Yılmaz Koç'un Çerkes Ethem- Ben Hain Miyim? Kitabı Çıktı

Tarih Araştırmacısı Yılmaz Koç'un "Çerkes Ethem - Ben Hain Miyim?" adlı kitabı okuyucuyla buluştu. Yılmaz Koç kitabında, Milli Mücadelenin ilk yıllarını Çerkes Ethem üzerinden ele alıyor.

Kitabında, kurtuluş için canını dişine takmış bir avuç insanın doğu cephesinde, güney cephesinde, batı cephesinde canlarını ortaya koyup, kelle koltukta savaştığına dikkat çeken Koç, milli mücadelenin ilk yıllarını kitabında ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.

Kitap, girişinde yer alan "Gecenin karanlığından sekiz atlıya geldi-Dört bini aşkın yiğide öncülük etti-Yakılıp yıkılan Anadolu'da-Milletin umudu Çerkes Ethem'di. Bildiği doğruda inat ederdi-Yiğitliği dostu düşman eyledi-İşledi çarklar, kuruldu kumpas-Artık milletin gözünde o hain Ethem'di" dizeleriyle okuyucuyu karşılarken, dizelerde Çerkes Ethem'in milli mücadeledeki hikayesi de kısaca özetleniyor.

-"ÇERKES ETHEM HAİN MİYDİ, DEĞİL MİYDİ?"-

Milli mücadele döneminde Çerkes Ethem'in anlatıldığı romanın okunduktan sonra, onun kahraman mı yoksa hain mi olduğuna ilişkin kararın verileceğini vurgulayan Koç, kitabın ön sözünde şu ifadelere de yer veriyor:

"Milli mücadelenin ilk yılları! Kurtuluş için canını dişine takmış bir avuç insan doğu cephesinde, güney cephesinde, batı cephesinde canlarını ortaya koymuşlar, kelle koltukta savaşıyorlardı. Doğu denince akla Kazım Karabekir Paşa gelirdi. Güneyde ise Şahin Bey vardı. Hani bir ilçeye da adını vermiş olan Şahin Bey. Batı Cephesi mi? Demirci Efe, Çerkes Ethem. Kazım Karabekir, doğu ordusunun Paşa'sıydı. Mustafa Kemal Paşa Erzurum'a geldiğinde karşısına dikilmiş, askerlerim ve ben emir ve komutanıza hazırız Paşam demişti. Şahin Bey ise vatanı uğruna şehit olmuştu.

Demirci Efe ile Çerkes Ethem mi? Demirci Efe ile Çerkes Ethem düzenli orduya kurban edilmişlerdi. Demirci'nin ismi unutulmuş, türkülerde bile Demirci'ye katılarak onun emri altına girmiş olan Yörük Ali Efe öne çıkmıştı. Çerkes Ethem'e gelince onun akıbeti en elem vereniydi. Sekiz atlı ile başladığı mücadelede, dört bin kişilik bir orduya kumanda edebilecek güce erişmişti. Batı cephesinde Yunanlılara karşı verdiği mücadele yanında Anadolu'da çıkan isyanları bastırmada maharetleri görülmüştü. Bir süre el üstünde tutuldu. Sonrası mı? Çarklar işlemeye başlamış, kumpas kurulmuştu. Köşeye sıkışan kedinin bile ne yapacağı belli olmazken, onun üstüne üstüne gidilmiş, hata yapması için elden gelen her şey yapılmıştı. Üstüne gelinen kişinin de hata yapması kaçınılmazdı. Hatalar yaptı.En sonunda aylarca düşman olarak savaştığı Yunanlılara sığındı. Hain miydi, değil miydi? Bu muamma olarak kaldı. Bizim yaptığımız, olayların gidişatından yola çıkarak onun ne gibi zorluklarla son kararı verdiğini açığa çıkarmaktı. Ayrıca Ankara'da, Büyük Millet Meclisinde neler olmuştu. Milli mücadelenin merkezi Meclis bu durumlara nasıl tepkiler vermişti. Ben Hain Değilim-Çerkes Ethem kitabında hem Milli Mücadelenin ilk yıllarını, hem de Çerkes Ethem'in mücadelesini bulacaksınız."