10 Soruda Gül İnşaat Satış ve Pazarlama Birimi Başkanı Tuğçe Gül

"10 Soruda Patronlar" bölümünde; istedik ki gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren patronları, birer iş adamı ya da iş kadını olarak değil de, bireysel yönleriyle ele alalım…

Yani sektörde bilinmeyen yanlarını, onları daha yakından tanımamızı sağlayan sıcak bir röportaj gerçekleştirelim. Bu bölümün bu defa ki konuğu Gül İnşaat"ın kurucularından Ahmet Gül"ün en küçük kızı Tuğçe Gül…

Tuğçe Hanım kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Gül İnşaat Satış ve Pazarlama Birimi Başkanıyım. Bilgi Üniversitesi Reklamcılık bölümü mezunuyum ve 27 yaşındayım.

Evli misiniz?

Hayır bekarım…

Patron kızı olmak nasıl bir duygu?

Hayatımda hiçbir zaman patron kızı olmadım. Babamdan öyle gördük çevremize ya da çalışma hayatımızdaki iş arkadaşlarımıza karşı ben burada bir patron kızı değil, herkes gibi bir çalışanım…

İnşaat işi genelde erkek egemen bir sektör. Siz inşaat işine nasıl yöneldiniz?

Aslında ben çocukluğumdan bu yana çok meraklıydım. İnşaata gider ne yapıyorlar diye bakardım. Yani 13 yaşından bu yana düzenli olarak şirkete geldim ve çalışmaya başladım. Okul tatil olduğu günlerde bile, yatayım biraz dinleneyim demezdim. Tatil günlerinde ben işe gelirdim.

Size göre başarının şartı nedir?

Öncelikle dürüst olmak bence en büyük etken. Bir de işin içinde olmak çok önemli. Ayrıca biz babamdan çok başka bir iş terbiyesi aldık. Hiçbir zaman çalışanlarımıza "eleman" muamelesi yapmadık. Yıllardır bizim firmamızda çalışan büyüklerimize seslenirken "ağabey" diye sesleniyoruz. Onlar bizim yakınlarımız. Ben küçükken inşaata gidip babamı orada gördüğümde; " "Acaba babam bu inşaatta mı çalışıyor?" diye sorardım. Çünkü işçilerle birlikte çimento karıyordu. Tuğlaları tek tek diziyordu. Böyle olunca çalışanlar şevkleniyordu. Babam "Bu işi beraber yapacağız" derdi. Bize böyle öğretildiği için buradaki arkadaşlarla çalışırken patron gibi davranmamaya özen gösteririz.

Hayatta olmazsa olmazım dediğiniz şey nedir?

Aklıma ilk gelen ailem. Gerisi olmasa da olur… Tabi olmazsa olmaz diyebileceğimiz duygular da var. Huzur gibi mesela..

Uğur getirdiğine inandığınız şeyler var mıdır?

Yani böyle "Şunu takarsam uğur getirir" dediğim bir şey yok.. Ancak manevi değeri yüksek şeyleri seviyorum. Örneğin babaannemden kalma bir kolye ya da yüzük tarzı şeyleri takmayı seviyorum.

En son izlediğiniz film hangisi?

Proposal—Teklif

En son okuduğunuz kitap nedir?

Şuan 2 kitap okuyorum. Louise Heay"ın yazdığı "Düşünce gücüyle tedavi" adında bir kitap okuyorum. İkinci olarak İskender Pala; Babül"de Ölüm İstanbul"da Aşk.. Hayatımda en çok etkilendiğim kitaplarında başında ise; Halit Hüseyni"nin Uçurtma Avcısı…

Hobileriniz nelerdir?

Piyano dersi alıyorum. Piyano aynı zamanda sol beyni çalıştıran ve unutkanlığı da önleyen bir şey… Kayak yapmayı çok severim. Sporu çok seviyorum. Lisede basketbol takımı okul kaptanıydım. Derecelerimiz vardı. Ortaokulda Voleybol takımında pasördüm. Voleybolda İstanbul derecemiz vardı. Atletizm derecelerim vardı. Evde madalyalarım var. Uzun atlama, bayrak yarışı gibi… Ama nefsime pay vermemek için onlar bir kapalı dolapta durur. Çok sergilemeyi sevmiyorum.