Türkiye G20 Dönem Başkanı - Son Dakika
Ekonomi

Türkiye G20 Dönem Başkanı

Başbakan Yardımcısı Babacan, soruları yanıtladı: "Ekonomi politikalarında güveni oluşturmak, istihdam oluşturmanın en sağlam, sürdürülebilir yolu" "G20 dışında da 180 190 ülke var. O ülkelere dışlanmışlık hissi vermek istemiyoruz.

01.12.2014 13:39
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomi politikalarında güveni oluşturmanın, istihdam oluşturmanın en sağlam ve sürdürülebilir yolu olduğunu belirtti.

Babacan, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığını devralması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Türkiye'nin istihdamla ilgili dünyaya önerdiği modelin sorulması üzerine Babacan, istihdam konusunda Türkiye'nin 2009'dan bu yana toplam istihdamda sağladığı artışa, yüzde olarak bakıldığında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler arasında ilk sıralarda olduğunu söyledi. Türkiye ile mukayese edilecek belki bir iki ülkenin olduğunu, onun haricinde hiçbir ülkenin yüzde olarak 2009'dan bu yana istihdamını bu kadar artırmadığını dile getiren Babacan, Türkiye'nin taze ve olumlu tecrübelerini diğer ülkelerle paylaşacağını kaydetti.

Her ülkenin kendine has ekonomik ve sosyal şartları ile kültürel özelliklerinin olduğunu ifade eden Babacan, "Dolayısıyla bir ülkede uygulananı kopyalayıp, yapıştırıp bir başka ülkede yapamazsınız. Bunun da bilinci içindeyiz. Ama ülkelerin yoğun bir görüş alışverişiyle iyi örneklerin ve uygulamaların diğer ülkelerle de paylaşılmasıyla bu konuda daha olumlu sonuçlar olabileceğine inanıyoruz" diye konuştu.

İstihdamda temel konunun güven olduğuna dikkati çeken Babacan, güven olduğunda istihdam sağlanacağını belirtti. İstihdamda özel sektörün önemine işaret eden Babacan, şöyle devam etti:

"Yoksa kamuya aldığınız 10 bin, 20 bin, 50 bin kişiyle bir ülkenin işsizlik sorununu çözemezsiniz. Bizim son 12 aylık dönemde istihdam artışımız yaklaşık 1 milyon 200 bin civarında. Kamu eliyle sağlanan bunun net artış olarak bakacak olursanız 50 bin, 60 bindir. Gerisi özel sektördür. Peki özel sektör niye işe adam alır? 'Özel sektör gelecekte işlerim iyi olacak, daha çok üretim, ihracat yapacağım' diye güvenirse işe adam alır. İşte Türkiye'de biz bunu sağladık, istihdamda artış önemli."

Babacan, aktif işgücü piyasalarıyla ilgili alınacak tedbirlerin, eğitim ile istihdam arasında daha güçlü ilişki kurmanın önemli olduğunu ifade ederek, "Ama bunların yanında ve hatta hepsinin üstünde güven var. Ekonomi politikalarında güveni oluşturmak, istihdam oluşturmanın en sağlam, sürdürülebilir yolu" dedi.

"2015'te G20 liderler zirvesi yapılacak ama aynı zamanda genel seçimin olacağı bir dönem. Hükümet değişikliği de olacak. Özellikle liderler zirvesinde siz olmayacaksınız. Taraf ülkelerin bu durumla ilgili, çalışmaların sekteye uğramasıyla ilgili bir kaygısı oldu mu?" sorusu üzerine Babacan, "Devlette devamlılık esastır" diye konuştu.

Babacan, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığının, özellikle ABD ile AB arasında Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) sürecinde çok önemli bir mevzi olacağı belirtilerek, "Bu konuyu teknik olarak gündeme getirebilecek miyiz? Bir de Türkiye'nin, gerekirse Gümrük Birliği konusunu tartışmaya açması mümkün olabilir mi?" diye sorulması üzerine şunları kaydetti:

"2009'dan bu yana dünya ticaretinde tablo pek iç açıcı değil. 2009'da ciddi daralma oldu, dünya ticareti düştü. O günden bugüne de hızlı bir toparlanma yok. Yıllık büyüme oranları yüzde 3, 4, 5 civarında gidiyor. Eskiden dünyanın büyümesinin iki katı kadar ticaret görülürdü. Bunun incelenmesi, detaylı değerlendirilmesi gerekiyor. Krizden bu yana en önemli küresel gelişmeler, olumlu anlamda ne diye bakarsak, Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı ile Trans-Pasifik Ortaklığı çalışmaları. Biri Atlantik Okyanus'un iki kıyısındaki en büyük ekonomileri tek bir ticaret alanı haline getirmek, diğeri de Pasifik Okyanusu'nun etrafındaki ülkeleri tek bir ticaret alanı haline getirmek... Burada sadece sanayi ürünlerinden bahsetmiyoruz, hizmetlerden bahsediyoruz. Kamu alımlarından ve yatırımlardan yani özellikle taahhüt firmalarının farklı ülkelerde kendi ülkesiymiş gibi iş yapabilmesinden bahsediyoruz. Tarım ürünleri de bunun önemli parçası. Görüşmeler fena gitmiyor. Tabiatı gereği biraz zaman alabilir ama bizim de çok önem verdiğimiz ve dünya için olumlu sonuçlar getireceğini düşündüğümüz gelişmeler."

