Tso Meclisinde Fetö Tartışması

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nın Eylül ayı toplantısında FETÖ tartışması yaşandı.

Eylül ayı meclisinin dilek ve temenniler bölümünde söz alan Meclis Üyesi Ergül Kılınç, geçtiğimiz günlerde Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç'un kendisini telefonla arayarak geçmişte bu yapıyla birlikte çekilmiş resimlerinin olduğu gerekçesiyle istifa etmesi gerektiğini söylediğini belirtti.

Kılınç, aranan isimlerin neye göre belirlenip aradığını sorarak "Ben Allaha şükür hayatım boyunca şerefimle yaşadım. Benim için şerefimden, haysiyetimden başka önemli hiçbir unsur olmaz. Bu işin sonuna kadar gideceğim. Çünkü bu basit bir olay değil. Beni birileri arayıp da 'ya kardeşim yolda giderken birine omuzun çarpmış görmemişsin' doğrudur der özür dilerim. Ama ben bugüne kadar ne yaptığımı bilen bir insanım. Kimlerle oturup kalktığımı bilen bir insanım. Ağzımdan çıkanı Allah'a şükürler olsun bilen bir insanım. Olumlu yada olumsuz söylediğimi de inkar eden biri olmadım olmam da" diye konuştu.

Kendisinin 2014 yılında FETÖ ile alakalı olduğu için kapatılan bir derneğin yemeğinde çekilen fotoğraflar nedeniyle arandığını ifade eden Kılınç, "Makam mevki önemli değil, görevde önemli değil meslek de önemli değil. Bunlarla fotoğrafı olmayan, sizin, seçilmişlerin, atanmışların, müdürlerin, amirlerin, esnafların birçoğunun var mı? Çünkü esnaftı bunların bir kısmı, yasal olarak bir kısmı memurdu. Kimsenin alının ortasında yazmıyor ileride terör örgütü olacakları. Bunlarla fotoğrafı olmayan kim var. Milyonlarca onbinlerce fotoğraf var. Dedim nasıl böyle birkaç fotoğraf için beni ararsınız. Ben başkana bu nedenden dolayı istifa edemeyeceğimi söyledim" ifadelerine yer verdi.

Kılınç daha sonra kürsüde yanında getirdikleri bahse konu fotoğrafları göstererek, "Bu fotoğraflar eğer delil ise burada Hasan beyin de fotoğrafları var. Bakın ben Hasan beye böyle bir ithamda bulunamam. Ama mevzu fotoğrafsa, fotoğrafı olmayan kaç kişi var" diye konuştu.

Kılınç'tan sonra bazı üyeler de söz alarak aynı şekilde kendilerinin arandığını söyleyip bu şekilde yapılmasının yanlış olduğunu söylediler.

Meclis Başkanı Sami Payza ise bu konuların çok ciddi konular olduğunu belirterek, "Bu iş şakaya gelmez. Bu konuya niye geldim. Burada bir meclis üyesi arkadaşımız bizim yönetim kurulundaki bir arkadaşımızı arıyor ve diyor ki Sami Başkan beni her gün polise şikayet ediyor. Git söyle bundan vazgeçsin, ben de falan, filan adamları şikayet ederim bilgileri olsun. Bu meclis üyesi bu kanıya nerede vardı. Gideceksin emniyete veya başka yere. Biz çok şeyi ifşa etmedik. Biz burada bir şey bilmediğimizden oturmuyoruz. Bildiğimiz çok şey var ifşa etmedik. Birinin bir suçu varsa çeksin. Bu arkadaşımız beni kendi ile karıştırıyor. Bu arkadaşımız ben Sami Başkan'ın yerinde olsaydım böyle yapardım. Ben de o arkadaşa dedim ki o dediklerini yapmazsa şöyle şöyledir. Bu darbe olsaydı, sen bizi gündüzü de göstermeden, gece aldırırdın. Bir seçim süreci geçirdik. O konuda burada konuşmadık. Böyle yakışıksız işler hem yanlış hem de hatalıdır. Bu arkadaşımız bugüne kadar birçok hatası oldu biz hepsini idare ettik. Seçimde divanda oturan bir arkadaşı ikide bir bana gönderiyor Hasan Başkan'ın arkasında durma. Bugüne kadar Hasan Başkan'a da sizlere de söylemedim. Falan adam böyleydi buna liste vermesin diye yine aynı kişiyle bana haber gönderdi. Sonra onla beraber hareket etti. Ben ona yine bir gün demedim ki bunu söyleyen sensin, adam bana düşman oldu. Yine tenezzül edip yanına gidip kendisine bunu söyleyen bu demedim. Bunu benim üzerime attı. Yine sesimi çıkarmadım" şeklinde konuştu.

İddialar üzerine söz alan Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ise 17-25 Aralık ile başlayan bu süreçte devletin terör örgütü ilan ettiği ve 15 Temmuz'da darbe girişime kalkışan FETÖ karşı ciddi bir mücadele başlatıldığını söyledi. 17-25 Aralık'ın bu süreçte milat kabul edildiğini belirten Erkoç, "Bunu ilgililerde ifade etmiştir. 17-25 Aralıktan sonra bu yapı içerisinde kendisini ayıran eyvallah, ayırmayan da gider hukuk karşısında cevabını verir. Bu bizim işimiz değil" dedi.

Erkoç konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ergün Bey bana geldi görüştüm. Bana neye istinaden istifa etmemi istiyorsunuz. İstifa etmek zorunda değilsin. Ben de 17-25 Aralık'tan sonra 2014 yılında senin bu yapı ile ilişkin gözümüze çarptı. Resim kayıtlarıdır. Buna istinaden söyledim. Ergün Bey kendisini savunarak böyle bir şeyi kendisine yakıştıramadığını bunlarla bir ilgim ve alakam yok beyan etti. Aradığım kişiler oldu, ben burada emniyetin ve yargının görevine soyunmuş değilim. Hiçbir hukuksal sorumluluk üstlenerek istifa edeceksin diye bir yapı içerisine de girmedim. Aradığım kişiler oldu, belki de arayacağım kişiler olacak bunu da ifade edeyim. 17-25 Aralıktan sonra kendini bu yapı içerisinde ilişkisi olan arkadaşlar geleceklerine zarar gelmemesi için istifa edebilirler. Ben kimseye hakaret maksadıyla hiç kimseye zan altında bırakarak şahsını yıpratarak böyle bir konu içerisine girmedim. Bunu da kendi başıma yaptım. Kimseyle de istişare etmedim. Ben hiçbir arkadaşımı rencide edecek, iftira atacak konumda değilim nezaket usulü ile böyle teklifte bulundum. Uyan arkadaşlarımız oldu, uymayan arkadaşlarımız oldu. Bu konunun bu şekilde bilinmesini ve bu yazının geldiğini bu noktada da açık ve net konuşuyorum bu hususta bu kadar olaydan sonra hala bu yapı içerisinde bulunmak şahsım adına doğru bir hareket ve davranış değil, ben hiçbir arkadaşıma bu noktada kesin ve net bir bilgi olmadan zan üzerine hareket etmediğimi ifade ediyorum". - MALATYA