2kayseri Başbakan Yardımcısı Akdoğan: 12 Yılda Hem Şeytan Taşladık Hem de Tavaf Ettik

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "12 yıldır bir yandan hizmet için bir yandan da karanlık odalardaki senaryolarla, vesayetçi sistemin oyunlarıyla uğraşıyoruz. Hem şeytan taşladık hem de tavaf ettik" dedi.

Kayseri'de AK Parti'nin il kongresine, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri milletvekileri Yaşar Karayel, Pelin Gündeş Bakır, İsmail Tamer, Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, davetliler ve delegeler katıldı. İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden'in tek aday olduğu kongre salonuna asılan, 'Evladı Osmanlı, Selçuklu Soyu, Mevlana Diyarı, Anadolu Ruhu, Abdülhamit Han'ın beklenen ruhu, Reisi'in emanetisin Davutoğlu', 'Pensilvanya'dan beddua aldığımızda değil, mazlumlardan dua alamadığımızda korkarız', 'Unutma ki Aliya'nın vasiyetinden sonra, emanet bize Saraybosna, 21. Yüzyılda Ömer Muhtar'ın varisi sensin Ahmet Hoca' pankartları dikkat çekti. AK Gençler kongre boyunca, 'Recep Tayyip Erdoğan' ve 'Ahmet Hoca' sloganları attı.

AKDOĞAN: DURDURULAMAYAN ADAMLARIZ

Kongrede konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, bugün Diyarbakır ve Batman'da. Çözüm süreciyle ilgili olduğum için benim de orada olmam gerekiyordu ancak Kayseri'nin davetini geri çeviremedik. Başbakanımız, bana, 'Sen Kayseri'ye git ve selamlarımı da ilet' dedi. Ben de sizlerle buluşmaya geldim. Sizler, her zaman AK Parti'ye sahip çıktınız. Sayın 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e, şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktınız. Onlar bu davanın kutup yıldızları. Elbette onların yolunu takip edeceğiz" dedi.

"Başkaları 'Duran Adam' olur, bizler 'Durdurulamayan Adamlarız' diyen Akdoğan, şöyle devam etti:

"AK Parti'nin ne anlama geldiğini çok iyi anlamamız gerekiyor. Bizler yeni Türkiye'yi inşa ederken, birileri bizi eski Türkiye'ye döndürmeye çalışıyor. Gezi olaylarıyla, ardından 17 ve 25 Aralık senaryolarıyla üzerimize geldiler. Adeta yalan üretme merkezi. Bunlar o kadar yalancı ki hiçbir gerçek kırıntısı yok, bu kadar habis bir yapıyla karşı karşıyayız. Yalanda, merhametsizlikte, zulümde sınır tanımayan bir anlayış. Ayrı ayrı geldiler olmadı, sonra güçlerini birleştirerek geldiler yine olmadı. Şimdi 7 Haziran'a gözlerini diktiler. Bunlar 'kaybet kaybet koalisyonudur. 7 Haziran, Büyük Türkiye'yi inşa etmemiz anlamına gelecek. Kurdukları kirli tezgahlar işe yaramıyor. Oyunların üzerinde oyun var, kaderin üzerinde bir irade var. Cenab-ı Hakk'ın yardımı bizimle oldukça hiçbir zaman bizi bitiremeyecekler. Milletin iradesiyle her türlü yapılanmaya karşı dimdik ayakta dururuz. Hiçbir ihanet şebekesine prim vermemiz. Biz paralel devletin değil, devletimizin ve milletimizin çıkarlarına sahip çıkarız. Bu devlet karanlık odalarda kurulmadı ki, karanlık odalarda istikameti çizilsin. 12 yıldır bir yandan hizmet için bir yandan da karanlık odalardaki senaryolarla, vesayetçi sistemin oyunlarıyla uğraşıyoruz. Hem şeytan taşladık hem de tavaf ettik."

'HİÇBİRİNE EYVALLAH ETMEYİZ'

Sosyal yardımları 10 kat artırdıklarını, her alanda yerli üretime ağırlık verdiklerini vurgulayan Akdoğan, "Birileri milliyetçiliğin lafını ediyor, biz ise milliyetçiliği hayata geçiriyoruz. Kendi silahımızı, tankımızı, uçağımızı yapacağız. Türkiye'nin gelişmesine sekte vurmaya çalışan kim varsa, paralel yapılanma onlarla ortak çalışıyor. Türkiye'yi şikayet ediyor, algı operasyonları düzenliyor. Bizler bunların hiçbirine eyvallah etmeyiz. Hemen ardından Paris'teki kanlı olaylar yaşandı. Hemen 'Teröristlere yardım ediyor' gibi, Türkiye'ye yakıştırmalar yaptılar. Onlar bu yanlışların içindeler. Ama bizler hukuktan ve adaletten ayrılmayacağız. Sapla samanı karıştırmayacağız. İllegal bir örgüt gibi çalışıyor, devletin imkanlarını kullanarak, devlete ve millete operasyon çekiyor. Eğer onlar başarılı olsalardı, Türkiye bugün vesayetin emrine girecekti" diye konuştu.

Akdoğan, "AK Parti, Türk siyasetinin sigortasıdır. Güneydoğu ve Doğu'yu onlara bırakmayacağız, kimseye bırakmayacağız. Türkiye'ye sahip çıkacağız. Hakkari'nin geleceği, Edirne'nin geleceğinden ayrı düşünülemez. Güneydoğu'da yapan, kucaklayan devlettir, yakan yıkan ise örgüttür. Bu anlayış artık yaygınlaşıyor. Bu sürecin sahibi biziz. Bu süreç, inşallah başarıya ulaşacaktır" dedi.

TANER YILDIZ: DOĞRU YAPIYORUZ, GÜÇLENİYORUZ

Daha sonra konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise "Türkiye'de siyasi tartışmalar en çok bizim dönemimizde oldu. Bizim kimliklerimiz tartışıldı. 'Ayağı yalın, başı kabak kimseler, birkaç belediyedeki başarılarına mı güveniyorlar da iktidara geliyorlar' diye tanımlamalar, algılar yapıldı. Bizler gecesini gündüzüne katarak durmadan çalıştık, gayret ettik. Bizler çalışarak algıyla gerçeğin bir noktada buluşmasını sağlayacağız. Bizler doğru yapıyoruz ve doğru yaptığımız kadar güçleniyoruz" dedi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun yapıldığı Davos Toplantıları'nın bittiğini anımsatan Bakan Taner Yıldız, oradaki bir toplantıda fillerin kaçak avlanmasının ele alındığını belirterek, "Ancak Suriye'de binlerce çocuk, kadın, masum insan katledilirken, dünya ne yaptı? Bizler dünyada tek kalsak bile biz gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Filler kadar, hayatının önemli olduğu kadınların, çocukların yaşam haklarını savunacağız. Paris'te 12 kişinin öldürülmesinin hiçbir şekilde makul gerekçesi olamaz. Ama o hassasiyetin Ortadoğu'da dökülen kanlar için de gösterilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti:

"Dünyada petrol fiyatları düşüyor, düşüyor da ne oluyor dersek, hepimizin kullandığı araçların her deposunda 50 ve 55 TL indirim oldu. Bunlar, ileride daha da perçinlenecektir. Devletin vatandaşa borcu olduğu gibi, vatandaşın da devletine borcu var. Diyarbakır'da parasını ödemeyen belediye başkanının 265 milyon liralık borcunu ödemek zorundadır. Dağıtım şirketi, bu borcun ödenmesi için 'Bana bir ödeme planı verin" dedi, ancak Diyarbakır Belediyesi ödeme planı vermedi. Batman ve Şırnak borçlarıyla ilgili ödeme planı verdi ve şirketle anlaştılar. Diyarbakır Belediyesi ise 'Benden önceki borçlar beni ilgilendirmez' diyerek, Diyarbakır halkının da hakkını yemektedir."

Yapılan seçim sonunda ise tek aday olan mevcut İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden tekrar başkanlığa seçildi