YYÜ, ÜAK Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı

Üniversitelerarası kurul toplantısının 217'si Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin (YYÜ) ev sahipliğinde yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu bilim insanların özlük haklarının iyileştirimesini istedi. Ancak toplantıya Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın espirileri damgasını vurdu. Bakan Avcı, konuşması sırasında uyuyan bilimadamlarını görünce Bende sıkıcı konuşmalar yapıyormuşum. O hocalara imrendim diyince salondan kahkahalar yükseldi.Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde yapılan toplantıya Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, 175 üniversiteden rektörler ve her üniversiteden bir bilim insanı katıldı. Toplantı Eğitim Fakültesi Müzik bölümü korusunun mini koseriyle başladı. Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, üniversitenin deprem sonrası tamamen değiştiğini ve güçlendirildiğini söyledi. YENİ ÜNİVERSİTELERİN AÇILMASINI DESTEKLİYORUZ

Daha sonra kürsüye çıkan Süyeyman Demirel Üniversitesi Rektörü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, akademik personelin özlük haklarının düzeltilmesini istedi. Yeni üniversitelerin açılmasını desteklediklerini belirten Prof. Dr. İbicioğlu, yüksek öğrenimde dünya dinamiklerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi. Prof. İbicioğlu ,Türkiye, kendi içinde ve dışındaki paradigmaları yeniden tanımladı. Dünya dengelerinde değer gören bir ülke haline geldi. Bu anlamda bizler uluslararası öğrenci kabulünün farkındayız. Ancak üniversitelerimizin ülke dışında kampüs açmalarının önünde yasal engeller olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu engellerin kaldırılmasını istiyoruz dedi.

ÜNİVERSİTELEDE HUZUR VE GÜVENİN SAĞLANMASI LAZIM

Üniversitelerde temel bilimlerin desteklenmesini isteyen Başkan İbicioğlu, aksi halde uygulamalı ilimlerde patent konusunda ilerleyen zamanlarda Türkiye'nin patent üretme konusunda darboğaza gireceğini söyledi. Üniversitelerde huzur ve güven ortamının sağanması lazım. Huzurlu olmayan bir üniversiteye kaliteli öğrencinin gelmesinin mümkün olmayacağı gibi huzurlu olmayan bir ülkeye yatırım gelmesi mümkün değildir. Biz son zamanlarda huzurun sağlanması için yapılan gayretleri sonuna kadar destekliyoruz. Bu insanların kaynaşması gerektiğini düşünerek biz üniveritelerarası kurulu Van'da düzenlemeye karar verdik. Bu arada öğretim üyesi yetiştirilmesi meselesi var. Üniversiteler kendi üzerlerine düşeni yapmalarına karşın, öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesi gerekiyor. Yılbaşından önce böyle bir düzenleme yapılması bizim açımızdan çok önemli. Bu öğretim üyelerinin motivasyonunda bu çok önemli şeklinde konuştu.

DEPREMZEDE ÖĞRETMENLERE İLGİSİZ KALMIŞIZ

Daha sonra konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, depremde Van'da başarı hikayesi yazıldığını anlatan Bakan Avcı, Sadece hükümet anlamında söylemiyorum. Van halkı sivil toplum örgütleri herkes büyük bir sinerji içinde yıllarca anlatılacak, filmleri çevirilecek bir hikaye yaşandı. Biz bunu sadece sıradan bir deprem sonrası toparlanma hakereketi gibi konuşuyoruz. Ama böyle değil. Bunun hikayesinin yazılması, filminin çekilmesi lazım. İki günden beri gittiğimiz yerlerde o günleri yaşayan öğretmenlerimizle konuştuğmuzda, biz bakanlık olarak bu fedakar öğretmenlerimize ne kadar ilgisiz kalmışız onu hissettim dedi.

AKADEMİK PERSONELİN ÖZLÜK HAKKI GÜNDEMİMİZDE

Akademik personelin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunun hükümetin gündeminde olduğunu belirten Bakan Avcı, Ne yazık ki üniversitelerimiz ciddi anlamda nitelik kaybı yaşıyor. Öğretim görevlilerinin özlük hakları gerilemiştir. Yıllara yayılan bir analiz yapıldığında gerçekten üniversitelerimiz nitelikli eleman cezbetme konusundaki güçlerini kaybettiği görülüyor. Burada ciddi bir zaaf var. İnşallah imkanlar ölçüsünde en azından bunu durdurmak ve sonra da daha ileriye taşımak konusunda bir hassasiyet var. Bu konudaki gecikmeler büyük oranda yükseköğretimle ilgili çalışmaların ertelenmiş olmasından kaynaklanıyor. Yılladır hepimiz yükseköğretim konusundan şikayetçiyiz. Daha önce yapılan düzenlemeler geldiğimiz noktada yetersiz kaldığını kabul ediyoruz. Ama burada karşımıza çıkan bizim mevzuat düzenleme geleneğimizdeki kötü alışkanlığın olumsuz etkileri karşımıza çıkıyor. Bizim geleneğimizde böyle kötü bir alışkanlık var. Biz yönetmeliklerle düzenlenecek konuları yasa konusu yapıpyoruz. Yasa ile düzenlenecek konuları da anayasa konusu yapıyoruz. Her üniversitenin kendi özel koşullarını oluşturacak düzenleme yapmak ve üniversitelerimizin kendi düzenlemelerini yapmalarını sağlamak için çalışmalarımız var. Darbe koşullarında hazırlanan düzenleme üniversitelerin o günkü şartlarına uyuyordu. Ancak çok farklılaşmış bir üniversite topluluğumuz var. Donanımları, ekonomik güçleriyle her alanda farklılaşan üniversitelerimiz var. Her üniversiteyi aynı elbisiyle dolaşmalarını istemek hepsine haksızlıktır. Üniversitelerimiz de bu konuya ciddi oranda hazırdırlar. İnşallah önümüzdeki dönemde kendi özel koşullarına uygun yapılanmalarını sağayacak koşulları oluşturmuş oluruz dedi.

BAKANDAN ESPİRİ FIRTINASI

Bakan Avcı konuşmasının sonuna doğru salondaki bilim insanlarının uyuduğunu görünce espiriyi patlattı. Bakan Avcı,Salona baktığımda ben de sıkıcı konuşmalar yapabiliyormuşum. Bazı hocalara baktığımda o rahatlığı gördüğümde o hocalara imrendim deyince salondan kahkahalar yükseldi. Daha sonra plaket törenine geçildi. Bakan Avcı bir espiri de burada patlattı. ÜAK Başkanı Prof. Dr. İbicioğlu'na günün anısına pleket veren Bakan Avcı,Ben siyasete girmeden önce aday olduğum döremde Adapazarı Belediye Başkana Burhan Sakallı plaket alıp vermeyi bilmediğimi söyledi. Bana'siz plaket alıp verirken muhattabınla konuşuyorsun. Oysa o sırada fotoğraf çekiliyor' dedi. Bende ne yapmak lazım diye sordum. Oda,'Plaket elde sağ ayak önde fotoğrafçılara dönmek lazım' dedi. Bende şimdi onu yapayım fotoğrafı çektirelim dedi. Bu sırada ÜAK Başkanı Prof. İbicioğlu ile birlikte salondaki herkes gülme krizine girdi.Plaket töreninin ardından ilk sunum yapıldıktan sonra kapalı oturuma geçildi.