"Yapılardan ülkeler dışlanmasın"

Burada en çok vurgulanan konunun kapsayıcılık olduğunu belirten Babacan, "Bu yapılardan ülkeler dışlanmasın, mümkün olduğunca çok sayıda ülke bu yapılara girsin" dedi.

TTIP'e ABD yanında Kanada ve Meksika'nın da bir noktada dahil olmasını istediklerini dile getiren Babacan, Avrupa Birliği'ne üye olmayan Avrupa ülkelerinin de bu yapıya girmesini istediklerini, Türkiye'nin de bunun dışında kalmamasını düşündüklerini söyledi.

Gümrük Birliği'nin üst seviyeye çıkarılması için AB ile görüşmeleri başlattıklarını belirten Babacan, "Burada sadece sanayi ürünlerinin değil, tarım ürünlerinin, hizmetlerin ve kamu alımlarının da içinde olduğu gümrük birliği için fiziki müzakerelere başladık. Bu müzakereler, bizim ilerde TTIP'e katılmamızın ön hazırlığıdır" dedi.

Dünya Ticaret Örgütünün yaptığı çalışmalara bakıldığında, Türkiye'nin küçük küçük her iki yöne adımlar attığını ifade eden Babacan, "Sebebi ne olursa olsun gümrük duvarlarının yükselmesi eşittir daha pahalı ve daha düşük kalitede ürünlerin iç piyasada satılması. Bunu siyaseten söylemek çok kolay değil ama biz problemleri açık açık ortaya koymadan çözüm de üretemeyiz. Gerçekçi olmalıyız. Sonuçta hep beraber diğer ülkelerle de hareket ederek dünyada ticaretin serbestleşmesi ve kolaylaşması için özel bir çaba içinde olmamız lazım" diye konuştu.

Hükümetin 12 yılda bu konuda yaptığı çalışmaları anlatan Babacan, "Biz ürünlerin, insanların, hizmetlerin, enerjinin ve finansmanın serbestçe dolaşması gerektiğini düşünüyoruz. Serbestlik, herkes için 'kazan-kazan' sonucunu getirir" dedi.

Babacan, Türkiye'nin G-20 zirvesinde spesifik bir başlık açıp açmayacağının sorulması üzerine, özel vurgu alanlarının kapsayıcılık, uygulama ve yatırım olduğunu belirterek, kapsayıcılık başlığı altında KOBİ'ler ve düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin Türkiye dönem başkanlığı için gündeme gelecek yeni unsurlar olduğunu söyledi.

"G-20 dışındaki ülkelere dışlanmışlık hissi vermek istemiyoruz"

Bir zamanlar G7'nin dünya ekonomik gündemine hakim olduğunu anımsatan Babacan, "Biz G7'nin dışında bir ülke olarak kendimizi dışlanmış hissediyorduk. Şimdi G20 dışında da 180-190 ülke var. O ülkelere dışlanmışlık hissi vermek istemiyoruz. G20 platformunda o ülkelerin de sorunlarının masada olması ve o ülkelerin de mutlaka sesinin oralara aktarılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

G20 için ayrılan bütçe konusundaki soruyu da yanıtlayan Babacan, yapılacak toplantılar ve yan etkinlikler netlik kazanmadan bir rakam vermenin doğru olmayacağını ifade etti.

Türkiye'nin daha önce çok sayıda uluslararası toplantıya ev sahipliği yaptığını belirten Babacan, şöyle konuştu:

"Belki ilk tecrübemiz 2004 NATO zirvesidir. Burada gerçekten önemli bir sınav verdik. Dünya Bankası ve IMF toplantılarına ev sahipliği yaptık. 186 ülkeden 186 bakan, 186 merkez bankası başkanı geldi. 15 bin kişi geldi. Bu sınavların hepsini başarıyla verdik. Bütün bu organizasyonlarda genel anlamda bizim bütçemiz dünya ortalamasının bir miktar altında kaldı. Türkiye'de genel anlamda maliyetlerin düşük olması ve bu işi kurgularken daha verimli yapılarla götürmemiz bunu sağlıyor."

Başbakan Yardımcısı Babacan, "G20 sürecinde kritik bir makam olan Hazine Müsteşarlığı, uzun süredir boş. Bu konuda son durum nedir? Bir isim önerildi mi? Süreç hakkında bilgi verebilir misiniz? şeklindeki soru üzerine, Hazine Müsteşarlığının fonksiyonlarını hiçbir eksiği olmadan devam ettirdiğini, G20'nin de bu çalışmaların en önemli parçalarından olduğunu söyledi. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Türkiye G20 Dönem Başkanı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement