıl önce her 5 kişiden 1'inin Ermeni olduğunu belirterek, şu görüşleri savundu:

"Kadim halklar olarak bir arada yaşıyorduk ancak bugün binde birin altındayız. Kılıç artığı hükmünde bahsedilmiştir, yok hükmündeyiz. 100 yıl önce Ermeni halkı, devlet kararıyla bu topraklarda kökünden söküldü ve yok edildi. Dedem bir yetimdir, anne tarafından da, baba tarafından da yetimler; yani kılıç artıkları tarafından ben bu topraklarda yaşıyorum. Benim soyum kırılmıştır. Yahudilere yapılan pogrom, varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları, Hrant Dink, bütün bu suçlar aslında o yüzleşmediğimiz büyük felaketin devamıdır. 100 yıl önce Diyarbakır Suriçi'nin üçte ikisi Ermeni ve Süryanilerdi. Onlar yüzyıl önce oradan sürüldü. Bugün o zihniyet devam ediyor. Suçla yüzleşilmediği sürece suç devam eder. Bugün Diyarbakır Sur'da aynı zihniyet kol geziyor."

Paylan'ın konuşmasına bazı MHP milletvekilleri tepki gösterdi. MHP Balıkesir Milletvekili ismail Ok, "Bizim dedelerimiz de katledildi", MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek de "Burada konuşulanı Amerikan Başkanı söyleyemedi. TBMM'deyiz, hiç kimse 'Soykırım var' diyemez. Böyle terbiyesizlik olmaz" derken, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ise Paylan'ın sözünü geri almasını istedi.

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Torba Kanun Tasarısı Genel Kurulda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement