Türkiye'nin ekonomik programlarını mercek altına alan uzmanlardan olan Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı Türkiye eski Müdürü ve kalkınma ekonomisti Bartu Soral, "AK Parti döneminde Türkiye'de büyüme konusunda Lale Devri yaşandı ama işin özünde ekonomi içten içe çöktü" dedi.
TÜNELİN SONU KRİZ
Soral, karamsar bir tablo çizdi ve "Türkiye, krize doğru gidiyor. Çünkü, gelişmekte olan ülkeler arasında en kırılgan ülke konumunu sürdürüyor" değerlendirmesinde bulundu.Soral, seçimlerden önce başta AK Parti, siyasi partileri uyarmak için, "Tünelin Sonu Kriz, Yeniden Kalkınma Zamanı" başlıklı bir kitap da yazdı. Kitabında Cumhuriyetle başlayan ekonomik programları ve 1980 sonrası izlenen liberal politikaları iyi ve kötü yanlarıyla özetledikten sonra AKP iktidarının uyguladığı politikaları ele alan Soral, Dünya Bankası, IMF ve ABD Merkez Bankası (FED) gibi uluslararası kuruluşların çeşitli araştırma ve raporlarından yararlandı ve bunların ışığında sonuçlara vardı.
PLANSIZ, HEDEFSİZ, DENETİMSİZ
"Türkiye'yi devamlı kriz ortamında tutan sebep 1980 yılı ile başlayan küresel ekonomiye eklemlenme sürecinin plansız, hedefsiz, denetimsiz ve kuralsız yönetilmesiydi" diyen Soral, AK Parti iktidarının her alanda borçlanma ve ithalatı öne aldığı süreçte, 2003 ile 2007 yılları arasındaki finansal konjonktürden yararlandığını belirtirken şöyle konuştu:
SINIR ÖTESİ SERMAYE AKIMI
"Bu dönemde sınır ötesi sermaye akımlarının dünyada bugüne kadar görülmemiş biçimde artmasıyla Türkiye'de büyüme konusunda Lale Devri yaşandı. Oysa özünde her geçen gün ekonomi içten içe çöküyordu."
ÇÖKÜŞ YAŞANINCA GÖRÜLECEK
2000'li yıllara kadar eksikleriyle beraber süren üretimin yerini ithalata bıraktığını, ithalat arttıkça da dış borçlanmanın yükseldiğine dikkat çeken Soral, şunları söyledi: "AK Parti iktidarına kadar 129 milyar dolar olan dış borç stoku, 12 yıl içinde 402 milyar dolara çıktı. AK Parti iktidarında Türk ekonomisi deyince akılda kalan üç temel öğe, borçlanma, dış ticaret açığı ve cari açık olacak. Elbette bu üç öğenin ortaya çıkardığı yıkım ve çürüme çöküş yaşanınca bütün çıplaklığıyla görülecek."
100 LİRALIK GELİRİN 55 LİRASI BORCA...
Hane halkı kullanılabilir gelir içinde toplam borcun payı 2002'de yüzde 3.4'ken 2013'te 55.2'ye yükseldi. Yani 2002'de 100 liranın 3.4 lirasını borçluyken, bugün 100 liralık gelirinin 55.2 lirası kadar borçlu.
Özel sektörün dış borcu ise daha hızlı yükseldi. 2002 sonunda 43 milyar dolar olan reel sektör dış borç stoku, 2013 sonunda 268 milyar dolara ulaştı. Böylece 11 yıl içinde özel sektörün dış borcu 6 misli artmış oldu.
EN RİSKLİ ÜLKE TÜRKİYE
Gelişmekte olan ülkelerin de gelişmiş ülkelerin de riskleri yükseldi ama yeni küresel krizin bu defa gelişmekte olan ülke kaynaklı olacağını FED, IMF ve Dünya Bankası raporlarındaki veriler gösteriyor. 2014 verilerinde bu ülkeler içinde en riskli olanı ise Türkiye görünüyor.
GELİŞEN ÜLKELERİN GERİSİNDE KALDIK
2003-2013 döneminde reel büyüme Türkiye'de ortalama yüzde 4.98 oldu. Bu oran diğer gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye'nin geçmiş dönem büyümelerinin altındadır. Aynı dönemde diğer gelişmekte olan ülkelerde reel büyüme oranı ortalama yüzde 6.44 olmuştur.
HANE HALKI BORCU 372 MİLYAR LİRA
2002'den 2013'e kadar hane halkı borcu yüzde 5 bin 600 artmıştır. 2002 sonunda 6.7 milyar lira olan hane halkı borcu, 2013 sonunda 372.4 milyar liraya çıkmıştır. Yani, başka bir deyişle hane halkının borcu 2002'den 2013'e kadar 56 misli yükselmiştir.
