Kanal D'nin reyting rekortmeni dizisi “Aşk-ı Memnu” bittikten sonra neredeyse hiç boş vakit bulamayan Nur Aysan, bu hızlı yükselişe rağmen kendini henüz yolun başında hissediyor.
- Mahidevran'ı, iktidar için savaşan Hürrem'in karşısında, aşkı için savaşan bir kadın olarak görüyoruz. Sakin olmayı başarsa belki kazanacak ama o paylaşamıyor; elbette ki kıskanıyor. Her kadın bunu anlar.
- Mahidevran'ınki arzulanabilecek bir kader değil. Önce aşkını, sonra evladını kaybediyor. Bu, çağlar üstü bir dram. Çünkü, kadının toplumdaki yeri çok farklı.
- “Aşk-ı Memnu”nun hemen ardından yine çok izlenen bir dizide oynamak, her hafta evlere konuk olmak güzel... Peyker olarak kalmamak için önemli bir adım. Bu dizideki çarpıcı ve zorlayıcı sahneleri kendim için bir fırsat olarak da görüyorum. Üstelik yorumlar gayet olumlu.
- Reddedemeyeceğim bir teklif sundular diyelim (gülüyor). Benim için sürpriz oldu. “Gişe Memuru”nun çekimlerini bitirir bitirmez, dinlenmeye fırsatım bulamadan Tarsus'a gittim.
- Önyargıları şekillendiren çevredir; her yeni çevre, bunları yıkmak için bir fırsattır. Filistin, Simone'un fırsatıydı, bir travmaydı. Benim ailem için Almanya o kadar da yabancı bir yer sayılamaz. Entegre olmakta sorun yaşamamıştık.
- Her yaşadığım olayla ve oynadığım her kadınla olgunlaştım. Peyker ile sessiz ve anaç, Simone ile güçlü ve öğrenen, Mahidevran ile kaybeden ama gururlu... Sanırım hepsinde içsel bir iyilik var. Hepsine bir şeyler kattım ve hepsinden bir şeyler kazandım. Sanırım en çok da ağlamayı ve hamilelik hallerini öğrendim (gülüyor).
- “Kurtlar Vadisi”, hep iddialı bir tavra sahip... Bu kez kamuoyunda çok yer aldı. Aslında bir yara olan “Mavi Marmara” konusu ile Filistin'de yaşananlar ve görmezden gelinen bazı gerçekler ele alınacak. Bu süreçte bizimle çalışan Filistinliler vardı. Orada yaşadıklarını anlattılar ve en çok da beni bu etkiledi. Umarım, biraz olsun bunu yansıtabilmişizdir.
Son Dakika › Mahidevran'ın Yerinde Olmak İstemezdim - Son Dakika