Yönetim Sistemi Değişikliğinin Türk Ekonomisine Etkileri" Konferansı - Son Dakika
Güncel

Yönetim Sistemi Değişikliğinin Türk Ekonomisine Etkileri" Konferansı

Yönetim Sistemi Değişikliğinin Türk Ekonomisine Etkileri" Konferansı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anayasa değişikliği referandumunun, rejim değişikliğiyle ilgili bir mesele olmadığını belirterek, "Eğer rejim değişikliğinden bahsediyor olursak, o rejimin yani o devletin yönetildiği sistemde egemenliğin nasıl kullanıldığı ve kime ait olduğuyla...

18.02.2017 15:21
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anayasa değişikliği referandumunun, rejim değişikliğiyle ilgili bir mesele olmadığını belirterek, "Eğer rejim değişikliğinden bahsediyor olursak, o rejimin yani o devletin yönetildiği sistemde egemenliğin nasıl kullanıldığı ve kime ait olduğuyla ilgili tartışmanın gündeme gelmesi gerekir. Egemenlik bir şahsa ait olabilir, bir aileye ait olabilir, zümreye ait olabilir. Bu rejim değişikliği teklifidir. Ama egemenlik kayıtsız şartsız milletinse ve bunun üzerinde en ufak bir tereddüt söz konusu değilse, burada rejim değişikliğinden bahsetmek konuyu anlamamak ya da yanlış anlatmak demektir." dedi.

Kurtulmuş, İktisadi Araştırmalar Vakfınca düzenlenen "Yönetim Sistemi Değişikliğinin Türk Ekonomisine Etkileri" konferansında, Türkiye'nin önemli bir halk oylamasına gittiğini dile getirerek, "Türkiye, inşallah 16 Nisan'da tarihi bir dönüm noktasını daha geride bırakacak, güçlü, büyük Türkiye istikametinde attığı adımları kuvvetlendirerek, koşar adım ilerlemeyi sürdürecektir." ifadesini kullandı.

Anayasa değişiklikleri gibi konuların herhangi bir siyasi parti istediği için gündeme gelmediğini belirten Kurtulmuş, "Hangi siyasi parti olursa olsun, siyasal gücü ne kadar kuvvetli olursa olsun, parlamentodaki gücü ne kadar etkili olursa olsun, isterse ülkenin bütün televizyon kanalları, bütün medya araçları elinde olsun, üniversiteler vesaire etkileyebildikleri çok sayıda araştırma merkezleri olsun, anayasa değişikliği gibi önemli bir konuyu hiçbir şekilde sadece bir tek siyasi parti ya da siyasi görüş gündeme getiremez. Anayasa değişiklikleri, değişiklik paketleri, toplumsal taleplerin tezahürü olarak ortaya çıkar." değerlendirmesinde bulundu.

Numan Kurtulmuş, şu anda gündeme gelenin sadece bir yönetim sistemi değişiklik teklifi ve teknik bir düzenleme olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Maalesef bazılarının gündeme getirdiği gibi rejim değişikliğiyle ilgili bir mesele değildir. Eğer rejim değişikliğinden bahsediyor olursak, o rejimin yani o devletin yönetildiği sistemde egemenliğin nasıl kullanıldığı ve kime ait olduğuyla ilgili tartışmanın gündeme gelmesi gerekir. Egemenlik bir şahsa ait olabilir, bir aileye ait olabilir, zümreye ait olabilir. Bu rejim değişikliği teklifidir. Ama egemenlik kayıtsız şartsız milletinse ve bunun üzerinde en ufak bir tereddüt söz konusu değilse, burada rejim değişikliğinden bahsetmek konuyu anlamamak ya da yanlış anlatmak demektir. Olan sadece teknik düzeyde yönetim sistemi değişikliğini gerçekleştirmektir. Türkiye'nin rejimi bellidir; Türkiye, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olan bir cumhuriyettir ve bu cumhuriyetle ilgili en ufak bir değişiklik teklifi ya da en ufak bir, eski tabiriyle ihsas, bu 18 maddelik değişiklik paketinde söz konusu dahi değildir."

Mevcut sistemin önünü tıkayan önemli sorunları, "çatışmacı ve vesayetçi olması", "yönetimde çift başlılık", "siyasi istikrarsızlık" ve "ekonomik istikrarsızlık" şeklinde sıralayan Kurtulmuş, "Bu dört temel problemin ortadan kaldırılması için anayasa değişiklik paketini Parlamento'dan geçirdik ve inşallah milletin iradesine sunuyoruz. Millet ne karar verirse, başımız gözümüz üstüne. Üstüne bir kelime söylemeyiz, herkesten de aynı olgunluğu bekleriz. Nihayetinde söz de karar da millettir. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' demek, tam da bu demektir." şeklinde konuştu.

"Spekülasyonlardan dolayı ortaya çıkan dalgalanmalar, hepimizin gördüğü gerçekler"

Türkiye'nin son dönemde önemli gelişmelerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Kurtulmuş, bölge ülkelerde ve küresel ölçekte siyasi ve ekonomik olarak büyük altüst oluşların yaşandığı bir dönemden geçildiğini söyledi.

Kurtulmuş, Fed'in 2013'te başladığı parasal sıkılaştırma adımlarının ilanı süreciyle dünya ekonomisinin başka bir yapıya geçtiğine, Avrupa'daki finansal krizin etkileriyle dünya ekonomisinin finansal açıdan ciddi etkilendiğine değinerek, şunları anlattı:

"Gezi olayları ve 17/25 Aralık darbe girişimi başta olmak üzere Türkiye'de son dönemde ciddi siyasal ve toplumsal dalgalanmalar ortaya çıktı. Art arda ekonomiyi de test eden stres testlerinden başarıyla geçen Türkiye ekonomisi, maalesef 15 Temmuz'da hedef alındı. 15 Temmuz sadece Türkiye topraklarının, Anadolu ve Rumeli topraklarının tarih boyunca görmüş olduğu en büyük siyasal ihanet hareketi değildir, bunun ötesinde bu hareket bütün milletimizin gördüğü gibi Türkiye'yi önce iç çatışmaya, arkasından yabancı işgaline sürüklemek için atılmış adımdır. Bu darbe teşebbüsüyle birlikte başarısız olduktan sonra da aynı şeye devam ediyorlar. Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz algıların oluşturulması için küresel ölçekte bir seferberlik başlatılmış, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün artçı şokları Türkiye ekonomisi üzerine bu algı operasyonlarıyla sürdürülmektedir. Bunlardan bir tanesi kredi derecelendirme kuruluşlarının sebepsiz yere not indirmesi meselesi. Algı operasyonunun bir parçası olarak ekonomide döviz üzerindeki dalgalanmalar, ekonominin realitelerinden değil, birtakım spekülasyonlardan dolayı ortaya çıkan dalgalanmalar, hepimizin gördüğü gerçeklerdir. Gelişmekte olan ülkelerde küresel finans koşulları dolayısıyla kötüleşme ve daralma trendleri devam ediyor."

"Etkin yönetim ve güçlü ekonomi, yapısal reformların yapılabilmesine hız verecektir"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'de yeni bir faza geçildiğini ifade ederek, "Yeni faz, birkaç senedir konuştuğumuz bir şeydir. Önümüzdeki dönemde 15 Temmuzdan sonraki süreçler, inşallah 16 Nisan'daki referandumda 'Evet' çıkmasıyla ivme kazanacak. Türkiye, yeni bir büyüme hikayesiyle kaliteli kurumlarını daha güçlü şekilde inşa edecek ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu etkin ekonomi yönetiminin altyapısını oluşturacak. Kaliteli kurumsal altyapıyla siyasi ve ekonomik istikrar sağlanacak, uzun vadeli yatırım kararları alınabilecek ve uygulanacak." diye konuştu.

Yeni sistemde etkin yönetim, güçlü ekonomi için belirsizliklerin azaltılacağını, sürdürülebilir bir büyümenin temin edileceğini, kamunun etkin karar alabilmesinin imkanının açılacağını anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Etkin yönetim ve güçlü ekonomi, yapısal reformların da yapılabilmesine hız verecektir. 17/25 Aralık'tan sonraki dönemde hükümetin iradesine rağmen maalesef yapısal reformlar konusunda biraz hız kaybettik. 15 Temmuz bu hızın yavaşlamasına vesile oldu. Siyasal istikrarsızlıkla ortaya çıkan durumlar, Türkiye'yi ciddi şekilde dışa muhtaç hale getirmiştir. Sadece 12 Eylül darbesinin birtakım ülkelerin gizli servislerince planlanması değil, Türkiye'nin yeri geldiği zaman IMF'den program almak mecburiyetinde bırakıldığı dönemleri de ortaya çıkarmıştır. Siyasi istikrar, üretimde verimlilik, beşeri ve fiziki sermaye birikimi üzerindeki olumsuzlukları da ortadan kaldıracak bir durum."

Kurtulmuş, darbe teşebbüsleri ve darbelerin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğinin altını çizerek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli yararı, mevcut sistemin zaaflarından kurtularak, Türkiye ekonomisinin rahat hareket etmesi, etkin ve sonuç alıcı kararlar almasını sağlamasıdır. Sadece G20 çerçevesinde tartıştığımız sistemik reformların gerçekleştirilmesiyle bile milli gelirimizin orta vadede yüzde 7,5 artacağı hesaplanmaktadır." dedi.

Konferansın ardından 7. Prof. Dr. Orhan Dikmen Araştırma Yarışması ve 12. Ünal Aysal Tez Değerlendirme Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri verildi.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Yönetim Sistemi Değişikliğinin Türk Ekonomisine Etkileri' Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Beylikdüzü'nde Yağmurda Kaza: Sürücü Hayatını Kaybetti
    02:34 Beylikdüzü'nde Yağmurda Kaza: Sürücü Hayatını Kaybetti

    Beylikdüzü'nde yağmur sebebiyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybeden bir otomobil sürücüsü, aydınlatma direğine çarptı. Kazada sürücü hayatını kaybetti. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza sebebiyle bölgede yoğun trafik oluştu.

  • Akyazı'da annesinden para isteyen şahıs kendini ve annesini yaktı
    02:15 Akyazı'da annesinden para isteyen şahıs kendini ve annesini yaktı

    Sakarya'nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı alan bir şahıs, benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe verdi. Olay sonucunda şahıs tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Şahsın adliyeye sevk edilirken gazeteciye yönelik tepkisi de dikkat çekti.

  • İzmir'de motosiklet ile otomobil çarpıştı: Sürücü ağır yaralandı
    02:03 İzmir'de motosiklet ile otomobil çarpıştı: Sürücü ağır yaralandı

    İzmir'in Konak ilçesinde, otomobil ile çarpışan motosikletin sürücüsü ağır yaralandı. Olayda motosiklet sürücüsü E.Ö. hayati tehlike altında olduğu için Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Otomobil sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.


Advertisement