'Türkiye Ambargo Ve Yaptırımlar İçin Karar Alabilir'

Toplumsal Uzlaşı ve Barış Derneği (TUBDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Karataş, İsrail'in kadın, yaşlı, çocuk demeden Filistin'deki soykırım girişimini sert bir dille kınadı. Karataş yaptığı basın açıklamasında "Devrimci anlayışın hiç unutamadığı ama kamuoyunun hatırlamadığı ya da hatırlamak istemediği bir konuyu sizlere hatırlatarak sözlerime başlamak istiyorum.1970 ve 80 döneminde Türkiyeli devrimcilerin Batı Şeria'da, Lübnan'da, Filistin'de emperyalizme ve İsrail ordusuna karşı savaşıp, özgürlük mücadelesi verdiğini biliyor musunuz? Yaklaşık olarak 3 bin Türkiyeli devrimcinin yer aldığı savaşçılar arasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da Filistin Kurtuluş Örgütüyle(FKÖ) aynı cephede olduklarını bilmenizi isterim.

Emperyalizme ve Yahudi katliamlarına karşı Türkiyeli devrimci harekatının mücadelesini hatırlatmakta yarar gördüm, çünkü; söz konusu tarihlerde Filistin özgürlük hareketine katılan yoldaşlarımız İslami kurallar ileri sürülerek terörist ilan edilmiş ve dünya genelinde karalama kampanyası başlatılmıştır. İnanılmaz işkencelere maruz kalan devrimciler, sonradan yaptıkları açıklamalarda "Biz bu mücadeleyi din, dil, ırk için değil, zulüm gören bir halk için yaptık" diyerek devrimciliğin evrensel bir anlayış olduğunu da bir kez daha göstermişlerdir" dedi.

HÜKÜMETİN AÇIKLAMALARI CİDDİYETTEN UZAK

Hükümetin yapmış olduğu açıklamaları da ciddiyetten uzak bulduğunu kaydeden Karataş açıklamaların kınamaların ötesine geçmediğini dile getirdi. Karataş "Günümüz İsrail katliamlarına baktığımız zaman düne kadar katliamlara karşı savaşanları terörist, dinsiz ilan eden anlayışlar bugün 80'lerde devrimci savaşçıların yaptığının yüzde 1'ni dahi yapmaktan acizler. Ekranlara çıkıp kınamaktan, masa başı ahkam kesmekten öteye gidememektedirler.2. dünya savaşında Yahudilere destek veren Türkiye'nin yine Yahudiler tarafından cesaret madalyasıyla ödüllendirildiği iddia edilmektedir. Başbakanımızın Türkiye adına aldığı bu ödül canlarını yitiren devrimcilere, Filistin'de katledilen çocuklara, yaşlılara kadınlara büyük bir hakaret madalyası olarak gözükmeye başlamıştır. Şayet bu madalya halen Türkiye'de ise Başbakanımızın bu madalyayı biran önce İsrail'e iade ederek kamuoyunun vicdanını rahatlatması gerekmektedir. Böyle bir soykırım döneminde kan kokan o madalya Türkiye'ye yakışmamaktadır" diye konuştu.

AMBARGOLAR VE YATIRIMLAR

"İsrail katlediyor, öldürüyor, orantısız güç kullanıyor" diyen Karataş sözlerin şöyle tamamladı: "Uluslararası savaş kuralları dışında hareket ediyor. Ama nedense ne Ortadoğu devletlerinden ne de batılı ülkelerden katliamın durdurulması adına adım atılmıyor. Türkiye başta ABD olmak üzere diğer emperyalist devletleri karşısına almamak adına İsrail'e yönelik fiili yaptırımlardan kaçınıyor. Ya da yaşanacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik elinde ki kozu kullanmak istiyor. Duygu sömürüsü yapılacak, Türkiye halklarının dini duygularıyla oynanıp Filistin katliamıyla dökülen göz yaşına sarılacak. Dikkat ederseniz kabinenin tümü sadece lanetlemek ve ağlamakla meşgul. Oysa Türkiye'nin başında olan bir kabine İsrail'e yönelik çok ağır ambargolar ve yaptırımlar için karar alabilir. Türkiye'nin ateşkes ya da barış adına girişimde bulunması imkansız gözükmektedir. Çünkü, dış politika da saygınlığını ve güvenirliğini tamamen kaybetmiş ,ciddi bir devlet olma kabiliyetinden uzaklaşmıştır."
(Kaynak: Gazeteipekyol)