Baskı, baskı, baskı... Sonunda baskıdan bunalan Uygur Türkleri isyan etti. Urumçi'de sokağa dökülmüş 'Adalet, adalet' diye bağıranları incelediğimde Çin güvenlik güçlerine kafa tutan genç kızlar, kadınlar dikkati çekiyor. Şaşırtmıyor, çünkü Sincan'da en büyük haksızlığa uğrayanlar kadınlar. Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne ilk defa 2006 yılı nisan ayında gizlice girdim. Çin Olimpiyatları'ndan önce de geçen yıl araştırmamı tamamlamak üzere mayıs ayında ikinci defa gittim.
Sincan'da son olaylar bölgeden 3 bin kilometre ötede bir oyuncak fabrikasında Uygur kızlarının cinsel tacize uğraması üzerine patlak verdi. Zorunlu işçilik, Uygur bölgesinin en büyük sorunlarından biri. Bir Uygur annesi, bu sorunu şu sözleriyle dile getirmişti: 'Şu anda Sincan'da en büyük sorun 16-22 yaşlarındaki genç Uygur kızların iç bölgelere göçe zorlanması. Kızlar, fabrikalarda iş öğreteceğiz bahanesiyle Çin'in değişik yerlerine gönderiliyorlar.
Sincan'daki Uygur kızları 20'li yaşların başında evlendiriliyor. Uygurlar, Çinlilere uygulanan tek çocuk politikasından muaf. Uygurlara etnik azınlık olduğu için iki çocuk yapma hakkı verilmiş, ama dinleyen kim? Dört-beş çocuklu Uygur var, bunların bir kısmı nüfusa geçirilememiş.
Türkiye'nin iki mislinden daha büyük bir alana sahip Sincan. Anadolu taşrasına benziyor. Haftalarca dolaştım. Tipim Uygur Türklerinden ayırt edilmez olduğu için Çin gizli servisi beni fark edemedi. Herhalde gazeteci olduğumu fark etseydi, arkama dört-beş adamını salar ve araştırmamı engellerdi.
Başkent Urumçi, Moğolcada 'çok güzel' anlamına geliyor. Şehir Uygur mahalleleri, Çin mahalleleri diye ayrılmış durumda. En yakın deniz limanı 2.100 km uzaklıkta. Nüfusu 3 milyon civarında. Yüzde 75'i Çinli, yüzde 12'si Uygur deniyor, ama Büyük Bazar'da tanıştığım Uygurlar 'Çin, bizim gerçek sayımızı saklıyor.
Sincan'da TRT yayınları bloke edilmiş. Türkiye'ye tatile gitmek isteyenlere kolay kolay izin verilmiyor. Pasaport alabilmek için rüşvet vermek gerekiyor. Türkiye'ye gitmek hacca gitmek kadar zor. Dini özgürlükleri de sınırlı olduğundan Uygurlar, dini vecibelerini de Çinli yetkililerin izin verdiği ölçüde yerine getirebiliyor. Mesela camiye giden emeklinin maaşı kesilerek baskı yapılıyor.
Tüm dünya Urumçi'de gösterilerde Çinli askerlere kafa tutan Uygur kadınlarının cesaretini konuşuyor. Uygur kadın, hapse atılan oğlunun, kocasının hesabını soruyor. Gerektiğinde erkek işi yapan, sokak süpüren, fırında ekmek yoğuran Uygur kızı, vakit geldiğinde de çektiği acının hesabını sormaktan geri durmuyor. Kalkanlı miğferli Çin askerinin önünde parmağını sallayarak dünyaya meydan okuyor.
Urumçi'nin işlek yerlerinden biri 'Büyük Bazar' denilen alışveriş merkezi. Çarşıya girenlerin çoğu Uygur Türkü. Urumçi'deki 'Büyük Bazaar'da İstanbul'daki Kapalıçarşı örnek alınmış. Mimarı Çinli. Türkleri keşfetmeden önce 'Vokko-Türkiy' isimli dükkán dikkatimi çekmişti. Beyoğlu ve Laleli'den elbise getiren dükkánın sahipleri bana 'Biz ana Türk'üz, siz Atatürk'ün Türklerisiniz' diyerek Türkleri ne kadar çok sevdiklerini söyledi.
Sincan'da fikir özgürlüğü diye bir şey yok. Siyasi suç işleyenlerin durumu çok kötü. Bazen kayboluyorlar, cesetlerini veriyorlar. İşkenceyle öldürüyorlar. 'Kalp krizinden öldü' deyip cesetlerini bile vermeyip kendileri gömüyorlar.
Son Dakika › Kızlarımızı Geneleve Satıyorlar - Son Dakika