Hatay İl Sağlık Müdür Vekili Ümit Mutlu Tiryaki, ülkede diyabetin görülme oranının beklenenin çok üstünde arttığını belirtti.
Tiryaki, "14 Kasım Dünya Diyabet Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, pankreasın, kan şekerini düzenleyen bir hormon olan insülini yeterli üretemediği ya da üretilen insülinin kullanımında bozukluk sonucu oluşan kandaki şeker düzeyinin yükselmesiyle gelişen kronik bir hastalık olduğunu kaydetti.
Kanda şekerin artmasının zehir etkisi yarattığı ve vücudun tüm hücrelerini tahrip ettiğini ifade eden Tiryaki, şöyle devam etti:
"Diyabet kontrol edilmezse yaşam kalitesini bozmakta, ciddi organ hasarlarına yol açmakta ve ömrü kısaltmaktadır. Diyabet dünya üzerinde en yaygın görülen hastalıklardan biridir. Ülkemizde diyabet görülme oranı beklenenin çok üstünde artmaktadır. Özellikle hızlı sosyal ve kültürel değişimler, nüfusun yaşlanması, kentleşme oranında artış, fiziksel aktivite de azalma, sağlıksız yaşam tarzı ve davranış biçimleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diyabetli birey sayısı her geçen gün artmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye'de 2000 yılında yaklaşık 3 milyon olan diyabetli sayısının 2030 yılında 6,5 milyona ulaşacağını tahmin etmiş, ancak 2030 için tahmin edilen bu değer 2014 yılında aşılmış ve ülkemizdeki diyabetli sayısı 7 milyonun üstüne çıkmıştır. Türk Diyabet Vakfı ise 40 yaş üstü her 5 kişiden birinin, 50 yaş üstü her 4 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu belirtiyor."
Tiryaki, tüm diyabetli bireylerin yüzde 50'sinin, sağlık durumlarının farkında olmadığının bu kişilere mutlaka eğitim ve bilinçlendirme çalışması yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Şeker hastası adayı olup olunmadığının anlamanın çok zor olmadığını belirten Tiryaki, "Eğer çok su içiyorsanız, çok idrara çıkıyorsanız, ağız kuruluğu, iştah fazlalığı, halsizlik gibi şikayetleriniz varsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız." dedi.
Tiryaki, şeker hastalarının tedavi aşamasında yapması gereken en önemli etmenin beslenme alışkanlıklarında değişikler yapmak olduğunu kaydetti.
Kan şekerini yavaş yükselten besinlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Tiryaki, açıklamasını söyle sürdürdü:
"Öğün saatlerini belli bir düzene oturtmak, bol miktarda sebze, meyve ve baklagiller tüketmek en temel kurallardır. Şeker hastası olmanız tatlıları hayatınızdan tamamen çıkarmanız anlamına gelmez. Tatlı alternatifi olarak; tatlandırıcılarla hazırlanmış sütlü tatlılar ya da light bisküviler tercih edilmelidir. Yasak ya da kötü besin yoktur. Önemli olan tüketilen miktar, yeme zamanı, şekli ve pişirme yöntemidir.
Beyazlaştırılmış ve basit şeker içeren gıdalardan; hem diyabetlilerin, hem de beslenmesine önem veren tüm yetişkinlerin uzak durmaları gerekir. Bu nedenle saflaştırılmış besinlerden çok tam tahıllı ürünleri, kuru fasulye, mercimek, nohut gibi kuru baklagilleri tüketmeye özen gösterilmelidir. Bunun yanında egzersiz de şekerinizi kontrol altında tutmanıza yardımcıdır. Daha kaliteli ve daha uzun bir yaşam sürmeniz için diyet ve egzersizi bir yaşam tarzı haline getirmek gerekir."
Son Dakika › Sağlık › 14 Kasım Dünya Diyabet Günü - Son Dakika
Samsun'un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında feromon içeren 'hunili tuzaklar' üreticilere dağıtıldı.
Karabük'ün Yeşil Mahallesi'nde oynayan 2 yaşındaki Ömer Ali A, dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten bir apartmanın istinat duvarı ile toprak zemin arasına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralanan çocuk, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
İstanbul'da yaşayan 61 yaşındaki Sabiha Eldenüstün, kilo vermek için mide balonu ameliyatı oldu. Ancak kısa süre sonra midesinin delindiği ortaya çıktı. Eldenüstün, 2 ayrı mide ameliyatı geçirdi ve toplamda 1 milyon 400 bin lira ödeme yaptı. Şikayetçi olduğu doktor ise iddiaları reddetti.
Bozüyük Belediyesi ilaçlama ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, yeşil alanlar ve ağaçlık bölgelerde düzenli olarak ilaçlama yaparken, ayrıca park, bahçe ve yeşil alanlarda bitki ilaçlaması ve kene ilaçlaması da gerçekleştiriyor. İlaçlama çalışmalarında çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlar kullanılıyor.
Konya'nın Seydişehir ilçesinde doğan 1 günlük bebek, solunum sıkıntısı yaşadığı için hava ambulansıyla Konya Şehir Hastanesine sevk edildi.
Nazilli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü'ne bağlı ilaçlama servisi ekipleri, ilçe genelinde 6 araç ve 16 personelle ilaçlama çalışmalarına devam ediyor. Nazilli halkının rahat bir yaz geçirmesi ve hastalıkların önüne geçebilmek için periyodik aralıklarla gerçekleştirilen ilaçlama çalışmaları son dönemde yaz sıcaklıklarının erken başlamasıyla hız kazandı.
Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Kızılay Adıyaman Kan Merkezi tarafından düzenlenen kan bağış kampanyasına vatandaşlar tarafından büyük ilgi gösterildi. Bir gün sürecek olan etkinlikte 150 ünite kan toplanması hedeflenirken, kan bağışının insan sağlığına iyi geldiği ve hayat kurtardığı vurgulandı. Kan bağışında bulunan vatandaşlar ise mutluluklarını dile getirdi.
Bitlis'in Güroymak ilçesinde yetişen ve yayla muzu olarak da bilinen uçkun bitkisi, pazarda satılmaya başlandı. Uçkun toplayanlar, bu bitkinin ilçedeki işsizler için bir umut kaynağı olduğunu belirtiyor. Uçkun, kanser, sarılık, şeker, tansiyon, mide rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklara iyi geldiği bilinen bir bitkidir.
Yalova'da organ bağışı taahhüdünde bulunduktan 3 gün sonra geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Melek Karakaş'ın cenazesi toprağa verildi. Karakaş'ın organları ise 4 hastaya nakledildi.
Son zamanlarda vatandaşlar, özellikle diş ve göz hastalıkları gibi kliniklerinden randevu alma konusunda büyük zorluklar yaşıyor. Sağlık Bakanlığı, bu soruna çözüm olarak 1 gün öncesinden onaylanmamış randevuları geçersiz kabul edecek yeni bir sistem kullanmaya başlayacak. Bu sistemle randevu alamama sorunu kalıcı olarak çözülmeye çalışılacak.
Sizin düşünceleriniz neler ?