2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri - Son Dakika
Politika

2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri

2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün eleştirileri tek adam ve saray çevresinde yürüdü.

20.12.2019 21:55  Güncelleme: 22:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, " Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün eleştirileri tek adam ve saray çevresinde yürüdü. Bu da tabii, slogan atmanın bir başka biçimi. Sonuçta 'saray' dediğiniz yer bu ülkede insanların seçimle gittikleri ve meşruiyetini milletin oyuyla aldıkları yerdir" dedi.

2020 Merkezi Yönetim bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. AK Parti grubu adına Grup Başkanı Naci Bostancı ilk konuşmayı yaptı. Bostancı, bütçenin azınlığın bütçesi olduğu iddialarına, "Burada da bir haksızlık ve hakikate uymayan bir değerlendirme var. Bunlar slogan işte. Bunu söyleyen arkadaşların bildiği hakikati millet bilmiyor mu? Millet, yüzde 1'in bütçesini gördü ama AK Parti'ye destek verdi: 'Git bütçeyi yeniden yap'. Eğer yüzde 1'in çıkarlarını esas alan bir bütçe yapıyorsanız demokratik bir siyasette sınıfta kalırsınız. AK Parti'nin de 17 yılda ne yaptığı ortada. Dezavantajlı gruplardan alt kesimlerdeki insanlara, orta sınıflara kadar oradaki sosyal mobiliteyi nasıl hızlandırdığı ve bütün bu konulara ilişkin kaynakların dağılımı hususunda kesinlikle mukayese kabul etmez bir şekilde hangi önemli işleri yaptığı ortada" ifadelerini kullandı.

Bostancı şöyle konuştu:

"En üst yüzde 20 ile en alt yüzde 20. Bakın, geçmiş yıllardan bugüne doğru, evet, mütevazı ölçeklerdedir, dramatik bir şekilde her şeyi değiştirmek ve yatay bir eşitlikte homojen bir ulus oluşturmak kolay bir iş değildir. Bunu laflarla yaparsınız da gerçeklikle yapamazsınız ama AK Parti mütevazı ölçeklerde kendisini özellikle temsil eden alt ve orta sınıfların çıkarları istikametinde, onların milli gelirden daha fazla pay alabileceği bütçeler yaptı, harcamalar yaptı, destekler sağladı. O yüzden millet AK Parti'ye destek verdi."

"Keşke orada Sayın Erdoğan ile insanlar arasındaki ilişkinin mahiyetine yönelik gözlemler yapsanız"

CHP'nin eleştirilerine yönelik Bostancı, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün eleştirileri tek adam ve saray çevresinde yürüdü. Bu da tabii, slogan atmanın bir başka biçimi. Sonuçta 'saray' dediğiniz yer bu ülkede insanların seçimle gittikleri ve meşruiyetini milletin oyuyla aldıkları yerdir. Orada oturan insan da böyle bir meşruiyet temelinde, tıpkı sizlerin geldiği gibi. Sizlerin de yaslandığı aynı meşruiyetle gelen insana yönelttiğiniz eleştiriler aslında, netice olarak kendinize yönelttiğiniz bir eleştiri mahiyeti kazanıyor. Şu 'tek adam' meselesine gelince burada da söylenecek çok söz var. Keşke orada Sayın Erdoğan ile insanlar arasındaki ilişkinin mahiyetine yönelik gözlemler yapsanız. Rakibinizi öğrenmeniz gerekmiyor mu? Şu bakımdan çok önemlidir bu: Yani ne tür bir bağ var ki insanlar Sayın Erdoğan'ı bu kadar seviyorlar" dedi.

"AK Parti döneminde 565 baraj ve 553 de HES yapıldı"

AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ise, AK Parti döneminde 565 baraj ve 553 de HES yapıldığını söyleyerek. "Ermenek ve Deriner Barajı yükseklik bakımından, Yusufeli Barajı dünyanın en büyük barajı, ondan yükseğini de yapmaları mümkün değil. Sadece Deriner Barajı'ndan Türkiye'nin yıllık kazancı 6 milyar. Dolayısıyla bu noktada biz 90'lı yılları çoktan aştık ve gelinen noktada her alanda en az 3,5-4 kat büyüyen bir Türkiye var. AK Parti olarak 17 yıllık dönemde siyasi ve ekonomik istikrarın göstergesi olan 18'inci bütçemizi görmüş olmanın gururunu yaşıyoruz. 17 yıllık iktidarımız döneminde bütçe disiplinindeki istikrarlı duruşumuzu her zaman sergiledik ve bu bütçede de bunu görüyoruz. AK Parti yönetimiyle birlikte, uzun yıllar Türkiye'nin gündemine oturan bütçe açıkları azalmış ve son bulmuştur. 2002 yılında yüzde 11,2 olan bütçe açığının 2018 yılı sonlarına doğru yüzde 2'ye düştüğünü görüyoruz. Bütçe disiplinini esas alan ve güven veren yönetimlerimizle faiz harcamalarında dramatik bir düşüşü yaşadık. 2002 yılında faiz harcamalarının bütçe içerisindeki payı yüzde 43,2 iken 2020 yılı bütçesinde bu oranın yüzde 12,7 seviyesinde kalması beklenmektedir" diye konuştu.