YUNANİSTAN'A BENZİYORUZ
Ekonominin son 10 yıllık özeti; her alanda borçlanma, ithalat ve cari açıktır. Sanayi üretimi gerilemiş, inşaat ve finans sektörü yükselmiştir. Mevcut durum, krize girmeden önceki Yunanistan ve İspanya'nın ekonomik durumu ile benzerlikler göstermektedir.
VATANDAŞ YANILTIYOR
İktidar büyüme rakamlarında halkı yanıltıyor. "10 yılda 3 kat büyüdük" sözü içinde enflasyonu da barındıran aldatmacalı bir hesaptır. 2003- 2013 arasında büyüme oranı 3 kat değil, toplam sadece 0.60'tır.
GELİR ARTIŞI YAVAŞLADI
2008'den bu yana alınan her 1 dolar dış borç sadece 0.45 dolarlık büyüme ortaya çıkardı. Yine aynı yılın sonunda toplam milli gelir (GSYİH) 742 milyar dolar, dış borç ise 281 milyar dolardı. 2014'ün ikinci çeyreğinde GSYİH 797.5 milyar dolara çıkarken, dış borç da 402 milyar dolara ulaştı. Son 6 yılda dış borç 121 milyar dolar artarken, milli gelir ise 55 milyar dolar arttı. (Kaynak:T24)
Son Dakika › Ekonomi › Türkiye Ekonomisi İçin Kriz Uyarısı - Son Dakika
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Arnavutköy'de Kent Lokantası'nın açılışını gerçekleştirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, açılışta yaptığı konuşmada lokantanın önemini vurgulayarak, İstanbul'un bütün ilçelerinde Kent Lokantası açacaklarını belirtti. İmamoğlu ayrıca Çatalca'da düzenlenen halk buluşmasında çiftçilere destek sözü verdi ve seçimlerde destek istedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya'da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" dedi.
BYD, 2023'ün son çeyreğinde net karında artış bildirdi ve Elon Musk'ın Tesla'sını geçerek dünyanın en büyük çeyreklik elektrikli otomobil satıcısı oldu. Shenzhen merkezli otomobil üreticisi, yılın son üç ayında net karını yüzde 19 artırarak 1.20 milyar dolara ulaştırdı. Gelir, yüzde 15 artarak 24.9 milyar dolar oldu. BYD'nin net karı tüm yıl için yüzde 81 artarak 4.2 milyar dolar oldu ve brüt kar marjları, geçen yıla kıyasla yüzde 17'den yüzde 20'ye yükseldi. BYD'nin dördüncü çeyrek satış hacmi yüzde 38 arttı; şirket, 526 bin'den fazla elektrikli otomobil satarak Tesla'nın 80 bin fazlasını sattı. Warren Buffett destekli BYD, üst üste ikinci yıl daha fazla araç üreterek, 3 milyon yeni enerji aracı (NEV) üretti; bu, hem hibrit hem de bataryalı elektrikli otomobilleri içeriyor. BYD'nin çoğu aracı, Tesla'nınkinden daha düşük bir fiyat aralığında satılıyor ve hibrit araçlar ya da tamamen elektrikli otomobiller olarak satın alınabiliyor. BYD, geçen yıl 50'den fazla ülkede ürünlerini sattı ve NEV satışlarında 'birçok ülkede birinci sırada' yer aldığını söyledi. Şirket, geçen yıl 242 bin'den fazla birimi ihraç etti. BYD, Macaristan'da yeni bir fabrika inşa etmeyi planlıyor ve orada ilk elektrikli otomobil müşteri grubuna teslimatlar yaptı. Ayrıca, Güney Amerika'da profili iyileştirmek için Brezilya'da eski bir Ford Motor Co. üretim merkezini canlandırmak üzere 620 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. BYD, küresel genişlemesini sürdürerek Çin'in NEV pazarının 2024'te güçlü bir şekilde büyüyeceğini belirtti. Şirket, çok markalı stratejisini ve küresel genişleme çabalarını sürdüreceğini söylüyor. BYD'nin başarısı, Pekin'den gelen cömert sübvansiyonlarla destekleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Uşak programı kapsamında yaptığı ziyaretlerde, doğal gaz arama çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bayraktar, Sakarya gaz sahasında günlük gaz üretimini artırmak için yeni bir kuyu kazmaya başladıklarını ve birkaç hafta içinde yeni bir keşif ve ilave bir rezerv beklentilerinin bulunduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına yenilenebilir enerji yatırımlarının önemine vurgu yaptı.
Yorumlar (23)