Türkiye'nin İlk Jetlerinden "Rf-84f" Ziyaretçilerini Bekliyor

Türk Hava Kuvvetleri filosunun ilk jetleri arasında yer alan ve Anadolu Üniversitesince (AÜ) aslına uygun hale getirilen "Republic RF-84F Thunderflash", Eskişehir'deki Havacılık Parkı'nda ziyaretçilerini bekliyor.

AÜ'den yapılan açıklamaya göre, AÜ Havacılık Park'ında sergilenen ve 1964 yılında Türk Hava Kuvvetleri filosuna katılan Republic RF-84F Thunderflash, 1980 yılına kadar hizmet verdi.

AÜ Havacılık Parkı'nda 1997 yılından bu yana sergilenen jet, üniversite yönetiminin aldığı kararla aslına uygun hale getirildi.

Havacılık Parkı Müdürü Doç. Dr. Ender Gerede, restorasyon projesinin finansmanının AÜ Rektörlüğü tarafından sağlandığını belirterek, projenin yürütücülüğünü ise AÜ Havacılık Parkı'nın üstlendiğini kaydetti.

Eskişehir Havacılık Kulübü'nün ve geniş gönüllü uzman kadrosunun önemli destekleriyle hayata geçirilen restorasyon projesinin Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıdığını aktaran Doç. Dr. Gerede, şunları bildirdi:

"Anadolu Üniversitesi Havacılık Parkı'nda 1997 yılından bu yana sergilenen ve restore edilen RF-84F uçağı, 1950 ve 1960'lı yıllarda o yılların bir sembolü olan, boyasız ve parlak metal gövdeleri ile semalarımızda uçar. Bu dönem genel olarak havacılıkta da ilginç bir dönemdir. Hem jet teknolojisinin yeni olması hem de bu dönemde uçan uçakların bir mücevher parçası gibi parlayan yapıları ilginç, nostaljik ve heyecan veren bir dönem olmasına yol açar. Bu nedenle de günümüzde yurt dışında bu döneme ait birçok uçak, asıllarına uygun şekilde parlatılarak sergileniyor. Bu şekilde bir restorasyon ülkemizde şimdiye kadar hiç yapılmamış olup bu döneme ait uçakların hepsi boyanmış şekilde görücüye çıkarılıyor. Dolayısıyla bu proje ülkemizde bir ilk olma özelliği taşıyor."

Doç. Dr. Gerede, proje kapsamında, döneminin en güzel ve estetik uçaklarından biri olan RF-84F uçağını seçtiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Uçağın üstündeki boya farklı zımparalama yöntemleriyle sökülerek uçtuğu zamanlardaki orijinal hali olan alüminyum alaşımı ortaya çıkarıldı. Sonrasında ise özel birtakım kimyasallar kullanılarak cilalama işlemi gerçekleştirildi. Uygulanan zımpara ve parlatma işlemlerinin sonucunda da ayna kadar parlak ve yansıtıcı bir yüzey elde edildi. Gökyüzü, tekrar uçarak gökyüzüne kavuşması mümkün olmayan uçağın gövdesi üzerine yansıtıldı ve bir anlamda iki sevdalının tekrar buluşması sağlandı. Son olarak uçağın tüm işaret ve markalamaları tarihsel açıdan doğru ve gerçeğine uygun bir şekilde tekrar uygulandı."