2019 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanlığı, MİT Başkanlığı, MGK Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde söz alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ifadesi mantıklı da değil, doğru da değil. Herhalde bir yasaya girdi bu ifade ama Sayın Cumhurbaşkanı'ndan, iktidar partisi milletvekillerinden daha fazla MHP'li milletvekili arkadaşlarımızın kullanması nedeniyle bu kavramı bir sorgulayalım diye düşünüyorum." dedi.

Ülkede yalnızca hükümet sisteminin değil, diğer erklerin de değiştiğini, olayı hükümete indirgeyerek tanımlamanın mümkün olmadığını belirten Şener, "Bir şey söylenecekse hiç değilse 'Hükümet'i çıkarmak lazım. Bir de öneri yapayım; Cumhurbaşkanlığı Sistemi daha şık bir şey gibi geliyor bana." ifadesini kullandı.

"Parlamento etkin şekilde işlemiyor"

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, sunumunda "kuvvetler ayrılığı", "güçlü Meclis" gibi ifadeleri kullandığını ancak parlamentonun etkin şekilde işlemediğini savundu.

Meclis'te grubu bulunan 5 siyasi partinin yanı sıra diğer siyasi partilerden de milletvekilleri bulunduğunu anlatan Paylan, "Sayın Cumhurbaşkanı bir geliyor Meclis'te olağanüstü hal. Üstümüzde helikopterler uçuyor. Bantlar çekiliyor, biz onlarca bandı aşarak, bir yere ulaşmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na özel bir muamele yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın verdiği görüntü eşitlikçi değil." diye konuştu.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bize özgü bir sistem"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı'nın yeni yapısıyla Meclis'te olduğunu, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının ilk bütçesinin görüşüldüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, "milletin eseri" olduğunu anlatan Kalaycı, yeni sistemin omurgasını güçlü devlet, güçlü yönetim ve demokratik istikrarın oluşturduğuna işaret etti.

Dünyadaki ülkelerde standart bir yönetim sistemi bulunmadığını bildiren Kalaycı, "Her iki ülkenin kendi özelliklerine göre yönetim sisteminde farklılıklar görülmekte. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'miz de bize özgü bir sistem. Türk milletinin tarihi misyonuna, devlet geleneğine de uygun bir yönetim modeli." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, cumhuriyet tarihindeki en önemli yönetim reformu olduğunu ifade eden Kalaycı, şunları söyledi:

"Yeni sistem, Türkiye'nin medeniyet ve milletler mücadelesinde stratejik kozu, güvenlik suru ve güçlü ruhudur. Yeni sistemle hükümet tartışmaları, hükümet krizleri, hükümet kurulamama sorunu ortadan kalkmış, koalisyonlar dönemi sona ermiş, siyasi, ekonomik ve demokratik istikrarın yolu açılmış; bürokrasiyi azaltacak, yetki karmaşalarını delecek, hızlı işleyen, çabuk karar alan, sorunların çözümüne ve Türkiye'nin gelişmesine odaklı bir yönetim yapısı tesis edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile başlayan dönem, siyaset ve devlet hayatının sıçrama tahtası, önümüzdeki bin yılların da altın anahtarıdır. Bu anahtar doğru kullanılırsa Türk milletini ebedi yurdundan söküp atmaya da hiç kimsenin gücü yetmeyecektir."

"Mutlaka bir dış güç aranıyor"

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, "16 yıllık AKP iktidarını nasıl tanımlarsınız? diye bana sorarsanız özellikle son 3-4 yıldaki icraatı göz önüne aldığımda iki kelimeyle özetleyebilirim; biri inkar, diğeri kibir." ifadesini kullandı.

İnsanın, eylemlerinin sorumluluğunu üstlendiği sürece insan olduğunu kaydeden Yılmaz, "Maalesef AKP iktidarının son dönemlerinde yapılan eylemlerin, uygulamaya konulan politika tercihlerinin sonucu kötü ortaya çıktığında bunun sonucu dürüst, şeffaf bir şekilde kabul edilmiyor. Mutlaka bir dış güç aranıyor ve bütün yanlışlar ona yüklenmeye çalışılıyor." diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, " Harran Üniversitesi'nin Rektörü dehşet bir açıklama yaptı. 'Bugünkü şartlarda Cumhurbaşkanı'na itaat etmek farz-ı ayndır, Cumhurbaşkanı'na karşı çıkmak da haramdır.' dedi. İlahiyatçı mı nedir bilmiyorum. Bunu özellikle söyledim çünkü uygulanmakta olan yeni sistemin ne anlama geldiğini gösteren bir deyiştir bu." eleştirilerinde bulunarak, hala hiç kimsenin bununla ilgili bir işlem yapmadığını belirtti.

İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, kanun metinlerinde yer alan "Cumhurbaşkanı belirler", "Cumhurbaşkanı yönetir", "Cumhurbaşkanı yürütür" gibi ibareleri eleştirdi.

Tatlıoğlu, "Esasen buradaki 'cumhurbaşkanı' kavramı, yürütmenin başını ifade ediyor ama siz yalın metinde buna böyle dediğiniz zaman hakikaten 'tek adam' denilen iddiayı da kuvvetlendirmiş oluyorsunuz. Lütfen bu metinlerde bununla ilgili düzeltme yapın. Bu niçin önemli? Bütçeyi, kamusal metinleri, devleti konuşuyoruz. O anlamda yerini bulmalı." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'nin (CİMER) başarılı olduğunu belirten Tatlıoğlu, "Arayanların yüzde 87'sine dönmek çok başarılı bir şey. CİMER konusundaki bu süreci tebrik ederim." diye konuştu.

"Anadolu irfanını öne çıkaran bir din öğretimi benimsenmeli"

Komisyon Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ise Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile emperyalizmle mücadeleye ve adalet anlayışına dayalı, medeniyet yapıcı tarihi misyonuna uygun şekilde 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmasının mümkün olacağını belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aksu, "Diyanet İşleri Başkanlığı işini gerçek anlamda yapabilmiş olsaydı belki de 15 Temmuz'a giden yol bu kadar kolay olmayacaktı." ifadesini kullandı.

Türkiye'de ciddi bir ahlaki kirlilik ve yozlaşma olduğunu belirten Aksu, "Din kisvesi altında pazarlanmaya çalışılan sapkın akımlara karşı çocuklarımızı korumak için Anadolu irfanını öne çıkaran bir din öğretimi ve anlatımı benimsenmelidir." dedi.

AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Osmanlı Devleti'nin bir bakiyesi ve toprakları olduğunu, bu devletin yöneticilerinin, milletine ümmet bilinciyle baktığı için hiç kimseye ayrım yapmadıklarını anlattı.

Çelebi, şöyle konuştu:

"Hele hele AK Parti hükümetlerinden önce gerçekten bu bölgede yaşayan bir sürü insan, buna Kürt'ü de Türk'ü de Laz'ı da Çerkez'i de herkes geçmişteki devletten bir tokat yemiştir. Herkes elini vicdanına koysun, söylenilmeyen her şeyi AK Parti hükümetleri ve Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Yapılmayan her şeyi Sayın Cumhurbaşkanı'mız şu anda yaptı. Daha önce bu ülkede Kürtlere kimlik vermeyen bu devletti ama Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu ülkedeki Kürtlere bu kimlik verildi. Hiç kimse Kürtçe konuşamıyordu, kendi kızına veya çocuğuna Zozan adını bırakamıyordu."

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmek için 16 Nisan'da referanduma geldiğini hatırlatarak, referandum sonucu sistemin değiştiğini bildirdi.

Daha sonra 24 Haziran'da yeni sisteme göre seçime gidildiğini anımsatan Aydemir, millet iradesi sandığa yansıdığını ve yüzde 52 oy oranıyla Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçildiğini, Türkiye'nin şu anda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetildiğini kaydetti.

Komisyonda bazı muhalefet milletvekillerinin "tek adam yönetimi"nden bahsettiğini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin "diktatörlük ya da faşizm" eleştirisi yaptıklarını aktaran Aydemir, "Yüzde 52 oy oranıyla seçimle gelinen bir noktada nasıl bir diktatör olabilir?" diye sordu.