Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik Sürecinde Ortak Tutum ve İşbirliğine Yönelik Protokol

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "AB'ye üyeliği stratejik bir hedef olarak görüyor ve üyeliğimizin büyük faydalar sağlayacağına inanıyoruz. Süreci tam üyelikle sonuçlandırmak istiyoruz" dedi.

Işık, " Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik Sürecinde Ortak Tutum ve İşbirliğine Yönelik Protokol" töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB vizyonuna büyük katkılar sunabileceğini söyledi.

Sorunlara rağmen Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefinde herhangi bir sapma olmadığını belirten Işık, "AB'ye üyeliği stratejik bir hedef olarak görüyor ve üyeliğimizin büyük faydalar sağlayacağına inanıyoruz ve süreci tam üyelikle sonuçlandırmak istiyoruz" diye konuştu.

Işık, bakanlık olarak doğrudan 4, katılım sağladıkları 10 fasıl olduğunu bildirerek, "AB katılım müzakerelerindeki yükümlülükler nedeniyle 173 konuda mevzuat uyumlulaştırma işlemini tamamladık. AB programları kapsamında kazandığımız deneyimler, hem Türkiye'nin AB entegrasyonuna katkı sağlıyor hem de AB'deki iyi uygulamaların ülkeye aktarılmasına imkan sunuyor" ifadelerini kullandı.

Bakan Işık, 2007-2013 dönemi için aktarılan kaynağın kullandırılması amacıyla yaklaşık 605 milyon avro bütçeli 63 proje geliştirildiğini de kaydetti.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının hem merkez teşkilatı hem de ilgili kurumlarıyla AB müzakere sürecinin büyük yükünü taşıdığını ve önemli fasılları yürüttüğünü belirtti.

Bozkır, protokolle iki bakanlığın tek vücut halinde çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

- "Hiçbir dinin mabedine saldırı kabul edilemez"

Bakan Bozkır, İsrail'in Mescid-i Aksa baskını ile ilgili yaptığı değerlendirme hakkındaki bir soru üzerine, başta semavi dinler olmak üzere tüm dinlerin insanları barışa, huzura, dostluğa ve kardeşliğe sevk etmek amacında olduğunu aktararak, bu dinlerin mabetlerine de saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Mescid-i Aksa'ya düzenlenen harekatın bütün İslam dünyasını rencide ettiğini dile getiren Bozkır, şunları söyledi:

"Buraya gerekli saygının gösterilmemesi ve askerlerin gerçekten postallarıyla bu mabede girmesi hem üzüntü hem de tepki yaratmıştır. Ben de İsrail askerlerine bu mabedi terk etmeleri yolunda bir çağrıda bulunmuştum. Eğer muhalefet partilerinin hoşuna gitmediyse bu çağrı, İsrail askerlerinin mabedi terk etmesi için olabilecek başka önerilerini de dinlemekten büyük bir memnuniyet duyarız. Musevi dininin önemli bir mabedinin saldırıya uğramış olması da tabiatıyla bende üzüntü yaratmıştır. Bütün dinlere ve mabetlere saygı gösterilmesi temeldir."

Bakan Işık da hiçbir dinin mabedine saldırının kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, "Mescid-i Aksa'nın İsrail askerleri tarafından nasıl vahşice işgal edildiğine yönelik tepki gösteriyorsak sinagog saldırısına da aynı şekilde tepki koyuyoruz. Bizim kültürümüz, bütün dinlere saygıyı esas alan bir kültürdür" değerlendirmesinde bulundu.

Mescid-i Aksa'ya yönelik yaklaşımın bölgeyi daha da kötüye götürebileceğine işaret eden Işık, İsrail hükumetinin en kısa sürede bu provokatif tutumundan vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

Bakan Işık ayrıca, AB Bakanı Bozkır'in İsrail saldırısı üzerine yaptığı açıklamaya ilişkin, "Bakanımızın beyanatını ben de okudum. Biz İsrail'den tepki beklerken tepki CHP'den geldi, Esed'le ilgili demeçte Suriye'den tepki beklerken o da CHP'den geliyor, herhalde onların sözcülüklerini üstlenmiş durumdalar. Biz de bu olayları milletin ferasetine havale ediyoruz" dedi. - Ankara