Yerel Seçimlerin Ekonomiye Etkisi - Son Dakika
Ekonomi

Yerel Seçimlerin Ekonomiye Etkisi

Yerel Seçimlerin Ekonomiye Etkisi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yerel seçimlerin ekonomiye etkisine ilişkin, “Yerel seçimlerin ardından 28 Mart-11 Nisan 2014 tarihleri arasında seçim sonuçlarının faiz, döviz ve borsa kapsamındaki faydalarının toplamının 11 Nisan 2014 itibarıyla 39,33 milyar TL olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığının TL değeri nedeniyle olumlu etkilendiği 12,7 Milyar TL de eklendi-ğinde toplam faydanın 52,07 Milyar TL olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

15.04.2014 14:06
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yerel seçimlerin ekonomiye etkisine ilişkin, "Yerel seçimlerin ardından 28 Mart-11 Nisan 2014 tarihleri arasında seçim sonuçlarının faiz, döviz ve borsa kapsamındaki faydalarının toplamının 11 Nisan 2014 itibarıyla 39,33 milyar TL olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığının TL değeri nedeniyle olumlu etkilendiği 12,7 Milyar TL de eklendi-ğinde toplam faydanın 52,07 Milyar TL olduğu anlaşılmaktadır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kurtulmuş tarafından MKYK üyeleri için seçimlerin ekonomiye etki-si bağlamında karşılaştırmalı bir rapor hazırladı. Raporda, "Bu çalışmada, Türkiye ekonomisini hedef alan ve 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan operasyonların maliyeti ile 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçim-ler sonrası durum karşılaştırılmaktadır; faiz, risk primi, döviz kuru, borsa İstanbul" denildi.

Kurtulmuş raporda, "Gösterge nitelikli tahvilin ağırlıklı ortalama bileşik faiz oranı söz konusu olaylar ortaya çıkmadan önce (16 Aralık 2013 tarihi itibariyle) yüzde 8,90 seviyesindeyken, operasyonlara bağlı olarak borçlanma araçları piyasalarındaki dalgalanmalar artmış ve önce 17 Aralık 2013 tarihinde yüzde 9,05 seviyesine ve daha sonra 18 Aralık 2013 tarihinde yüzde 9,27 seviyesine ulaşmıştır. 18 Aralık gecesi Amerika Birleşik Devlet-leri (ABD) Merkez Bankası (FED) aylık olarak piyasalardan gerçekleştirdiği varlık alım miktarını 10 milyar ABD Doları düşüreceğini açıklamış ve bu tarihten itibaren gösterge niteliğindeki tahvilin faiz oranı kademeli olarak artmaya devam etmiş ve 23 Aralık 2013 tarihi itibarıyla yüzde 9,72; 27 Aralık 2013 tarihinde yüzde 10,08, 6 Ocak 2014 tarihi itibarıyla yüzde 10,26 seviyesine ulaşmış, 14 Ocak 2014 tarihinde yüzde 9,95 seviyesine geri-lemiş ve 20 Ocak 2014 tarihi itibarıyla yüzde 10,16 seviyesine yükselmiştir. Diğer taraftan, 28.01.2014 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz oranlarında artışa gitmiş ve sonuç itibarıyla i) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 6,75'ten yüzde 11,5'e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3,5'ten, yüzde 8'e; ii) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 4,5'ten yüzde 10'a yükseltilmiştir. Ayrıca, gecelik vadede uygulanan TCMB borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 10,25 düzeyinden yüzde 15 düzeyine yükseltilmiştir. TCMB faiz artırımlarının hemen ardından 29.01.2014 tarihinde ABD Merkez Bankası aylık olarak piyasalardan gerçekleş-tirdiği varlık alım miktarını piyasa beklentilerine paralel olarak 10 milyar ABD Doları daha düşürmüştür" ifadelerini kullandı.

