2017 Yılı Bütçe Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumunun 2017 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, Meclisin denetim görevini ihmal ettiğini, bunun düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.

Gazi Meclisin, darbe teşebbüsünde aldığı yaralardan çok daha ağırını onarım sırasında aldığını savunan Temizel, "Malayla, kazmayla girişmişler, Meclisi tamir ediyorlar. Meclis, tarihi, kültürel değeri olan bir yer, her merdivenin, her tırabzanın bir anlamı var. Muhalefet kulisinde söküp attığınız borular, ses kırıcıydı. Bombalama sırasında oralarda zarar olmadı. Locayı eskiden yoktu diyerek yıktınız. Hayır, orası eskiden de vardı. Aldılar, atır patır yıktılar." dedi.

Meclisin tamirinin Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından yapılmasını eleştiren Temizel, "50 milyon bağış yapacakmış. Lanet olsun 50 milyonlarına. Bu Meclis tamirini kendisi yapamıyor mu?" diye sordu.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, "GYODER, bir şekliyle kamu kaynaklarından 150 milyon çıkarmadan, 50 milyonu buraya harcamaz. Farklı bir yerden kar ve avantaj elde edecekleri bir iş ve söz verdiler ki bunu yapıyorlar. Meclis bunu yapamayacak kadar aciz mi?" diye sordu.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletle yaptığı buluşmaların çok önemli olduğunu belirterek, milletin oraya severek ve isteyerek gittiğini, Cumhurbaşkanına sevgisini gösterdiğini kaydetti.

Koçer, her kesimden vatandaşların Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlanmasının artarak devam etmesini gerektiğini söyledi.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanının devletin başı olduğunu, devlet ve toplumu kucaklaması gerektiğini kaydetti. Kuşoğlu, "Lozan Anlaşması gibi bu ülkenin bir anlaşmasını Cumhurbaşkanının tenkit etmemesi, siyaset malzemesi yapmaması gerekir. Yanlış olabilir, yanlışlık da olabilir, bütün bunların daha farklı ortamlarda görüşülmesi gerekir." diye konuştu.

-"Herkesin hakkını teslim edelim"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, FETÖ darbe girişimine sadece Cumhurbaşkanının değil toplumun her kesiminin karşı duruş gösterdiğini kaydetti.

Bu darbe girişiminin Türk devletini işgal girişimi olduğunu dile getiren Kalaycı, "Türk milleti de tarihinde olduğu gibi özgürlüğünden taviz vermemiş ve darbeyi bertaraf etmiştir." dedi.

15 Temmuz akşamı ortada kimsenin açıklaması yokken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Binali Yıldırım'ı arayarak "Bu, bir darbe girişimidir. MHP olarak bunun karşısında ve hükümetin yanındayız" notunu ilettiğini aktaran Kalaycı, "Onun için herkesin hakkını teslim edelim." diye konuştu.

Sayıştay denetimine susturucu takıldığını, denetim raporlarının içeriğinin "denetim mahiyetini taşımadığını" savunan Kalaycı, Kamu Denetleme Kurumunun etkin olmasını istediklerini ancak alınan kararlara idarelerin uymadığını kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Türkiye'nin büyük problemleri olduğunu, bu problemlerin temelinde de kutuplaşmaların yattığını söyledi.

Başkanlık sistemin "siyasal süreçlerin tıkanması" ve "otoriterleşme" gibi iki ciddi sakıncasının olduğunu öne süren Bekaroğlu, "2002'de kurulduğunuzda sizin bir hikayeniz, ütopyanız vardı. Ancak bir tek adama bütün iradeyi teslim ettiniz. Bu son derece sakıncalı. Çok büyük ortak meselelerimiz var. Bunları çözemezsek ben ileriyi göremiyorum. Bunları çözmek için oturalım, uzlaşma sağlayalım. Ortak aklı işletmeliyiz. Ortak aklı işletmenin yolu da parlamenter sistemdir. Parlamenter sistemin eksiklerini giderebiliriz." dedi.

AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşcı, Türkiye'nin sorunlarının çözümünde en kilit noktanın yeni anayasa olacağını belirterek, toplumun en büyük beklentisinin bu olduğunu söyledi.

İçtüzük ile ilgili çalışmaların da yarım kaldığını anımsatan Taşcı, bu düzenlemenin de tamamlanmasını ümit ettiğini dile getirdi.

Taşcı, Kamu Denetçiliği Kurumuna resen inceleme yapma yetkisinin verilmesi gerektiğini söyledi.

-"Cumhurbaşkanına sadece vefa değil can borcumuz var"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, milletvekillerinin sorularına bakanlıkların verdiği gayri ciddi yanıtlara karşı bir yaptırım olmadığını; Meclis Başkanlığının bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini kaydetti.

Türk devletine, vatanına, milletine ihanet eden, vatandaşına kurşun sıkan kim varsa kamuda yeri olmadığını dile getiren Aksu, "Ancak bunun yaparken insanların kendileriyle ilgili suçlamaları bilmesi de hakkı. Ciddi mağduriyet iddialarının olduğu bilinmelidir." diye konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, başkanlıkla ilgili eleştirilerde bulunarak, "Bu bir sistem değişikliği değil, bütün yetkiyi bir kişiye devredip etmeme tartışmasıdır." dedi.

Çam, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanununu acil olarak değiştirilmesi, seçim barajının düşürülmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, CHP'li Çam'ın başkanlık sistemi isteyenlerle ilgili "köle" benzetmesine tepki gösterdi. Plan ve Bütçe Komisyonunun teknik bir komisyon olduğunu belirten Koçer, "Burada yapılan değerlendirmelerin bütçenin esasına uygun olması icap eder. Çam'ın Cumhurbaşkanı ile ilgili sarf ettiği sözlerden dolayı kendisini kınıyorum. Böyle bir üslup burada yer almamalı." dedi.

AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, "Eğer sayın Cumhurbaşkanının o yüreği olmasaydı 'ben de meydanlardayım' demeseydi birçoğumuz hayatta değildi. Sayın Cumhurbaşkanına sadece vefa değil can borcumuz var. Bu, liderliktir. Ölüme meydan okuyan bir yolculuk yaptı. Ülke olarak böyle bir lidere sahip olduğumuz için şükretmemiz lazım." diye konuştu.

CHP'li Çam'ın sözlerine ilişkin, "Asıl köleler kurşunlara karşı gelenler değil, market ve yakıt kuyruklarına girenlerdir." değerlendirmesinde bulunan Gizligider, eğer millet isterse, bir sonraki bu bütçeye Cumhurbaşkanlığı değil "başkanlık bütçesi" denileceğini kaydetti.

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Cumhurbaşkanının, başkanlığı kendisi için değil millet için, ülke için istediğini ifade ederek, "Kaldı ki başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı söyledi diye gelmeyecek. Millet isterse gelecek." değerlendirmesinde bulundu.