Türkiye'de Tütün Ürünü Düzenlemesinin Geleceği Çalıştayı

Sigaraya karşı mücadelede ve halk sağlığının korunmasında önem taşıyan tütün ürünü düzenlemelerinin geleceği konusunda Sağlık Enstitüsü Derneği'nce gerçekleştirilen " Türkiye'de Tütün Ürünü Düzenlemesinin Geleceği Çalıştayı" başladı.

Lazzoni Otel'deki çalıştayda, Ulusal Tütün Kontrolü Programı Eylem Planı ile tütün ürünü girdileri, sigara paket ve etiketleme-paket tasarımı, sağlık uyarıları, düz ve standart paket karşılaştırmaları, elektronik sigara ve yeni ürünler, dünyada e-sigara ve yeni ürün akımları konuları ele alındı.

Çalıştayda açılış konuşmasını yapan Alman Kanser Araştırma Merkezi Kanser Önleme Dairesi Başkanı Dr. Martina Pötschke-Langer, tütün katkı maddelerinin insan sağlığı için sorunlu bir konu olduğunu anlattı.

Pötschke-Langer, tütün endüstrisinin müşteri bulmak için uzun yıllardır özellikle gençler ve kadınlara yönelik yeni ürün kompozisyonları üretmeye ve geliştirmeye çalıştığına dikkati çekti.

Katkı maddeleri derken bütün tütün ürünlerinden bahsettiklerini kaydeden Pötschke-Langer, şöyle devam etti:

"Sadece sigara değil, nargile ve dumansız tütün ürünleri de buna dahildir. Tütün endüstrisi son 20 yılda bu ürünlerin tadını iyileştirme konusunda önemli çalışmalar yaptı. Bu ürünlerin içilebilmesi, tadının iyi olmasına yani kolay içilebilir olmasına bağlı oluyor. Sigaralar, cigarillolar, nargile tütünler... Bunların hiçbiri doğal ürünler değil, kimyasal karışımlardır. Ürün tasarımı da artık o kadar ilerledi ki tüketicilerin bunları çok daha rahat tüketmelerine olanak sağlıyor. Artı tütünün tadı sert ve acı olmayabiliyor. Ürünü de daha derin çekmek mümkün olabiliyor. Bireylerin özel zevklerine göre de ürün üretilebiliyor."

Gençler ve kadınların bu ürünlere karşı korunması gerektiğini vurgulayan Pötschke-Langer, bu ürünlerin tamamının yasaklanması gerektiğini kaydetti.

Avrupa Birliği düzenlemesinde geçen karakterize edici katkı maddelerinin aslında yanıltıcı bir tanım olduğunu anlatan Pötschke-Langer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bu kavram sadece mentollü ürünlere yönelik geliştirilmiştir. Mentol, karakterize edici olarak kullanılıyor ama aslında tüm tütün ürünlerinde az miktarda var. Mentolün solunduğunda serinletici, ağrıyı kesen bir etkisi var. Ancak mentol, diğer katkı maddeleriyle birlikte tütün dumanının akciğerde tahriş edici etkisini yumuşatıyor, daha fazla dumanın solunmasını sağlıyor. Daha kolay solunması demek, bağımlılık potansiyelini ve sağlığa olumsuz etkisini artırmak demektir. Katkı maddelerinin solunum yoluyla alındığında akciğer dokusunda kalıp, iritan ve kanser yapıcı sonuçları oluyor. Kanserojen olan ve olması ihtimali bulunan, bağımlılığı artıran tüm katkı maddeleri yasaklanmalıdır. Aynı zamanda meyve özleri, tatlılar ve şeker gibi gençlere ve çocuklara cazip gelen katkı maddeleri de yasaklanmalı. Tütün ürünleri tütün tadında olmalı, ciklet veya meyve tadında değil."

Pötschke-Langer, Ortadoğu'da kadınlar arasında nargile içiminin çok yaygın olduğuna dikkati çekerek, nargilenin sağlığa zararlı olduğunu vurguladı.

Elektronik sigara konusunda da Pötschke-Langer, "Sigaralar bilinen en toksik tüketici ürünleri. Elektronik sigara da bundan farklı değildir. Tamamen bir kimyasal karışımdır. Bir sıvının buhar şeklinde alınmasında nikotin ve katkı maddeleri var. Bunu nasıl yasaklayacağız? Bazıları sigaraya göre daha sağlıklı olduğunu iddia ediyorlar. Bu iddia doğru çıkmadı" ifadelerini kullandı.

Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da tütün içerisindeki katkı maddelerinin ve elektronik sigaranın yasaklanması gerektiğini belirterek, "Sigara kanser yapıyor ve içerisine konulan kimyasal maddeler zarar vermeye devam ediyor. Çocukları, gençleri koruyacak katkı maddeleri yasağı getiren yeni düzenlemeleri de politikacılar ve karar merkezlerinden talep ediyoruz" dedi.

Çalıştaya, Sağlık Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Füsun Yıldız, Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Tüketici Hakları Derneği Üyesi Sinan Vargı ve Sağlık Enstitüsü Derneği Üyesi Efza Evrengil'in yanı sıra Tütüne Karşı Uluslararası Kadın Ağı ve Almanya Kanser Merkezi'nden akademisyenler katıldı.

Çalıştay, yarın da devam edecek.