"Türkiye, ihracatını yüzde 2,3 oranında artırmıştır"

Dış ticarette ise Türkiye'nin güçlü ve olumlu bir performans sergilediğini kaydeden Tüfenkci, "2019 yılında küresel ihracat birçok ülkede azalış gösterirken Türkiye güçlü konumunu koruyarak ihracatını artırmaya devam etmektedir. Nitekim, bir örnek vereyim, Dünya Ticaret Örgütünün verilerine göre, ilk 9 ayda verisi açıklanan 69 ülkeden 50'sinin ihracatında azalış görmekteyiz. Buna karşın, Türkiye, ihracatını yüzde 2,3 oranında artırmıştır. Ülkeler sıralamasına baktığımızda, artış oranı bazında ihracatta 7'nci sıradayız; değer olarak da ihracat artışında 5'inci sırada bulunmaktayız. 2002 yılında 5 milyar doların üzerinde ihracat yapan tek sektörümüz varken bugün 5 milyar doların üzerinde ihracat yapan 11 sektörümüz bulunmaktadır. Genel ticaret sistemine göre nominal ihracat, ekim ayında, on iki aylık miktara baktığımızda, 179,9 milyar dolara ulaşmış, on iki aylık ithalatsa 205 milyar dolara gerilemiştir" ifadelerini kullandı.

"BM gibi uluslararası kuruluşların etkinliklerinin çok azaldığını görüyoruz"

AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık da, siyaset alanında eyyamcılık, popülizm, ırkçılık, ayrımcılık gittikçe yaygınlaştığını belirterek, "Küresel aktörlerin bu sorunlarla birlikte mücadele etmesi gerekirken, onlar kendi iç politik dinamikleriyle birbirleriyle kıyasıya mücadele içine giriyor, gelecek kuşakların üzerimizdeki emanetinin korunması için gereken gayreti göstermiyorlar. Hatta zaman zaman, bu gayreti gösteren gençlerle alay dahi edebiliyorlar. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların etkinliklerinin çok azaldığını, hemen hemen hiç kalmadığını görüyoruz" diye konuştu.

Işık, küresel rekabeti bölgemizden Asya-Pasifik'e kaydığı ve aktörler arasındaki mücadelenin sadece ekonomik alanda değil, aynı zamanda siyasi, hatta askeri alanda da yoğunlaştığını gördüklerini belirterek, "Kapitalist sistemin 1970'li yılların ikinci yarısında, girdiği krizden çıkmak için Çin'i dünya ekonomisine açma kararı ve sonrasındaki gelişmeler uykudaki devin uyanmasına ve Batı hegemonyasındaki küresel düzenin tehdit edilmesine sebep oldu. Çin'in ekonomik yükselişi, bu yükselişin getirdiği siyasal nüfuz alanı oluşturma ve genişletme hamleleri, özellikle Kuşak ve Yol Projesi'yle hem enerji arz güvenliğini hem de pazarlarını garanti altına alma girişimleri, başta ABD olmak üzere tüm Batı'yı ciddi manada tedirgin etti hatta korkuttu. Önümüzdeki 10 yılda Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olacağı varsayılıyor. Bu, ABD dolarının dünya rezerv para birimi olma özelliğine yani doların tahtına yönelik şu ana kadarki en büyük ve en önemli tehdit" şeklinde konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, milletine karşı bir diğer önemli sorumluluğu da vatandaştan tahsil edilen vergilerin nereye sarf edileceği hususu olduğunu belirterek, " Esasen, vergilendirme düzenlemeleri ve bu vergilerin harcandığı kalemlerin denetlemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin en mühim görevlerinden biridir. Eğer yüce Meclisimiz, vergi tarhı ve sarfı yetkisini şeklen elinde tutmasına rağmen fiilen kaybetmişse, o takdirde bu büyük Meclis yetkilerini yitirmiş ve bir kenara itilmiş demektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üstün iradenin üstün müessesesi olduğunu bilerek ve öncelikle kendi vasfına, kendi haklarına sahip çıkarak hareket etmek zorundadır. Meclisimizin üstün iradesi ve vasıfları yürütme erki tarafından tahakküm altına alınsa da yetki ve sorumlulukları mütecaviz politikalarla sınırlandırılsa da Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarihin kendisine vermiş olduğu sorumluluk bilinciyle temsil ettiği milletin hakkını ve hukukunu elbette ki savunacaktır" diye konuştu.

İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu ise, "Bu bütçe, bizden bir yetki istiyor, diyor ki: Bana 1 trilyon 95 milyar liralık bir harcama verin ve bunu harcama yetkisi verin. Bunu karşılamak için 957 milyar liralık gelir toplama ve de 139 milyar liralık bir açıkla bu bütçeyi yürütme yetkisi verin. Doğrusunu söylemek gerekirse bugün bütçe konuşmalarının esasında, bütçenin tekniği üzerine çok az konuşma dinledik. 'Bütçe, temel olarak bir siyasi metindir' dedik. Ben şu konuda bir tespit yapmak veya bakış açımızı ortaya koymak istiyorum" ifadelerini kullandı. - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika 2020 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement