Türkiye ile AB Arasındaki Mutabakat - Timmermans: "Türkiye ile Angajmana Girmeliyiz"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye ile AB arasındaki mutabakat görüşmesi

AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın konuşması Türkiye ile AB arasındaki mutabakat

AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Timmermans:

"Türkiye'yle angajmana girmemekle, birbirimize sırt dönmekle, birbirimizle konuşmamakla geçen yıllar, Türkiye'deki insan hakları ve medya durumuna ilişkin ne sağladı? Hiçbir şey. Türkiye ile angajmana girmeliyiz"

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, "Türkiye'yle angajmana girmemekle, birbirimize sırt dönmekle, birbirimizle konuşmamakla geçen yıllar, Türkiye'deki insan hakları ve medya durumuna ilişkin ne sağladı? Hiçbir şey. Türkiye ile angajmana girmeliyiz" dedi.

Türkiye ve AB arasındaki sığınmacı krizine ilişkin mutabakat, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) görüşüldü. Bazı AP üyeleri, mutabakata karşı çıkarken, bazıları da şu aşamada sığınmacı krizinin çözümü için başka bir yolun olmadığını söyledi. AP üyeleri, Türk vatandaşları için vize serbestisinin ise ancak tüm şartların yerine getirilmesi durumunda mümkün olması gerektiğini ifade etti.

Oturumun sonunda söz alan AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Timmermans, eleştirilere cevaben, Türkiye'yle varılan anlaşma sayesinde artık insanların, Ege Denizi'nde boğularak hayatını kaybetmediği ve Yunan adalarına geçen sığınmacı sayısının önceye oranla düştüğü gerçeğinin neredeyse unutulduğunu söyledi.

"İnsanların acıları azaldı"

Timmermans, "Yapılması gerekenlerin listesi uzayıp gider. Türkiye ile ortak eylem sayesinde, en azından insanların acılarının artık azaldığını unutmamalıyız" dedi.

Konuşan AP üyelerinin bir kısmının temas etmediği konulardan birinin de AB ülkelerinin yasal yollardan sığınmacı alması gerektiği olduğunu vurgulayan Timmermans, "Hala Suriye'de savaş var. İnsanlar kaçmaya devam ediyor. Bu insanların uluslararası korumaya ihtiyacı var. Bu korumayı sağlamamız da hem etik hem de yasal görevimiz. Şimdi bu insanların Avrupa'ya yasal ve güvenilir yollardan getirme imkanı var. Üye devletler mutabık kalınanları yerine getirmeli" diye konuştu.

"Türkiye ile angajmana girmeliyiz"

Timmermans, Türkiye ile ilişkilerle ilgili şöyle konuştu:

"Türkiye'yle angajmana girmemekle, birbirimize sırt dönmekle, birbirimizle konuşmamakla geçen yıllar, Türkiye'deki insan hakları ve medya durumuna ilişkin ne sağladı? Hiçbir şey. Türkiye ile angajmana girmeliyiz. Bence 23 (Yargı ve Temel Haklar) ve 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasıllarını açmak suretiyle Türkiye'yi insan hakları, yargı, basın özgürlüğü ve diğer konularda yükümlendirmek bizim için büyük bir imkan olacaktır. Yapmamız gereken bu. Eğer gerçekten AB'ye yakınlaşmak istiyorlarsa, bu yapıp yapamayacaklarını ispatlamalarına izin vermeliyiz. Çünkü, oldukça net ifade etmek isterim ki, Türkiye ve AB arasındaki uzaklık azalmıyor; insan hakları, medya ve sivil toplumda olanlardan ötürü artıyor. Eğer Avrupa'ya yakınlaşmak istiyorlarsa, ki böyle olduğunu söylüyorlar, medya, insan hakları ve sivil toplumun durumunu iyileştirmeliler. Yıllardır onları gözardı ederek ve angajmana girmeyerek hissettiğimiz rahatlık, Türkiye'de durumunu iyileştirmek adına hiçbir şey getirmedi. O halde onlarla angajmana girelim."

AP'den destek istedi

Türkiye'yle sığınmacı krizinin ötesinde diğer konulara ilişkin de irtibat halinde olduklarını kaydeden Timmermans, "Sığınmacı krizi, küresel bir sorun, büyük bir sorun ve nesillerce bizimle olmayı sürdürecek. Bu konudaki çözüm ise komşularımızla anlaşmaya varmak? Dünyanın diğer taraflarına istikrar mı götüreceğiz yoksa oturup bu istikrarsızlığın Avrupa'ya gelmesini mi bekleyeceğiz? Dünyanın geri kalanıyla da angajmana gidelim, Afrika'ya gelişim götürelim, daha geniş alandaki komşularınıza istikrar götürelim. Bu konudaki birinci adım ise Türkiye ile angajmana girmek" ifadesini kullandı.

Sığınmacı krizinde sadece Türkiye değil, Mısır, Libya ve Sahra Altı Afrika ülkeleri konusunda da AB'nin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Timmermans, AP'den de bu konuda AB Komisyonu'nun çalışmalarına destek olmasını istedi.

Türkiye-AB mutabakatı

18 Mart'taki Türkiye-AB Zirvesi'nde varılan mutabakat çerçevesinde, 20 Mart'tan sonra Türkiye üzerinden Yunan adalarına giden sığınmacıların 4 Nisan'dan itibaren iade edilmesine başlanmıştı. Planın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçişler önemli oranda azalmıştı.

Mutabakat kapsamında ayrıca tüm şartların yerine getirilmesi durumunda vizelerin haziran sonunda kaldırılması karara bağlanmıştı. AB Komisyonu, vize muafiyetiyle ilgili üçüncü ve son raporunu 4 Mayıs'ta açıklayacak.

Raporda Türkiye'nin kriterleri yerine getirdiği sonucuna varılırsa AB Komisyonu vizelerin kaldırılması için tavsiye kararı alacak. Ancak Türk vatandaşlarının Schengen üyesi ülkelere vizesiz seyahati, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi'nin onayının ardından mümkün. Vizelerin kaldırılmasıyla, Türk vatandaşları 90 güne kadar seyahatlerinde vizeden muaf olacak.