15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, "İnşallah, yargı süreci bittikten, bu insanların yargılanıp da aldıkları cezaları gördükten sonra halkımız çok daha fazla rahat edecektir." dedi.

Çam, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Kahramankazan ilçesinde şehit mezarlarını ziyaret etti, kabirlere karanfil bıraktı. Ziyaretler sırasında bazı şehit yakınları gözyaşlarını tutamadı. 15 Temmuz şehidi muhtar Ali Anar'ın annesi Yurdagül Anar, Ömer Takdemir'in babaannesi Satı Takdemir ve Samet Cantürk'ün babaannesi Refika Cantürk'ü teskin eden ve şehit aileleriyle yakından ilgilenen Çam, her zaman şehit ailelerinin yanlarında olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Çam, Türkiye'nin en büyük badireyi 15 Temmuz'da atlattığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bizler o gün meclisteydik. Kazan halkı burada Akıncılar'da, kahraman unvanını alacak düzeyde bir kahramanlık gösterdi. Bir yıllık süreç içerisinde bugün bazı çığırtkanlar, '20 Temmuz darbesini ayrı tutuyorum, 15 Temmuz darbesini ayrı tutuyorum' diyerek konuşuyorlar ama bugün eğer Türkiye ayakta ise 20 Temmuz'daki yapılmış olan olağanüstü hal sayesindedir."

15 Temmuz'dan hemen sonra Türkiye'nin çok ciddi bir mücadeleye giriştiğine işaret eden Çam, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çünkü devletimizin türlü kademelerine girmiş olan hain terör örgütü ile mücadele etmemiz gerekiyordu. ve bu bahsettiğimiz terör örgütü sadece kendi başlarına hareket eden bir terör örgütü değil, dış kaynaklı. Bugün baktığımız zaman yurt dışında tespit ettiğimiz, dosyalarını gönderdiğimiz halde geri iade edilmeyen bir mekanizmayla karşı karşıyayız. Tüm yurt dışındaki organizasyonların hepsinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın da gittiği ülkelerde, Sayın Başbakanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz bunu dile getiriyorlar ancak bugüne kadar herhangi bir yol kat edemedik, iade noktasında. 20 Temmuz'da olağanüstü hal ilan edilmemiş olsaydı bugün bu mücadele çok zayıf kalacaktı. Onun için bakıyorsunuz Paris'te küçük bir terör olayından sonra bile olağanüstü hal ilan edilebiliyor. Ama biz bu kadar ciddi bir terörle karşı karşıya kalmışken '20 Temmuz darbesi', 'sarayın darbesi' diye ahkam kesenleri ve konuşanları da halkın takdirine bırakıyorum."

Çam, adaletin sadece yollarda yürüyerek aranmayacağını vurgulayarak, "Bugün eğer bir mücadele varsa terör örgütlerini yanınıza almadan adaleti aramanız gerekiyor. Onun için biz halkın ferasetine güveniyoruz." dedi.

FETÖ ile mücadelede ciddi bir mesafe alındığını ancak 40 yıllık bir örgütle mücadele edildiğini aktaran Çam, şunları kaydetti:

"Bizler mahkemelerde FETÖ ile çok ciddi bir mücadele yapıyoruz. Tabi biz Ankara'da olduğumuz için Sincan'daki mahkemeleri takip ediyoruz, gerek teşkilatlarımız da gerek milletvekilleri olarak orada bizzat bu işin başında olduğumuzu göstermek için de takibini yapıyoruz. İnşallah, yargı süreci bittikten, bu insanların yargılanıp da aldıkları cezaları gördükten sonra halkımız çok daha fazla rahat edecektir. Burada tabii halkımıza da çok ciddi iş düşüyor. Kendi etraflarındaki gözlemledikleri, hala birebir bu işin içinde olan kişileri de yetkili yerlere bildirmelerini ayrıca istiyoruz."

Çam'a ziyaretlerinde Kahramankazan Kaymakamı Engin Aksakal, Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve Garnizon Komutanı Hava Albay Ahmet İlbaş da eşlik etti.