Yemekten Sonra Kaldırıldığı Hastanede Hayatını Kaybeden Çeçen Saduev İçin 'Zehirlendi' İddiası - Son Dakika
Güncel

Yemekten Sonra Kaldırıldığı Hastanede Hayatını Kaybeden Çeçen Saduev İçin 'Zehirlendi' İddiası

Başakşehir'deki evinde 8 gün önce ailesiyle birlikte yemek yedikten sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede dün yaşamını yitiren Kaim Saduev(46), yakınlarının gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

03.03.2015 16:32
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başakşehir'deki evinde 8 gün önce ailesiyle birlikte yemek yedikten sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede dün yaşamını yitiren Kaim Saduev(46), yakınlarının gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Oğlu Cebir Saduev (19), babasının zehirlenmiş olabileceğini iddia etti.

Çeçenistan'da Rusya'ya karşı savaşan Kaim Saduev, daha sonra ailesiyle birlikte Türkiye'ye geldi. Hayatına İstanbul'da devam eden Kaim Saduev, Başakşehir'deki evinde 28 Şubat'ta rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Yakınlarının iddiasına göre, akşam yemeğinde  Çeçenistan'dan akrabalarının gönderdiği 'Honk' bitkisini (Yabani Sarımsak) eşi Zeynep (41) ve oğlu Halid (8) ile birlikte yedi. Saduev ve ailesi yedikleri yemekten sonra rahatsızlanarak yakındaki bir hastaneye kaldırıldı. Eşi ve çocuğu hastanedeki müdahalenin ardından yaşama döndürülürken,  Kaim Saduev ise  hastanede 8 gün süren yaşam mücadelesini dün kaybetti. Kaim Saduev için bugün Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Saduev'in babası Aliv Saduev, eşi Zeynep, oğlu Cebir Saduev'in yanı sıra İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım,  akrabaları ve yakınları katıldı. Tören öncesi Saduev'in babasının da aralarında bulunduğu ailesi tabut sarılarak uzun süre gözyaşı döktü.

ZEHİRLENDİ İDDİASI

Cenaze töreni öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Saduev'in oğlu Cebir Saduev, şunları söyledi:

"Yemekten sonra oldu. Memleketten bize bir yemek geldi. Biz akşam 7 sıralarında yedik. Babam gece 12 sıralarında rahatsızlanmaya başladı. Kendinden geçiyordu. Sonuçta sabah 5 gibi hastaneye getirdik. Bize 'beyin kanaması olabilir' dediler. Öyle bir şey yok. Sonra 'zehirlenme' dediler. Hastaneden çıkamadı, babam. Kardeşim ve annem de rahatsız olmuştu onlar kendilerine geldiler. Babam vefat etti. Annem ve kardeşimin durumları iyi. Yolda gelirken gümrükte içine zehir koyulmasından şüpheleniyorum. Dört amcam Çeçenistan'da şehit olmuştu benim. Babamın savaşa karıştığı oldu. Babamla 4 aileden kalanlara bakabilmek için gelmiştik buraya. Orada kalsaydı onu da belki daha önceden kaybetmiş olabilirdik. Adli Tıp'tan otopsi raporu bekliyoruz. Daha belli değil."

"ŞİFA İÇİN YEDİĞİMİZ BİTKİYE ZEHİR KATMIŞLAR"

Tercüman aracılığıyla konuşan baba Aliv Saduev de, " Beşinci oğlumdu kaybettim. Savaşta da çocuklarımı kaybettim. Allah'ın takdiri bu. Üzgünüz" dedi. Yemeğe zehir katıldığını iddia eden Aliv Saduev, "Memleketten gelen bir yiyecek. Şifa için getirdiğimiz bir yiyeceğe zehir katmış göndermişler işte onu yemiş" dedi.

"DAHA ÖNCE ŞEHİT OLAN KARDEŞLERİNİN ÇOCUKLARINA BAKIYORDU"

İHH başkanı Bülent Yıldırım ise, şöyle konuştu:

"Bunlar mücadele başladığında herkes bu mücadele destek verdi. Fakat bu mücadele yolu çok zorlukludur. Bu yolda yalnız bırakıldılar, çaresiz bırakıldılar ama vazgeçmediler. Bu kardeşimin 4 kardeşi daha şehit. Şamil Basayev'in yanında 4 tanesi daha şehitti. Şimdi de 5'incisi, inşallah şehittir.  Şu an aramızda olan Sebahattin ağabeyimiz var. Daha önce ona da mektup gönderdiler. Bu mektubun içinde zehirli toz vardı ve o tozdan dolayı kulaklarını kaybetti. Bu kardeşimize de oradan gelen bir yiyecek vardı. Bu yiyecek Çeçen halkının çok sevdiği bir yiyecek, dağlarda yetişir, dağlarda bunun zehirli olması mümkün değil, bizdeki kekik gibidir. Demek ki bunun içerisine zehir koydular. Bugüne kadar birçok Çeçen lidere yaptıkları gibi zehirleyerek şehit ettiler. Polonyum 210 ve Şarbon adlı zehirler bu şekilde insanlara veriliyor" dedi.

"ÇEÇEN CİNAYETLERİ ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Çeçenlerin Türkiye'yi kendi yurtları olarak gördüklerini ifade eden Yıldırım, "Bu Çeçenler Türkiye'ye sığındı. Bunlar Türkiye'yi kendi yurtları olarak gördüler. Hangi akıl, hangi idare, hangi kötü güç, bu Çeçenlerin bu suikastlara uğramasına izin veriyor. Bu katiller ortaya çıkarılmıyor. Bütün Çeçen cinayetleri örtbas edilmeye çalışılıyor. Bu devletin görevi bu cinayetleri ortaya çıkarmaktır. Çeçen kardeşlerimize sesleniyorum. Hiçbirinizin hayatı garanti altında değil, yiyeceklerinize dikkat edin. Gezerken dikkat edin. Şimdi başka bir suikast listesi daha var onu da söyleyeyim. Bunu devlet biliyor. Bu suikast listesinde isimler de var. Ben burada ihbar ediyorum. Bu suikast listesini koyanlar mutlaka yakalanmalı? Bu cinayetleri işleyenler mutlaka yakalanmalı" dedi.

İHH Başkanı Yıldırım'ın konuşmasında bahsettiği Sebahattin Durgun ise, kurdukları Kafkas Çeçen Dayanışma ve Kültür Derneği'ne 2010 senesinde bir zarf geldiğini belirterek, "Biz Fatih'de dernek kurmuştuk. Çeçenistan'da savaş çıktığında yardımcı olmak için. Ben de Çeçenlere yardımcı oluyordum. Ben de Çeçenim Türkiye'de doğdum burada yaşıyorum. Bize birgün bir mektup geldi. İçinde bayağı bir toz vardı fark ettim. Açmadan önce maske falan takdım yüzüme ellerime eldiven takdım. O toz benim açık olan yerlerimi yaktı. Ben hemen onu imha ettim yaktım. Korktum yani içeri yayılır diye. Zamanla  yüzüm biraz yara oldu. Fakat kulaklarıma isabet etmiş. Bakın cihaz kullanıyorum. Kulağımı kaybettim" diye konuştu.

Sebahattin Durgun basın mensuplarının sorularına, "Derneğin ismine kimin gönderdiği belli değil, içinde yardım için Türk parası vardı. Parayı saymadım hepsini yaktım. Polise de başvurmadım" şeklinde cevapladı.

Kaim Saduev öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi. - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Yemekten Sonra Kaldırıldığı Hastanede Hayatını Kaybeden Çeçen Saduev İçin 'Zehirlendi' İddiası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement