Yerin Altında Kalan Hayat İçin 7 Yıldır Hak Arıyorlar - Son Dakika
Güncel

Yerin Altında Kalan Hayat İçin 7 Yıldır Hak Arıyorlar

Yerin Altında Kalan Hayat İçin 7 Yıldır Hak Arıyorlar

Uyar Madencilik'in Soma'daki ocağında denetimsiz dinamit patlatılması sonucu sakat kalan İdris Sarıkaya ile Ali Kandemir, 7 yıldır hukluk mücadelesi veriyor.

03.11.2014 17:13  Güncelleme: 10:49
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Karaman'ın Ermenek İlçesi'ndeki faicayla gündeme gelen Uyar Madencilik'in Manisa Soma'daki ocağında 7 yıl önce, denetimsiz dinamit patlatılması nedeniyle sonucu meydana gelen kazada, işçilerden kol ve bacaklarının bir bölümünü kaybeden İdris Sarıkaya ile kör olan Ali Kandemir, 7 yıldır Uyar Ailesi'nin peşini bırakmadı. İdris Sarıkaya 125 bin lira tazminat kazandı ancak, şirketin sürekli el değiştirmesi nedeniyle hiçbir mal varlığı bulunamadı. Kandemir'in açtığı dava ise halen devam ediyor. Yıllardan bu yana kömür çıkarmak için çalışan iki madencinin şimdi kömür alacak paraları dahi olmadığından çevreden topladıkları odun ve tahta parçalarıyla ısınmaya çalışıyor.

Soma'da 31 Temmuz 2007 tarihinde, Azyak Kömür Madencilik firmasına ait kömür ocağında, yerin 350 metre altında dinamit patlatılması sırasında 5 işçi yaralandı. Bu işçilerden durumu ciddi olan madencilerden İdris Sarıkaya'nın iki ayağı sakat kaldı. Arkadaşı Ali Kandemir ise, iki gözünden yaralandıktan sonra görme yeteneğini tamamen yitirdi. Kaza nedeniyle bundan sonraki yaşamlarını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan 16 yıllık madenci Kandemir ve 1 yıllık madenci Sarıkaya, firmaya karşı 2008 yılında, dava açıp, hukuk mücadelesi başlattı.

"DİNAMİT PATLATILIRKEN HABER VERİLMEDİ"

Açtığı davayı 2011 yılında kazanan Kandemir, şunları anlattı:

"Yerin 350 metre altında hayatlarımızı karartan dinamit patlatılırken bizlere haber bile verilmedi. Olay günü Ali ile birlikteydik. Önceden dinamit patlatılacağı haber verilmediği için normal iş düzeninde çalışıyorduk. Aniden bir gürültü koptu. Sonradan öğrendiğimize göre bize dinamit patlatılacağını haber vermeye gelen 3 kişi daha yaralanmış. Benim ve Ali'nin durumu ağırdı. Diğer arkadaşlarımızı Soma Devlet Hastanesi'nde tedavi olurken bizi Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkettiler. Vücudumun çeşitli yerlerinden yaralanmıştım. Tedavim aylarca sürdü. Yürüyemez durum geldim. Tedavim süresince, Uyar Madencilik'te hiç bir kimse ne geçmiş olsun dedi, ne de, ziyaretime geldi. Hiç bir yardım alamadım. 2010 yılında sürekli iş görememezlikten 557 lira ile emekli oldum. Açtığım maddi manevi tazminat davasını 2011 yılında kazandım. O günden bu yana tarafıma hiç bir ödeme yapılmadı. Mahkeme kararına rağmen paramı alamadım. Herkes söz veriyor ortada bir şey yok."

"AYLIĞIMIN YARISI KREDİ BORCUNA GİDİYOR"

Tazminatını alamadığı gibi yaptığı sağlık harcamaları nedeniyle şu an 850 lira olan emekli maaşının 456 lirasının kredi borçlarına kesildiğini belirten Sarıkaya, vücudunun parçalandığını söyledi. Sarıkaya, şöyle devam etti:

"Bana 'Ölür' gözüyle baktılar. Ama hayattayım. Tedavim süresince hastanelere taşındım. Yol masrafları, arkadaşlarımdan, yakınlarımdan aldığım borçlar ve bazı sağlık giderlerini ödemek için kredi çektim. Şimdi bu krediyi ödüyorum. Hastaneye giderken belediyenin tahsis ettiği ambulansın mazot masrafını bile cebimden ödedim. Kaymakamlık bana bir tekerlekli sandalyeyi çok gördü. Şimdi iki çocuğum ve eşimle birlikte emekli aylığı ile geçinmeye çalışıyorum. Yeter artık mağduriyetimiz giderilsin. Bu şirket hakettiğim tazminatı bile ödemiyor. Başvurmadığım yer kalmadı. İktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri ile görüştüm. Başbakanlık İleteşim Merkezi'ne (BİMER) başvurdum. BİMER'den başvurumun alındığına dair evrak geldi ancak cevap halen yok. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Salihli mitingindeyken kendisine ulaştırılmak üzere koruma müdürüne başımdan geçenleri anlatan mektup verdim. Hiç bir cevap gelmedi."

"BU ÖLÜMLER BİTSİN ARTIK"

Önlem alınmadığı takdirde madenlerde ölümlerin önlenemeyeceğini savunan Sarıkaya, Maden ocağında çalışırken 'çavuş' olduıunu ifade ederek şöyle konuştu:

"Dinamit patlatıp yaralanmadan önce, dinamitçiyi şikayet ettim. Çünkü usulüne uygun patlatma yapılmıyordu. ve sonrasında bu olay başımıza geldi. Maden ocakları Allah'a emanet. Bu ölümlerin durması için bir an önce tedbir alınması gerek. Eskiden PKK terörü nedeniyle gelen şehitlerin olmaması için dua ederdik. Şimdi madencilerin ölmemesi, televizyonlardan böyle bir haber duymamak için dua ediyoruz."

"ÖLMEDİNİZ DE BAŞIMIZA BELA OLDUNUZ"

Hukuk mücadelesi halen devam eden Ali Kandemir ise, raporları geç geldiği için açtığı davanın devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Adli Tıp Kurumu'ndan aldığım raporlarda yüzde 100 görememezlik raporum var. Buna rağmen davam sürüyor. Bizi, bu durumlara düşüren şirket yetkilileri bizi arayıp sormadıkları gibi bir de 'Ölmediniz başımıza bela oldunuz. Ölseydiniz ailenize 20-30 bin lira verip kurtulurduk' dediler. Göz protezlerim 2 yılda bir değişiyor. Önceleri 2 bin liraya bu operasyon gerçekleşiyordu. Şimdi fiyat 7 bin lira oldu. Bize birileri el uzatsın mağduriyetimiz bitsin."

"MADENDE TER DÖKTÜK, ŞİMDİ YAKACAK KÖMÜRÜMÜZ YOK"

Arkadaşı İdris'in 16 yıl, kendisinin ise 1 yıl madenlerde ter döktüğünü belirten Kandemir, "Şimdi sobamızda yakacak kömür parası bulamıyoruz. Kömürün tonuna 400 lira istiyorlar. Zaten bizim elimize geçen para bu kadar. Çevreden odun, tahta parçası toplayıp, yakarak soğuktan korunmaya çalışıyoruz. Kaza geçirdiğimiz yıl şirket bize kömür verdi. Onun parasını da maaşlarımızdan kesti" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Yerin Altında Kalan Hayat İçin 7 Yıldır Hak Arıyorlar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement