CHP'li Özkes: Maalesef Düzce'den Bir Yalancı Peygamber Daha Çıktı

CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz'ın sözlerini eleştirdi. "Maalesef Düzce'den bir yalancı peygamber daha çıktı" diyen Özkes, Korkmaz'ın "Hz. İbrahim tabii ki benim, Hz. Muhammed ise en küçük kardeşimdir" dediğini, bunu söylemenin küfür, söyleyenin de kafir olduğunu öne sürdü.

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz'ın açıklamalarını sert bir dille eleştiren CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, "İslam tarihinde meşhur Ebu Zerr el Gifari'nin Rebeze'ye sürülmesi olayı vardı. Bugün yaşamış olsa bunlar el Gifari'yi Rebeze'ye değil Yüce Divan'a sürerlerdi. Dilim öteye varmıyor; Hz Muhammed yaşamış olsa Hz Muhammed'e savaş açardı bunlar" dedi.

Şeytanın hatasında ısrar ettiği için şeytan olduğunu, erdemli kişinin hatasında ısrar edip sağa sola saldırmayacağını belirten Özkes, şu ifadelere yer verdi:

"Son yıllarda kimi AKP'lilerde hem Allah'a, Peygamber'e dil uzatmak hem de hatasının arkasında durup saldırganlaşmak moda haline geldi. Korkmaz, hala küfür içeren sözlerinde ısrar ediyorsa, ben ne diyeyim? Şeytandan ve İbrahim Korkmaz'dan Allah'a sığınırım. Aziz milletime sesleniyorum ve soruyorum; Hz. İbrahim denildiğinde Hz. İbrahim'i mi anlarsınız yoksa AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz'ı mı anlarsınız? Hz Muhammed denildiğinde Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'i mi anlarsınız yoksa Korkmaz'ın en küçük kardeşini mi anlarsınız? Yüce milletimizin nezih vicdanına havale ediyorum. Şayet böyle bir sapkın sözü, kazara bir CHP'li söylemiş olsaydı buna Peygamber sevgisiyle karşı çıkacak olanların imanına havale ediyorum. Emekli müftü sıfatımla söylüyorum; 'Hz. İbrahim tabii ki benim, Hz. Muhammed ise en küçük kardeşim' diyenin namazı, orucu, guslü batıldır. Kendisi öncelikle tövbe edip namazlarını iade etsin ve biraz edep erkan öğrensin. Peygamberlik iddiasında bulunmak ve Peygamber'e saygısızlık, İslam inancıyla bağdaşmaz ki işte gayrılık dediğimiz de budur."

"TUTTURABİLİRLERSE BEYEFENDİLERİNİN GÖZLERİNE GİREREK GELECEK DÖNEMİ GARANTİLEME GAYRETİNDELER"

Özkes, benzer açıklamaların son dönem artmasının nedeninin sorulması üzerine Özkes, "Kul hatasız olmaz. 'Hata ettim, maksadı aştım, özür dilerim' deseydi iş biterdi. Ama arkasında duruyor ve saldırganlaşıyorlar. Hatta ilk açıklamasında toplumu ahmaklıkla suçlamıştı. Kendilerinde öyle bir dini pozisyon görüyorlar ki bu zatı muhteremler 'ne söylesem doğrudur, güzeldir, hatasızdır' anlayışındalar. Din tekellerine gibi görüyorlar; 'dini seversek biz severiz, döversek biz döveriz, dinde istediğimiz gibi ileri geri konuşma hakkını kendimizde görüyoruz' havasındalar. 13 yıllık iktidarın mensupları olmanın getirdiği şımarıklık var. Yaklaşan seçimler nedeniyle hizmetleri yerine böyle çarpık ve ucube sözlerle gündeme geliyorlar. Eğer tutturabilirlerse beyefendilerinin gözlerine girerek gelecek dönemi garantileme gayretindeler" dedi.

"HZ MUHAMMED YAŞAMIŞ OLSA HZ MUHAMMED'E SAVAŞ AÇARDI BUNLAR"

Okuduğu bir hadis nedeniyle haklarında Yüce Divan oylaması yapılan dört eski Bakan'dan birinin kendisine açtığı davanın halen sürdüğünü anlatan Özkes, "Beni değil, aslında Hz Muhammed'i, hadisini dava ettiler. Ülkede din özgür değil, vesayet altında. 17-25 Aralık operasyonundan sonra camilerimizde rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, devlet malından aşırmayla ilgili hadisler okunmuyor, okuyanlar da cezalandırılıyor. İslam tarihine çok karanlık bir döneme giriyoruz. Dini bakımdan çok vahim durumlar oluyor. İslam tarihinde meşhur Ebu Zerr el Gifari'nin Rebeze'ye sürülmesi olayı vardı. İnanın bugün yaşamış olsa bunlar el Gifari'yi Rebeze'ye değil Yüce Divan'a sürerlerdi. Dilim öteye varmıyor; Hz Muhammed yaşamış olsa Hz Muhammed'e savaş açardı bunlar. Böyle bir zihniyet" diye konuştu.

Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'un "CHP'de cahil kafalar varmış" sözüne Özkes, "Demek ki bir zamanlar kendisi de öyleymiş. Kendisi partiden ihraç edildi. Bu nedenle serzenişi, partimize yüklenmesi olarak yorumluyorum. Bu yüklenmeyi de abartmış" karşılığını verdi.