Yeditepe Üniversitesi Uzmanları YGS'ye Girecek Öğrencileri Uyarıyor - Son Dakika
Güncel

Yeditepe Üniversitesi Uzmanları YGS'ye Girecek Öğrencileri Uyarıyor

Prof. Dr. Gürhan Can öğrencilerin sınav kaygısını nasıl yenebileceklerini, Binnur Okan ise sınav günü ve sınav sırasında nasıl beslenmeleri gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundu.

19.03.2014 17:51
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

YGS'ye sayılı günler kaldı. 2 milyon aday üniversiteye ilk adım için ter dökecek. Yeditepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürhan Can öğrencilerin sınav kaygısını nasıl yenebileceklerini, Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Binnur Okan ise sınav günü ve sınav sırasında nasıl beslenmeleri gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundu.

Öğrencilerin sınav performanslarını etkileyen en önemli etmenlerden birisinin sınav kaygısı olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Öğretim üyesi Prof. Dr. Gürhan Can, sınavda beklenmedik pek çok değişkenin sınava giren adayların bilgi gücünü olduğu gibi ortaya koyabilmesine engel olduğunu söyledi. Bu durumun ise özellikle üniversiteye giriş sınavı gibi çoğu öğrencinin hayati derecede önemli gördüğü sınavlarda onlar için adaletsiz bir sonuç ortaya çıkarttığını vurguladı.

Prof. Dr. Can, sınava hazırlanırken öğrencilerin az da olsa kaygı yaşamalarının onların motivasyon düzeylerini olumlu yönde etkilediğini belirterek, "Yüksek düzeydeki sınav kaygısı öğrencilerin bildiklerini olduğu gibi sınavda ortaya koyabilmelerine engel olur. Sınavlardan önce başlayan, sınav yaklaştıkça giderek güçlenen ve sınav esnasında daha da yoğunlaşan kaygı güdüleri, sınav esnasında bireyi sınavda başarılı olmaya yönelik tepkiler göstermekten alıkoyar. Sınavlarda kaygılanan bireyler yaşadıkları kaygının yoğunluğuna bağlı olarak, sınav esnasında yetersizlik, çaresizlik, endişe, telaşlanma, paniğe kapılma gibi negatif duyguların yanı sıra; aşırı ölçüde terleme, kalp çarpıntısı, cezalandırılma beklentileri, statü ve benlik saygısında azalmalar ve benzeri bir takım zihinsel ve fiziksel reaksiyonlar gösterirler. Böyle bir durumda bireyin zihninde oluşan marazi düşüncelerle benliğine yönelik yetersizlik duyguları, onu dikkatini sınav soruları üzerinde toplayabilmekten alıkoyar. Bir başka deyişle birey bir türlü sınava konsantre olamamakta, zaman ilerledikçe kalan tüm soruları yanıtlayamayacağı endişesiyle çaresizlik duyguları içinde paniğe kapılabilir. Böyle bir durum içindeki aday, sınav esnasında beliren bu türden olumsuz tepkilerden biran önce kurtulabilmek için, bilinçsiz bir biçimde de olsa, bir an önce sınavı terk etmeye meylederken, cevabını bildiği birçok sorunun doğru yanıtını hatırlayamamakta ya da bu sorulara da yanlış cevaplar verebilir" dedi.

Sınav kaygısı ile başa çıkmak mümkün mü?

Sınav kaygısı doğuştan kazanılmış değildir. Sonradan öğrenilmiştir. Sizin gerçekçi olmayan, akıl dışı düşünceleriniz ve inançlarınızın bir sonucudur. Sınav kaygısı ile başa çıkabilmek için kendi kendimize uygulayabileceğimiz bazı yöntemler şunlar olabilir:

· Sınavlar yaklaşırken ve sınav esnasında sınav kaygısından mustarip olan öğrencilerin kaygı ile başa çıkabilmelerine yardımcı olabilecek, bu konuda uzmanlaşmış psikolog, psikiyatrist ve klinisyenlere başvurmaları, bu tür kaynaklardan profesyonel yardım almak çok daha etkilidir.

· Sınava kısa bir süre kalmış olsa da yaklaşan YGS için şimdiden kaygılanmaya başlayan öğrencilere bu tür olumsuz duygulanımlarını kendi çabalarıyla asgariye indirebilecek bazı öneriler vermek yararlı olabilir. Yalnız Sınav kaygısı ile başa çıkabilmeniz için öncelikle sınava yeterince hazırlanmış olmanız gerekir. Aksi durumda zaten sınavdan başarı beklemek yersizdir.

YGS için yeterince hazırlandığınızı unutmadan sınav öncesinde ve sınav esnasında aşağıdakileri yapmaya çalışın:

Ø Sınav yaklaşırken de normal yaşantınızı sürdürün. Özellikle sınava yakın günlerde sabahlara kadar çalışıp, uykusuz kalmayın. Yeterince dinç kalmaya çalışın, kendinizi yormadan günlük düzenli yürüyüşler yapın. Sınava bir iki gün kala çalışmayı bırakın.

Ø Sınavın olası olumsuz sonucu üzerinde odaklaşmaktan vazgeçin. Sınavım kötü geçerse ailemin yüzüne nasıl bakarım, arkadaşlarım arasında nasıl bir duruma düşerim ve bunun gibi olumsuz düşüncelerden zihninizi temizleyin.

Ø Sınavdaki performansınızın sizin kişilik değerinizle hiçbir ilişkisi olmadığını düşünün. Kendinizi "ancak sınavda başarılı olursam değerliyim" gibi mantık dışı bir düşünceden uzak tutun. Çevrenizde sizi bu şekilde değerlendirenler olsa bile, kendinizi onların bu davranışlarının doğru olmadığına inandırın.

Ø Sınavın önemini çok fazla abartmayın. Sınavda başarılı olmanın ya da olamamanın her şey demek olmadığını, bunun bir ölüm kalım meselesi olmadığını düşünün. Sınavdan beklediğiniz sonucu alamayacağınız olasılığı aklınıza gelse bile bu durumu facialaştırmayın, bunun dünyanın sonu olmadığını düşünün. Böyle bir durumla karşılaşırsanız yapmanız gerekenlerle ilgili zihninize yapıcı düşünceler yerleştirin. Aksi halde sınav kaygınızı daha da artıracağınızı unutmayın.

Ø Yeterince çalıştığınızı bir an için aklınızdan çıkarmayın, "çalıştım, sınava yeterince hazırlandım, başaracağım" deyin. Kendinize güvenin. Geçmişte sınavlara yeterince hazırlandığınızda nasıl başarılı olduğunuzu hatırlayın. Bunu hem sınav öncesinde hem de sınav anında aklınıza olumsuz düşünceler geldiğinde tekrarlayın.

Ø Geçmişteki başarısızlıklarınızla zihninizi meşgul edip durmayın. Sınav öncesinde ve sınav anında böyle bir düşünceye kapıldığınızda bu düşüncenizi derhal durdurun. Onun yerine tam tersi bir düşünce yerleştirin. Örneğin geçmişte yeterince hazırlandığınız bir sınavdan nasıl bir yüksek not almış olduğunuzu hatırlayın. "Yeterince çalıştım, başaracağım" deyin.

Ø Kendinizi başkaları ile kıyaslamayın. Herkesin ancak kendi kapasitesine uygun bir başarı elde edebileceğini unutmayın. Kendi kapasitenizle uyumlu bir başarı beklentisi geliştirin. Tesadüfen de olsa kapasitenizin çok üstünde bir sonuç elde edebilmenizin mümkün olamayacağını kabullenin ve bunu normal karşılayın.

Kaygınızı çocuğunuza bulaştırabilirsiniz

Çocukları sınavlara hazırlanırken ana –babalar da çocukları gibi kaygıya kapılabilmekte ve bitmek tükenmez beklenti ve talepleriyle çocuklarının kaygı düzeylerini yükseltebilmektedirler. Unutmayalım ki; sınav kaygısı da bir bulaşıcı hastalık gibidir ve çocuklarıyla ilgili kaygılarını gizleyemeyen ana- babalar bunu çocuklarına da bulaştırabilirler.

Bu konuda ana-baların yapmaları ya da yapmamaları gereken kimi davranışlar şunlar olabilir:

v Çocuğunuzu asla sınav performansı ya da akademik başarı düzeyi ile değerlendirmeyin. Başarılı olabilmesi için ona destek olun ve her halükarda onu sevdiğinizi ve ona değer verdiğinizi, her koşulda onun yanında ve kendisine destek olacağınızı ona hissettirin. Bu onların kendilerine olan güvenlerini kolaylaştıracaktır.

v Bu güne değin çocuğunuza karşı ilk maddenin aksine davranışlar sergilemiş olabilirsiniz. Eğer öyle ise çocuğunuzla bu konuda konuşmaya başlayın. Daha önceki davranışlarınızın yanlış olduğundan da söz ederek ilk maddede olduğu gibi düşündüğünüzü ona iletin.

v Çocuklarınızı kapasiteleri üzerinde bir başarı göstermeye zorlamayın.

v Çocuklarınızı başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın. Bu olsa olsa onlarda kendilerinin yetersiz olduğuna dair duygular yaratır ki böyle bir durum çocuğun kaygı düzeyini yükseltebilir.

v Çocuğunuzun seçeceği yükseköğretim programı bir bakıma meslek seçimini de belirlediğinden, ona bu konuda yardımcı olun, fakat bu seçimin onun ilgi, yetenek ve istekleriyle uyumlu olmasına dikkat edin. Sizin idealinizdeki mesleğe değil, kendisine uygun olan mesleğe yönelmesine yardımcı olun.

v Çocuğunuza "kazanamazsan şöyle yaparım, böyle yaparım "gibi tehditler savurarak onu baskı altına almayın. Böyle yapmak yerine "yapabileceğini yapmaya çalış, elinden geleni yaptın zaten, olmazsa daha iyi hazırlanarak yeniden denersin" gibi sözler söyleyin.

