Yanmaz: Ülke Kan Gölüne Döndü

Saadet Partisi (SP) Şanlıurfa İl Örgütü Ağustos Ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirerek 1 Kasım'da gerçekleştirilecek olan genel seçim çalışmalarının startını verdi.

Saadet Partisi Şanlıurfa İl Binasında gerçekleştirilen toplantıya parti üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Osman Yıldırım 7 Haziran seçimlerini ve sonrasını değerlendirdi.

Yıldırım, "7 Haziran'da bir seçim yaşandı ve halkın bir iradesi ortaya çıktı. Ama değişik nedenlerden dolayı bu irade askıya alınmış gibi görünüyor. Ülke yöneticileri tarafından 1 Kasım tarihinde yeni bir seçim yapılacak. Erken seçim, tekrar seçim gibi kavram kargaşası yaşanıyor. İnşallah bu seçim ülkemizde hayırlara vesile olur" dedi.

'BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ ADIM ADIM GERÇEKLEŞİYOR'

İl Başkanı Yıldırım'ın ardından konuşan Saadet Partisi Şanlıurfa İl Sorumlusu Mustafa Niyazi Yanmaz ise ülkenin mevcut durumunu değerlendirdi. 7 Haziran'da bir seçim yapıldığını ve bu seçimin sonucunda bir hükümet kurulamadığını söyleyen Yanmaz, "İşin kötüsü 7 Haziran öncesi ve özellikle sonrasında tablo çok kötü. Tam bir kaos ortamı var ve ülke kan gölüne döndü. Siz sağlıksız reçetelere sarılırsanız şifa bulmanız mümkün olmaz. Maalesef Büyük Ortadoğu Projesi adım adım gerçekleştiriliyor. Bu Tunus, Irak, Libya, Suriye ve Mısır'dan başladı. Üzülerek görüyoruz ki, bu Türkiye'ye de sıçradı. Peygamberler, huzur ve barış şehri olan Urfa'da maalesef bu tür vakalara sahne olmakta. Bu olaylar bizi üzmektedir. Şimdi tabi siyasetin çehresi de değişti. İktidar medyasıyla ülkede adeta baskı kurmakta. Biz Saadet Partisi ve Milli Görüş temsilcisi olarak var gücümüz ile doğruları söylemeye devam ediyoruz. Bizim ana önderimiz ahlak ve maneviyattır" ifadelerini kullandı.

'ÜLKEDE AHLAK VE MANEVİYAT ÇÖKÜŞÜ VAR'

Ülkede ahlak ve maneviyatın çökmüş durumda olduğunu söyleyen Yanmaz şunları kaydetti: "Bugün gazetelerde okuduğumuz kadarı ile Avrupa Birliği bölgesi ülkeleri içerisinde en fazla cezaevinde mahkum sayısı olan ülke Türkiye. Almanya'nın 80 milyon nüfusu var, 65 bin mahkumu var. Türkiye'nin ise 76 milyon nüfusu var ama 170 bin cezaevinde mahkum var. Bu tablo Türkiye'nin nasıl bir ahlak ve maneviyat çöküntüsü içerisine girdiğini gösteriyor. Görünen o ki, biz 1 Kasım seçimlerinde yine doğruları ve hakkı söylemeye devam edeceğiz. Biz üzerimize düşeni yaptığımıza inanıyoruz. Herkes bir gün Milli Görüşçü olacak. Bunun çaresi yok ve bu kaçınılmaz. Beşeri sistemlerde mümkün değil huzur ve şifa bulunmaz. Görünen o ki, ülke 13 yılın sonunda çok kötü bir sonuca gidiyor. Bunu durduracak tek reçete Saadet Partisi ve vizyonumuz olan Milli Görüştür."
(Kaynak: Gazeteipekyol)