Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türk hükümetinin şimdiye kadar hiç bir alanda popülist politikalara prim vermediğini belirterek "Bundan sonra da ekonomide olduğu gibi AB katılım sürecinde de popülist politikalara asla prim vermeyiz. Kısa vadeli ve dar siyasi hesapları değil, ülke menfaatlerini esas alacağız" dedi.
Devlet Bakanı Babacan, AB sürecinde yapılan çalışmaları değerlendirmek üzere Hazine Müşteşarlığında bir basın toplantısı düzenledi. AB sürecine ilişkin olarak Türkiye'de geniş bir mutabakatın bulunduğunu, hükümetin de bu konuda çok yoğun ve kararlı çalışmaların yaptığını söyledi. 3 Ekim'den sonra farklı bir yaklaşımın söz konusu olmadığını ifade eden Babacan, 17 başlıkta taramanın sona erdiğini, 13 Ekim'e kadar tüm 35 başlığa ilişkin tamamlanacağını söyledi.
Tarama çalışmalarına paralel olarak Bilim ve Araştırma ile Eğitim ve Kültür fasıllarında fiili müzakere aşamasına geçildiğini belirten Babacan, "AB tarafının ortak müzakere pozisyonları netleştiğinde bu fasılların önümüzdeki dönemde Hükümetlerarası Konferanslarda açılması ve geçici olarak kapatılması gündeme gelecektir" dedi. Babacan şöyle devam etti:
"Çok aktörlü olan bu süreçte daha çok siyasi nedenlerle bazı sıkıntılar yaşansa da, hukukun üstlünlüğüne dayalı bir yapı olan AB ile ilişkilerimizin eninde sonunda rasyonel sonuçlara ulaşacağı tecrübeyle sabittir."
EKONOMİK KRİTERLER GÜNDEMİ İŞGAL EDECEK
Basın toplantısı sırasında AB sürecinde sivil toplum kuruluşlarının bilgilendirildiğini, görüşlerinin alındığını vurgulayan Babacan, bazı alanlarda da Etki Değerlendirme çalışmalarını da başlatığını söyledi. Siyasi kriterler konusunda 9'uncu Reform Paketinin TBMM'ye sevkedildiğini, yazdan önce çıkarılacağını ifade eden Babacan, "Bundan böyle sadece siyasi kriterler değil, ekonomik kriterler ve müktesebata uyum kriterleri de gündemimizi işgal edecektir." dedi.
AB SÜRECİ GÜVENİ PEKİŞTİRDİ
Devlet Bakanı Babacan, katılım sürecinin ekonomi üzerindeki yansımalarına değinirken de bu sürecin iş dünyası için öngörülebilirlik getirdiğini ve Türkiye'ye duyulan güveni pekiştirdiğini belirterek "AB'ye üyelik perspektifimiz, siyasi ve ekonomik istikrarın güvencisini oluşturmaktadır" ifadesini kullandı.
Doğrudan yabancı sermayenin çarpıcı bir biçimde arttığını, net yabancı sermaye girişlerinin 2005 yılında 9.7 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini belirten Babacan, "Yaşanan bazı konjonktürel ve geçici gelişmelere hakettiğinden öte değer atfederek oluşturmuş olduğumuz güveni ve ülkemizin temel gelişme eğilimlerini gözden kaçırmamalıyız" şeklinde konuştu.
AB heyecanının durakladığı savlarına tepki gösteren Babacan, basın toplantısında ayrıca hükümetin "popülist" politikalarından uzak kalacağı mesajını da verdi. Babacan şunları söyledi:
"Hükümetimiz, bugüne kadar hiç bir alanda popülist politikalara prim vermemiştir. Bundan sonra da ekonomide olduğu gibi AB katılım sürecinde de popülist politikalara asla prim vermeyiz. Kısa vadeli ve dar siyasi hesapları değil, ülke menfaatlerini esas alacağız."
Ali Babacan, bir soruyu yanıtlarken de Eğitim ve Kültür faslı ile ilgili fiili müzakerelerin başlayabilmesi için gerekli olan AB'nin ortak pozisyonun henüz oluşturulmadığını belirtti. Taraması tamamlanan ilk başlık olan Bilim ve Araştırma konusundaki fiili müzakerelerin gelecek hafta açılması beklentisini de dile getiren Babacan, 1 Temmuz'da başlayacak olan Finlandiya Dönem Başkanlığı sırasında birkaç başlık ile ilgili müzakerelerin açılması umudunu da ortaya koydu.
Türkiye'nin liman ve havaalanlarını Rumlara açması talebinine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Babacan, Kıbrıs konusunda çözüm isteyen tarafın Türk tarafı olduğunu belirterek Ek Protokol ile ilgili Türkiye'nin farklı bir yorumunun olduğunu kaydetti. Babacan, Türkiye'nin önerdiği "Eylem Planı"nı anımsatarak "Biz tüm taraflardan iyi niyet bekliyoruz" diye konuştu. Babacan, bu konuda tek adresin Türkiye olmadığını, başka muhatapların da olduğunu vurguladı.
Hazine Müsteşarlığı'ndaki basın toplantısı İzleme ve Yönlendirme Komitesi Üyelerinden AB Genel Sekreteri Oğuz Demiralp, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Acet, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı M. Emin Zararsız ve DPT Müsteşar Yardımcısı Lütfi Elvan da bulundu.
Son Dakika › Dünya › Babacan: 'Popülizme Prim Vermeyeceğiz' - Son Dakika
İzmir'in Karaburun ilçesi açıklarında Sahil Güvenlik ekipleri tarafından bir lastik botta 3'ü çocuk toplamda 45 düzensiz göçmen yakalandı. Göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı 'sus payı' davasında 12 jüri üyesinin belirlenmesinden dakikalar sonra mahkeme binasının önünde gelen bir kişi kendini ateşe verdi. Olay sonrası şahıs hastaneye kaldırıldı ve soruşturma başlatıldı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı tarihi "sus payı" davasında 12 jüri üyesinin belirlenmesinden dakikalar sonra mahkeme binasının önünde gelen bir kişi kendini ateşe verdi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Macaristan, Bosna Hersek ve Arnavutluk'ta çalışmalarını sürdürüyor. TİKA, Budapeşte'de "Geçmişten Günümüze Türk-Macar İlişkileri" konulu sempozyum düzenledi. Bosna Hersek emniyet mensuplarına "Yolsuzlukla Mücadele Eğitimi" verildi. Arnavutluk'ta "Osmanlı'da Göriceli İki Önemli Şahsiyet: İmrahor İlyas Bey ve Koçi Bey Sempozyumu" düzenlendi.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılandığı tarihi 'sus payı' davasının görüldüğü mahkeme binasının önünde bir kişi kendini yaktı. Görgü tanıkları, ABD'nin New York kentinde havaya broşürler atan bir erkeğin bir tenekeden kendisini yakıta buladığını ve ateşe verdiğini anlattı. Olay yerinden sedyeyle götürülen kişinin durumu bilinmiyor. Polis, olay yerini kordon altına alırken, yerde kalan bir sırt çantası ve çantanın kenarında 'şeytan milyarderler' başlıklı bir broşür olduğu belirtildi. Trump'ın suçlu bulunması halinde dört yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Sizin düşünceleriniz neler ?