v Sınavdan önce çocuğunuzun sınavın yapılacağı binayı ve sınav salonunu görmesine yardımcı olun. Sınava götürülecek olan belge ve diğer malzemelerin eksiksiz olarak hazır olup olmadığını çocuğunuzla birlikte kontrol edin.

v Sınav sabahı çocuğunuza ılık bir duş almasını önerin. Kahvaltıda glikoz içeren gıdalara da yer verin.

v Çocuğunuzun sınavda rahat edebileceği kıyafetler seçmesine yardımcı olun.

v Sınav günü özellikle büyük kentlerde oluşabilecek yoğun trafiği de dikkate alarak, sınava vaktinde yetişebilmek için tedbirli olun.

v Çocuğunuzla birlikte sınav giriş belgesini dikkatle okuyarak çocuklarınızın bu belgedeki uyarıları mutlaka dikkate almalarını sağlayın.

SINAV ÖNCESİ NASIL BEKSLENMELİYİZ!

Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Binnur Okan, her öğünde mutlaka dört temel besin grubu olan süt, et, tahıl ve sebze-meyve tüketmenin önemli olduğunu vurgulayan Okan, "Ayrıca, günlük alınan miktarlar yeterli ve dengeli olsa dahi öğünlük dağılımlar dengesiz olursa, kişi gün içinde yorgunluk, halsizlik, huzursuzluk, asabiyet, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı gibi sorunlarla karşılaşabilir. Sınav döneminde kişilerin hafızaları, konsantrasyonları ve bu öğelere bağlı başarıları beslenmeleriyle ilişkilidir. Sınav öncesi sağlıklı bir uyku ve sınav günü sağlıklı bir sindirim sistemi için bir gün öncesi tüketilen besinlere dikkat edilmelidir" dedi.

Nelere dikkat etmeliyiz?

- Besin zehirlenmelerine karşı ev dışında ve içeriği bilinmeyen, güvenilirliğinden emin olunmayan besinler, evde pişmiş ancak birkaç gün beklemiş veya oda sıcaklığında beklemiş ürünler, paketi açıldıktan sonra 1-2 gün içinde tüketilmemiş süt, yoğurt, konserve et, tavuk, balık gibi besinler tüketmeyin

- Akşam yemeğinde ve akşam yemeği sonrası fazlaca besin tüketimi, yemek ile uyku saatinin yakın olması da kalitesiz bir uykuya ve dolayısıyla sınav başarısının düşmesine sebep olur. Bu nedenle doyurucu ve ağır gıdaları tüketmekten uzak durun.

- Sınav günü sabah kahvaltısında kan şekerini uzun süre dengede tutabilmek için posalı, düşük glisemik indeksli ve proteinden zengin besinler tüketilmesinde fayda var. Tam taneli tahıllar, kepek, yulaf, çavdar ve tam buğday ekmeğinin lif içeriği yüksek, glisemik indeksi düşüktür ve vitamin içeriği fazladır. Süt, yoğurt, peynir gibi kalsiyum içerikli hayvansal kaynaklı protein alımı da kan şeker kontrolünde fazlaca yardımcıdır. İlave olarak bol lifli bir meyvenin kabuğu ile tüketilmesi veya bir porsiyon kuru meyve (3-4 adet kuru kayısı, 1-2 adet kuru incir veya bir yemek kaşığı kuru üzüm) tüketilmesi de zihinsel fonksiyonlar için gereken enerjiyi sağlamaya destek olacaktır.

- Hafızanın düzgün çalışması için B12 vitamini esastır ve bu vitaminin kaynakları et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir gibi hayvansal kaynaklı besinler olduğundan, yeterli hayvansal kaynaklı besin tüketimi olmayan veya vejetaryen bireylerin düzenli B12 vitamin desteği alması gerekir.

- Kahvaltıda değil ancak sınav esnasında tüketilen şeker, son saat veya son yarım saatte sürecin uzamasına bağlı olarak düşmeye başlayan kan şekerini yükselmeye yardımcı olacaktır. Çikolata yerine şeker tüketildiğinde şeker daha hızlı kana karışabildiğinden kan şekeri daha hızlı yükselecek, etkisini daha hızlı gösterecektir. O yüzden sınavda şeker tüketimi porsiyon kontrolü yapılarak tercih edilebilir. Şeker tüketimi sonrası hızla yükselen kan şekeri aynı hızda tekrar düşecektir. Bu nedenle kahvaltıda tüketimi önerilmemekte, sınavdan sonra ise dengeli bir öğün önerilmektedir.

- Sıvı alımı tüm zihinsel fonksiyonlarda en önemli faktördür. Son 24 saatte 2-3 litre sıvı (en az 1,5 litresi su olacak şekilde) mutlaka alınmalı.

- Tüm bunlarla beraber unutulmamalıdır ki sınav günü gibi kritik günler kişilerin daha önce denemediği ve tüketmediği besinleri denemek için uygun değildir. Mümkün olduğunca günlük rutinde tüketilen besinler içinden seçim yapılmamalı.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Yeditepe Üniversitesi Uzmanları YGS'ye Girecek Öğrencileri Uyarıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement