17. Arşivcilik Günü'nde arşivlerin toplumsal hafızaya katkısı ve dijitalleşme ele alındı

Türk Arşivciler Derneği Başkanı Orhan Sakın, teknolojinin hızlı gelişimi karşısında, arşivler ve arşivcilerin bu duruma uyum göstermesi gerektiğini söyledi.

Türk Arşivciler Derneğinin ev sahipliğinde Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi'nde birçok üniversitenin katkısıyla Hazine-i Evrak'ın kuruluşunun 176. yıl dönümü ve 17. Arşivcilik Günü kapsamında "Teknoloji Temelli Dünyada Klasik Arşivlerden Dijital Arşivlere Bilgi ve Belge Yönetiminin Gelecek Tasavvuru" etkinliği düzenlendi.

Arşivlerin toplumsal hafızaya katkısının vurgulandığı ve dijitalleşen dünyada arşivcilik stratejilerinin ele alındığı etkinlikte, Türkiye ve dünyada arşivcilik çalışmaları, arşiv uzmanlarının talepleri, dijital arşiv çalışmaları gibi birçok başlıkta konuşma ve paneller yapıldı.

Türk Arşivciler Derneği Başkanı Orhan Sakın etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, dernek olarak Türkiye'de arşivciliğin gelişmesi, toplumsal gelişime ve hafızaya katkı sunması için çeyrek asırdır çalıştıklarını söyledi.

Sakın, modern dönemde arşivciliğin dönüşüm halinde olduğunu belirterek, "Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi karşısında arşivler ve arşivcilerin buna uyum göstermesi gerekiyor. Teknoloji bizi buna zorlamaktadır. Bu durum, üniversiteler ve devlet kurumlarının müşterek çalışmasını da gerekli kılıyor. Yeni donanımlara ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden hem geleneksel yöntemle hem de dijital dönemde çalışabilecek arşivcilere ihtiyaç duyuyoruz." dedi.

"Arşivcilerin ortaya koyduğu çalışmalar olmasaydı biz kalem oynatamazdık"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İnsan Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun da arşivlerin, toplumlar için tarihsel bilinç ve gelecek vizyonu açısından önemli olduğunu dile getirdi.

Kurşun, arşiv uzmanları ve tarihçiler arasındaki bağa dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Tarihçiliğe adım attıktan sonra arşivlerle ve arşivcilerle tanıştım. Mesleğimizde elde ettiğimiz bir başarı varsa o başarının gizli kahramanı sizlersiniz, arşivcilerdir. Eğer arşivcilerin ortaya koyduğu çalışmalar olmasaydı biz kalem oynatamazdık. Dünya tarihi sizin ellerinizde farklı bir noktaya geldi. 1980-1990'lı yıllara kadar egemen olan milli tarih ya da Osmanlı coğrafyalarımız için mandacı, kolonyalist tarih ve bu anlayışa karşı büyük bir direnç başladı. Bugün Cezayir Devlet Başkanı, Macron'a karşı çok açık ve net bir şekilde durabiliyorsa inanın bunun arkasında Türk arşivleri ve Türk arşivciliği vardır. "

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, arşivciliğin dijitalleşen dünyada bazı risklerle de karşı karşıya kaldığını söyleyerek, geleneksel arşiv çalışmalarına da aynı düzeyde önem verilmesi gerektiğini önerdi.

"Kamu kurumlarında arşivcinin önemi bilinmiyor"

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da arşivlere ve arşivcilere daha fazla önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

En kapsamlı arşivlerden kabul edilen Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı arşivlerine de değinen Afyoncu, "ATASE arşivlerine önem vermek gerekiyor. Tecrübeli arkadaşlarımız ayrılmadan yeni arkadaşların istihdam edilmesi lazım. Maalesef kamu kurumlarında arşivcinin önemi bilinmiyor. Bu konuda çalışılması lazım." diye konuştu.

Program kapsamında düzenlenen oturumlarda ayrıca arşivciliğin geleceği, Türkiye ve dünya arşivlerinde dijitalleşme, sosyal medya arşivi ve dijitalleşen dünyada arşivcilik stratejileri gibi gündem maddeleri ele alındı.