27 Ocak itibarıyla yüzde 10,70'lerde seyreden faiz oranının 30 Ocak itibarıyla yüzde 11,10 seviyesine çıktığının ve 12 Mart 2014 tarihinde incelenen tarihler arasındaki en yüksek günlük ağırlıklı ortalama değeri olan yüzde 11,64 seviyesini gördüğünü bildiren Kurtulmuş, "30 Mart 2014 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerden önce-ki son işgünü olan 28 Mart 2014 tarihinde yüzde 11 seviyelerinde olan söz konusu oran seçim sonuçlarının ardından 11 Nisan 2014 tarihi itibarıyla 9,97 seviyelerine gerilemiştir . Ülkemizde bulunan devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stoğunun cari değeri 13 Aralık 2013 verilerine göre 424,73 milyar TL'dir. Faiz oranlarında yaşa-nan söz konusu gelişmelere paralel olarak; bu tutar veri olarak alındığında ve tüm DİBS'lerin bir yıl vadeli olduğu varsayımı altında, faiz oranlarında 16 Aralık 2013 - 11 Nisan 2014 tarihleri arasında kademeli olarak yaşanan yaklaşık 1,07 puanlık yükselişin anılan dönemde DİBS'lerin değerinde kaba bir hesapla fiktif olarak 4,14 milyar TL civarında bir azalmaya sebep olduğu tahmin edilmektedir. Yerel seçimlerin söz konusu rakamlar üzerindeki etkisi incelendiğinde ise yerel seçimlerden önceki son iş günü 421,43 milyar TL olan söz konusu değer; 28 Mart - 11 Nisan 2014 tarihleri arasında faiz oranlarında yaşanan yüzde 1,03 puanlık düşüşe paralel olarak 3,95 milyar TL artarak yaklaşık olarak 425,38 milyar TL'ye yükselmiştir " dedi.

17 Aralık 2013 tarihinde yaşanan gelişmeler ile birlikte ülkemizin risk priminin de yükseldiğini belirten Kutulmuş, şunları kaydetti:

"Ülkelerin risk primini ölçmek amacıyla kullanılan temel göstergelerden birisi olan CDS (Credit Default Swaps) değeri 16 Aralık 2013 tarihinde 188 puan iken, 28 Mart 2014 tarihinde 231,65 puan'dan kapanmıştır. Bu du-rum ülkemizin risk priminin 16 Aralık 2013 - 28 Mart 2014 döneminde yüzde 23,22 artması anlamına gelmek-tedir. Yerel seçimlerin ardından 11 Nisan 2014 tarihi itibarıyla söz konusu değer 208,51 puana kadar gerilemiş ve 28 Mart-11 Nisan 2014 tarihleri arasında ülkemiz risk primi yüzde 9,99 azalmıştır. Yapılan değerlendirme-ler, yerel seçimlerin ardından Türkiye'ye ilişkin söz konusu CDS değerlerinin 17 Aralık operasyonlarından önceki seviyelere geri geldiğini göstermektedir. Yüksek risk primi, kamu ve özel sektörün daha yüksek maliyetlerle borçlanmasına, ülkemizin daha az yabancı sermaye çekmesine, siyasi riskimizin çok arttığına işaret etmektedir. Riski priminin yükselmesi, uzun vadeli borçlanma imkanlarını da daraltmaktadır. Ayrıca, bankalarımızın daha fazla faiz ödeyerek yurtdışından sendikasyon kredileri elde etmelerine neden olmakta, bunun sonucunda vatandaşlarımızın konut, ihtiyaç ve diğer kredilerini de olumsuz yönde etkilemektedir."

Kurtulmuş, TCMB ABD doları efektif satış kuru verilerinin incelendiğinde ise "9 Aralık tarihinde 2,046 seviyelerinde olan kurun, 16 Aralık itibarıyla 2,047, 17 Aralık itibarıyla 2,040; 18 Aralık itibarıyla 2,044; 19 Aralık itibarıyla 2,049; 20 Aralık itibarıyla 2,068; 15 Ocak 2014 itibarıyla 2,1982; 21 Ocak 2014 tarihi itibarıyla 2,2459; 28 Mart 2014 tarihi itibarıyla 2,1984; 14 Nisan 2014 tarihi itibarıyla da 2,1247 seviyelerinden işlem gördüğü gö-rülmektedir. Seçimlerden hemen önce 28 Mart 2014 tarihinde 2,1984 olan döviz kurunda 11 Nisan 2014 tarihi itibarıyla yüzde 3,35 oranında düşüş oluşmuş bulunmaktadır. Ülkemizin kısa vadeli dış borç stoğu açısından bakıldığında; Ocak 2014 verileri kapsamında kısa vadeli dış borç stoğumuzun 125,9 milyar ABD doları olduğu görülmektedir. Söz konusu stoğun TCMB ABD Doları efektif satış kuruna göre 16 Aralık 2013 tarihinde 257,7 milyar TL olan "TL değerinin", döviz kurlarında söz konusu olaylar döneminde yaşanan dalgalanmaların sonu-cunda; 28 Mart 2014 tarihi itibarıyla 19 milyar TL artarak 276,76 milyar TL'ye yükseldiği görülmektedir. Yerel seçimlerin ardından 11 Nisan 2014 tarihi itibarıyla kısa vadeli dış borç stoğunun TL değeri 28 Mart 2014 tarihine göre 9,27 milyar TL azalarak 267,49 milyar TL'ye gerilemiştir" değerlendirmelerinde bulundu.

