14. İstanbul Bienali"

HİLAL UŞTUK - İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda gerçekleştirilen, "14. İstanbul Bienali" çok sayıda sanat eserini ve sanatçıyı, sanatseverlerle buluşturuyor.

İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bienalin "Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori" başlığıyla düzenlendiğini dile getirerek, "Bu bienal İstanbul Boğaziçi'nden ilham alan bir sergi. Boğaz ekseninde, şehrin kuzeyinden Rumeli Feneri'nden ve Riva kumsalından, güneyde Büyükada ve Sivriada'ya kadar yayılıyor" dedi.

Tuzlu suyun bütün canlılar için yaşamsal bir unsur olduğuna, aynı zamanda denizi ve dalgaları anımsattığına vurgu yapan Örer, şu bilgileri verdi:

"Çok farklı referansları var. Bu dalgalar aynı zamanda iletişim dalgaları ya da sanat veya nörobilim arasındaki ilişkiyi belli edici şekilde, beyin dalgaları, ekonomik dalgalar ya da insan dalgaları gibi, aslında farklı alanlara açılabiliyor."

"Çözmekte zorlandığımız, belirli travmaların üzerine düşünüyor"

Bige Örer, bienalin düğümlerle de ilgili olduğunun altını çizerek, "Hem kişisel hem toplumsal yaşantımızda, çözmekte zorlandığımız, belirli travmaların üzerine düşünüyor. Bu travmaları iyileştirebilmek için sanatın nasıl bir rol oynayabileceği üzerine de düşünen bir sergi" ifadelerini kullandı.

Bienalin 36 mekana yayıldığını kaydeden Örer, şunları aktardı:

"Bunlardan üçü hayali mekanlar. Mekanların dördünde karma sergiler gerçekleştiriyoruz. İstanbul Modern, İtalyan Lisesi, Rum Okulu ve Arter'de karma sergilere yer veriyoruz. Bu mekanlar dışında, hiç sergi görmeye alışık olmadığımız yerleri de kullanıyoruz. Bunların içinde otel odaları, garajlar, eski evler, bir balıkçı teknesi ve deniz otobüsü var. Gerçekten çok farklı mekanları sanatçıların projeleri için kullanıyoruz. Mekanların 7'si Büyükada'da. Onun için Büyükada'da bir günü, bienali izlemek için geçirebilirsiniz."

Bienal Direktörü Örer, çok sayıda katılımcının olduğunu da dile getirerek, "Aynı zamanda matematikçiler, fizikçiler, okyanus bilimciler, nobel ödüllü yazarlar gibi, farklı disiplinlerden araştırmacıların çalışmalarına da yer veriyoruz. 80'in üzerinde katılımcımız var ve bu bienalde çok sayıda yeni prodüksiyon yaptık. Sanatçıların yeni işler gerçekleştirmelerine olanak sağladık. 60'ı aşkın yeni prodüksiyon gösteriyoruz bienalde ve dünya prömiyerlerini yapıyoruz bu işlerin" diye konuştu.

Sanatçıların bienale özel ürettikleri yeni işler, yapıtlar ve yeni eserlerin görülebileceğini sözlerine ekleyen Örer, "Bunların kimi bir yerleştirme, kimi video çalışması olabiliyor. Sanatçı hangi alanda çalışıyor ve nasıl bir proje yapmak istiyorsa, onu gerçekleştirmesi için elimizden gelen her türlü olanağı kullandık" dedi.

"Açılış haftasında uluslararası sanat dünyasından 5 bin kişi geldi"

Bige Örer, ziyaretçilerin her mekanda çok farklı çalışmaları izleyebileceklerine değinerek şöyle konuştu:

"İstanbul Modern'de karma sergimiz var. Bienalin temel meselelerini bir araya getirdiğimiz resim, heykel, video çalışmaları ve yerleştirmelerin olduğu bir sergi görecekler. Bunların içinde Avustralya'dan Aborjinlerin yaptıkları çizimlerden, Lübnan'da çok ünlü bir resim sanatçısına, Türkiye'den Sarkis, Elmas Deniz, Bedri Rahmi Eyüboğlu'na, Orhan Pamuk'un çizimlerinden beyin ve nörobilim alanında kullanılan aynalı kutulara kadar, çok farklı eserlerle karşılaşacak izleyicilerimiz."

Bienalin açılış haftasında uluslararası sanat dünyasından 5 bin kişinin geldiğine işaret eden Örer, 500'e yakın uluslararası yabancı basın mensubunun da bienali izlemek üzere İstanbul'u ziyaret ettiğini söyledi.

Bienal, 1 Kasım'da sona erecek.