Yeni Türkiye'de Gençliğin Ekonomiye Bakışı Konferansı"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - AK Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Albayrak'ın konuşması- Dinleyici detayları - AK Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Albayrak: - "(Ankara'daki terör saldırısı) Saldırıyla hedeflenen, korku psikolojisi temelinde ülkenin birliği ve beraberliğidir. Telin ediyor, lanetliyorum"- "Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim, Türkiye'nin ekonomik temelleri çok sağlam. Türkiye, birçok açıdan ekonomik büyümesini tamamen reel büyüme ile yoluna koydu"- "1 Kasım seçimleri, bir anlamda Türkiye'nin beka sorunuyla alakalı en kritik eşiklerden birisidir" AK Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Dr. Berat Albayrak, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Saldırıyla hedeflenen, korku psikolojisi temelinde ülkenin birliği ve beraberliğidir. Telin ediyor, lanetliyorum" dedi.Albayrak, Vuslat Platformu Uluslararası Vuslat Derneği'nin düzenlediği, "Yeni Türkiye'de Gençliğin Ekonomiye Bakışı Küresel ve Evrensel mi?" konulu konferansa katıldı. Üsküdar'daki bir restoranda gerçekleştirilen konferans öncesinde, Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için dua edildi.Dr. Berat Albayrak, konferanstaki konuşmasına, terörü lanetleyerek başladı.Ankara'daki terör saldırısının, Türkiye'nin birlik ve beraberliğine kastettiğini belirten Albayrak, değişim, dönüşüm ve "Yeni Türkiye" idealine dönük saldırı süreçlerinin 2006'daki Danıştay saldırısıyla başladığını söyledi.Danıştay saldırısından sonraki yıllarda yaşanan "367 kaosu", cumhuriyet mitingleri, peşinden gelen parti kapatma davası, " Ergenekon, Gezi ve 17-25 Aralık darbe girişimleri"yle yaklaşık 9 yıldır neredeyse her sene yeni bir darbe versiyonunun ortaya konulduğunu aktaran Albayrak, şöyle konuştu: "Alparslan Arslan denilen adam yakalanmasaydı güya ülkeye şeriat gelecekti falan. Ankara'daki olayın temelinde, arkasında kimlerin olduğu, emniyetimiz, istihbaratımız ve kolluk güçlerimiz tarafından en kısa zamanda inşallah açığa çıkartılacaktır. Saldırıyla hedeflenen, korku psikolojisi noktasında ülkenin birliği ve beraberliğidir. Telin ediyor, lanetliyorum. Buradaki esas nokta şu, ekonomik ve siyasi anlamada çok önemli bir döneme girdik. Bugün küresel ve bölgesel iki büyük kırılmanın tam merkezindeyiz."- "Bir ekonomik kayıştan söz ediyoruz" Albayrak, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Kanada'nın içinde yer aldığı en gelişmiş 7 ülkenin, yani dünyadaki küresel refahtan ve milli gelirdeki paydan en büyük bölümü alan G7'nin karşısına, gelecekte gelişmekte olan 7 ülkenin çıkabileceği tespitinin yapıldığını dile getirdi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika, Endonezya ve Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler olduğunu ifade eden Albayrak, şöyle devam etti: "Bu 7 ülkeyle ilgili son 10 yıldır dünyadaki birçok yatırım bankası, finansal kurum, uluslararası kurumun çoğunun, kahir ekseriyetinin, müşterek bir şekilde dillendirdiği bir hakikat var. Son 10 yıldır deniliyor ki, önümüzdeki 10-20 yıl içinde yani 2020-2030 gibi bu gelişmekte olan 7 ülkenin GSMH'si, G7 ülkelerinin aldığı payın iki üç katına çıkacak. Bu ülkelerin, ülke bazındaki büyüme rasyoları, nüfus potansiyellerinin gelişmesi, eğitim düzeylerinin gelişmesi ve küresel pastadan farklı sektörlerden aldıkları payları, aslında resimle ilgili çok önemli bir şey ifade ediyor."Albayrak, Türkiye'de 2013'te Gezi olaylarının yaşandığı dönemde Brezilya'da da bir şeyler olduğunu ve taşıma ücretleri 3 realden, 3,25 reale çıktığı için bir milyondan fazla insanın sokağa dökülüp meclis binasını, kamu binalarını yakıp yıktığını anımsatarak, "Şimdi Türkiye'de olanlar belli. Rusya'da yaşananları takip ediyorsunuz. Çin, Hindistan özelinde belli. Hiç komplo üretmeye gerek yok. Ekonomik refah payının dağıtımı özelinde ülkelerin bugün yaşadığı problemlerin temelinde bu noktaları ciddi anlamda dikkate almak gerekiyor. Bölgemizde sağlam temellerin her geçen gün sarsılması noktasında adımların atıldığı bir süreçten geçiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.- "Dramatik süreçlerden geçiyoruz" Albayrak, Türkiye'nin saldırılar konusunda hedef seçilmesinin farklı sebepleri olduğunu söyledi.Ülkenin, 12 yılda çok önemli mesafeler katetmesine rağmen farklı saldırılara maruz kaldığını ve performansını ciddi şekilde değersizleştirmeye çalışılan bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirten Albayrak, şöyle devam etti: "Bütün bu gerçeklik ışığında gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim, Türkiye'nin ekonomik temelleri çok sağlam. Türkiye, birçok açıdan ekonomik büyümesi tamamen reel büyüme ile yoluna koydu. 2000 yılında Türkiye'nin ihracatı 26 milyar dolar. 2014 yılı sonu ise 150 milyar doları aşmış. 14 senede neredeyse yüzde 600. Ekonomik büyümesini tamamıyla reel ekonomiyle yoluna koydu. 14 senede yüzde 600 büyüme. Bugün, 14 bin 800 kalem ürün ihraç eden bir Türkiye'den bahsediyoruz."Albayrak, Türkiye'nin, dünyadaki ülkelerin neredeyse tamamına ürün ihraç ettiğini, pazar payını büyütüp çeşitlendirirken, yüzde 60'larda olan AB üyesi ülkelerden ihracat payını yüzde 35-40'lara çektiğini vurguladı.Ülkenin sadece pazar payını arttırmakla kalmadığını aktaran Albayrak, "Sadece payınızı artırmıyor, bir yere bağımlılık ve çeşitlendirilebilirlik konusunda çeşitli stratejik adımlar atıyorsunuz. 2008 sonrası dünya tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşandığı bir dönemde atıyorsunuz. Artık küresel bir ekonomik ve siyasi kayıştan bahsediyoruz ve çok dramatik süreçlerden geçiyoruz" ifadelerini kullandı.Albayrak, içeriden de dışarıdan da Türkiye'nin bugün yaşadıkları ile küresel noktadaki ekonomiyle ilgili gelişmelerin doğru okunması gerektiğine dikkati çekti.Bugün ekonomik olarak yaşanan hiçbir sorununun, siyasetten ari olmadığını düşünenlerden olduğunu ifade eden Albayrak, pastadan pay kapma mücadelesi ve kavganın devam edeceğini söyledi.- "Türkiye'nin beka sorunu" Albayrak, Türkiye'nin bugün seçim ikliminde bulunduğunu, 1 Kasım'da gerçekleşecek seçimlerin bir anlamda Türkiye'nin beka sorunuyla alakalı en kritik eşiklerden birisi olduğunu söyledi. 1 Kasım özelinde, önümüzdeki 10 yılın Türkiye ve bölgedeki ülkeler için çok zor geçeceğini düşünenlerden biri olduğunu aktaran Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılacak olan seçimler bir partinin değil, bir ülkenin istikbalinin seçimi. Türkiye, hayati bir süreçten geçiyor. Bu hayati seçim sadece Türkiye'nin değil, Suriye'nin, Irak'ın, İsrail'in, İran'ın Suudi Arabistan'ın ve Mısır'ın geleceğine de etki edebilir. Türkiye'nin, her zamankinden çok daha fazla yeni bir ekonomik model, yeni bir dış politika, yeni bir siyasi söylem ve hepsinin temeline de merkezine oturtulduğu bir medeniyet tasavvurunu inşa etmesinin gerekli olduğu bir süreçteyiz. Başka ülkelerin 200 yılda oluşturduğu medeniyet tasavvurunu bu iktidardan 10 senede beklemek zulümdür. Bunun temellerinin atılmasıyla ilgili 2006 yılından beri hangi zorluklar içinde olduğumuzdan hareketle medeniyet tasavvuru için sadece bir kesime değil toplumun tüm paydaşlarına, sivil toplum kuruluşlarından, vakıflardan, derneklerden, toplumun ihyası için her kademede insan yetiştirecek olan tüm kurumlara iş düşüyor. 10 senede var olma mücadelesi için verdiğimiz kavga hala bitmedi."Albayrak, Türkiye'nin, son 10 yılda çok büyük merhalelerden geçtiğini, büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Mazlumun, milletin, ümmetin duasıyla çok büyük mesafeler katetti. Ama bugün bu süreçte, 'Yeni Türkiye'nin geleceği söz konusu. Ekonomik refah ve bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Ekonomik olarak ne kadar iyi bir noktaya giderseniz o kadar birilerinin ayağına basarsınız" diye konuştu.- "Batı dünyası muhtaç bir iktidar istiyor"Vuslat Platformu Uluslararası Vuslat Derneği Başkanı Hamza Cebeci de Ankara'daki terör saldırısına değinerek, "Bugün söylenecek çok şey var ama bu millet, olup bitenleri iyi tahlil ediyor. Çok şey söylemeye hacet bırakmadan isabetli şekilde yapacağını da ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. Türk milletine bazen fetret dönemi yaşatılmak istendiğini belirten Cebeci, "Bu millet sağlam bir tarihe ve köke sahip olduğu için o büyük imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet doğdu. Bu fetret dönemlerini zaman zaman yaşadık. Bugün bütün dünyanın hedefinde Türkiye var. Niye, neden? Artık IMF'den para almayan bir iktidar var. Batı dünyası muhtaç bir iktidar istiyor. Dünyaya meydan okuyan bir idare istemiyorlar, İslam dünyasına liderlik yapacak. Onun için Türkiye'de bu karışıklıkları meydana getiriyorlar. İslam alemini ayağa kaldıracak bir lider ancak Türkiye'den çıkar" değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından AK Parti'ye katılan bazı platform üyelerine rozet takıldı.Dernek Başkanı Cebeci de konferansa katılımı dolayısıyla Albayrak'a plaket takdim ederek teşekkür etti.