Kurtulmuş, Borsa İstanbul nezdinde işlem görmekte olan pay senetleri açısından bakıldığında, "Kasım ayının sonu itibarıyla 562,5 milyar TL olan toplam piyasa değerinin söz konusu olayların ardından 20 Aralık 2013 tarihi itibarıyla 519 milyar TL'ye; 28 Şubat 2014 tarihi itibarıyla 470,9 milyar TL'ye gerilediği (Kasım sonuna göre 91,6 milyar TL düşüş); yerel seçimlerden önceki son iş günü olan 28 Mart 2014 tarihi itibarıyla da 501,87 milyar TL olarak gerçekleştiği görülmektedir. 28 Mart 2014 tarihinde 68.896 olan Borsa İstanbul BIST ULUSAL TUM endeksinin değeri, 11 Nisan 2014 tarihinde 72.481'e kadar çıkmıştır. Bu kapsamda, yerel seçimlerden itibaren Borsa İstanbul nezdinde işlem gören şirketlerin piyasa değerinde yaşanan artışın söz konusu endekse göre 11 Nisan 2014 tarihi itibarıyla yaklaşık 26,11 milyar TL olarak hesaplanmıştır. Borsa İstanbul nezdinde işlem gören hisse senetlerinin değerlerinin de 17 Aralık Operasyonu öncesi seviyelere yaklaştığı görülmektedir" ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, raporda 16 Aralık 2013 - 28 Mart 2014 tarihleri arasında yaşanan dalgalı sürecin ardından, 30 Mart 2014 tarihi itibarıyla gerçekleşen yerel seçimlerin sonuçlanmasını ve 28 Mart - 11 Nisan 2014 tarihleri arasında yaşananları şöyle değerlendirdi:

"Faiz oranlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle DİBS stoğunun cari değerinin 3,95 milyar TL arttığı, kısa vadeli dış borç stoğunun TL değerinin 9,27 milyar TL azaldığı, Borsa İstanbul açısından ise hisse senetlerinin piyasa değerinin 26,11 milyar TL arttığı görülmektedir. Bu etkilerin dışında yaşanan gelişmelerin kur etkisi aracılığı ile reel kesimin yabancı para pozisyon açığı (172,8 milyar dolar açık bulunmakta olup, kur oynaması nedeniyle 12,74 milyar TL azalış) veya doğalgaz ve petrol ürünlerinin fiyatlarını artırması gibi etkilerle birlikte enflasyon-da da bir artış yaratması kaçınılmaz olacaktır. Sonuç olarak, yerel seçimlerin ardından 28 Mart - 11 Nisan 2014 tarihleri arasında seçim sonuçlarının faiz, döviz ve borsa kapsamındaki faydalarının toplamının 11 Nisan 2014 itibarıyla 39,33 milyar TL olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığının TL değeri nedeniyle olumlu etkilendiği 12,7 Milyar TL de eklendiğinde toplam faydanın 52,07 Milyar TL olduğu anlaşılmaktadır. Diğer önemli bir sonuç ise yerel seçimlerde alınan oy oranı ile önümüzdeki dönemdeki seçimlerde dahil ekonomide öngörülebilirlik son derece artmış ve bu da yurt içi ve yurt dışı ekonomik aktörlerin alacağı kararlarda ülkemiz lehine değerlendirmelere sebep olacaktır. Siyasi istikrar-ekonomik istikrar etkileşimi dikkate alındığında bu husus şu anda ortaya çıkan olumlu rakamlardan çok daha önemli bir kazanımdır." - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Ekonomi Yerel Seçimlerin Ekonomiye Etkisi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement