29. Kalite Kongresi

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Görgün Özdemir, "Kongremizde, 2 gün boyunca, 3 özel, 18 paralel oturumda, yurt içinden ve yurt dışından birbirinden değerli 80 konuşmacıyı ağırlayacağız." dedi.

KalDer tarafından bu yıl "Yeni Yönler Yeni Ufuklar" ana temasıyla düzenlenen 29. Kalite Kongresi video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.

Kongrenin açılışında konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir, KalDer tarafından 29 yıldır aralıksız olarak düzenlenen ve gündemi belirleyen yeni bir Kalite Kongresi'nde bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Bu sene diğer yıllardan farklı olarak kongreyi yeni normalin şartlarına uygun olarak ilk defa "real time sanal kongre" olarak dijital platformda gerçekleştirdiklerini ifade eden Özdemir, şunları kaydetti:

"Kongremizde, 2 gün boyunca, 3 özel, 18 paralel oturumda, yurt içinden ve yurt dışından birbirinden değerli 80 konuşmacıyı ağırlayacağız. Konuşmacılarımızın, bilgi ve birikimleri, düşünce ve gelecek öngörüleri ile insanlığı her yönüyle çevreleyen koronavirüs salgının etkilerini, mevcut ve gelecekte ortaya çıkacak fırsat ve tehditleri, dünyanın hangi yöne, hangi ufuklara evrileceğini, insanlık, dünya, ülkemiz, sektörler ve yönetim kalitesi açısından ele alarak birlikte tartışacak, yeni fikirlerin temellerini atacağız. Ayrıca, kongre boyunca Kurumsal Mükemmellik ve Yönetim Sistemleri Sergisi'nde katılımcılar sanal olarak stantları ziyaret edebilecek yazılı ve görüntülü görüşebileceksiniz."

Özdemir, kongrenin bir diğer önemli bölümünde ise iş dünyasının en itibarlı ödülü olan Türkiye Mükemmellik Ödülleri'nin sahiplerini bulacağını aktararak, Türkiye Kalite Derneği'nin, 30 yıldır, EFQM yani Avrupa Kalite Yönetim Vakfı'nın iş ortağı ve Modelin Türkiye lisansına sahip kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütü olduğunu dile getirdi.

Görgün Özdemir, KalDer olarak, yeni EFQM yönetim modeli ve etkin iletişim ağı ile yenilikçi yaklaşımlar ve veriye dayalı bilgiyle elde edilen iç görüyle, Türkiye'deki bireylerin ve kuruluşların öğrenme ve gelişimlerini desteklediğini, paydaşların performansını iyileştirmek ve fayda sağlamak üzere onların bir ortağı haline gelerek, kültürel değişimi ve dönüşümünü yönettiğini, amaçlarına uygun olarak, kısa ve uzun vadeli çalışma yöntemlerinin yeniden şekillendirmelerine yardımcı olduğunu, bireyler, kuruluşlar ve topluluklarla daha iyi bir gelecek inşa etme tutkularını paylaştıklarını kaydetti.

Özdemir, salgın öncesi dönemde temellerini attıkları dijitalleşme ve yenileşim çalışmalarının neticesinde, tüm süreçleri ve faaliyetleri, dijital platformlara entegre ederek, yeni normale hızla adapte olduklarını vurguladı.

Koronavirüsün, bir anda dünyaya yayılarak hayatın akışını değiştirirken, sosyal yaşam ve ilişkiler, politik dengeler, uluslararası ticareti yönlendiren dinamikler gibi daha birçok paradigmanın sorgulanmasına neden olduğunu ve olmaya devam ettiğini anlatan Özdemir, "İşte, geçmişte olduğu, bugün yaşadığımız ve bundan sonra karşılaşacağımız felaketlerin, insanlığı istenmeyen durumlara savurmaması için dünya için ve tabiiki ülkemiz için yeni yönlere, yeni ufuklara ihtiyaç var. İşte bu düşüncelerle kongre temamızı Yeni Yönler, Yeni Ufuklar olarak belirledik." dedi.

Özdemir, insanlığın her yaşanılan felaketten sonra akıl, iş birliği ve bilimin ışığında, medeniyeti ve yaşamı, yeniden inşa ettiğini aktararak, "Benzer şekilde, dünyayı saran koronavirüs salgınını dünya ve insanlığın fırsata çevirme şansı olarak görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Sürdürülebilir kalkınma iş hedeflerinin merkezinde olmalı"

Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi Üst Yöneticisi (CEO) Sanda Ojiambo da 2000 yılında BM ile iş dünyasının bir araya geldiğini anımsatarak, "Bizim amacımız bu işlevi iyilik için kullanmak, belirli prensip ve değerler ile hedefler doğrultusunda BM'yi iş insanları ile bir araya getirebilmek. Bugün 20 yıl sonra 11 binden fazla şirket ve 3 binden fazla bireysel katılımcımızla hem Türkiye'de hem de dünyada çok iyi bir katılım oranına sahibiz." dedi.

Ojiambo, söz konusu katılımcıların BM Küresel İlkeler Sözleşmesi altında, çevre sorunları, iş problemleri ve yolsuzluk konularına karşı sürdürülebilir ve sorumlu politikalar geliştirmeye karar verdiklerini dile getirdi.

Dünya genelinde BM'nin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için büyük bir çaba harcandığına dikkati çeken Ojiambo, "Küresel İlkeler Sözleşmesi'nde 260 tane ortak ve partner var. Bu ağımız ile kapasite oluşturmak ve sürdürülebilirlik için hedefler belirliyoruz, daha iyi ve en iyi uygulamaları paylaşıp buradaki politikaları şekillendiriyoruz." dedi.

Türk şirketlerinin bu noktadaki katılımını harika olarak yorumlayan Ojiambo, "Hepinizi tebrik ediyorum katkılarınızdan dolayı ve şimdiye kadar BM'nin sözleşmesinin parçası olmayan şirketleri de davet ediyorum. Sürdürülebilir kalkınma, iş hedeflerinin merkezinde olması gerekiyor. Kovid-19 krizinden çıkarken iş dünyasının lider olması gerekli." ifadelerini kullandı.

29. Kalite Kongresi, çeşitli oturumların ardından yarın sona erecek.